Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2019/628 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/114 Esas
KARAR NO : 2019/522

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/04/2015
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden—-eşi, –, … ve …’in babaları … 03/05/2013 günü saat 13:45 sıralarında —– evine gitmek üzere karşıdan karşıya geçtiği sırada davalı …’in sevk ve idaresindeki davalıya ait — —- plaka sayılı aracıyla çarpması sonucu yaralandığını ve kaldırıldığı hastenede yaşamını yitirdiğini, olaydan sonra İstanbul Anadolu —- Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2013/989 E. Sayılı dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davalı …’in kusurlu ve suçlu bulunduğu, TCK’nın 85/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının 04/05/2013 tarihli savcılık ifadesinde “yoldan geçen murisi çarpma sesine kadar girmediği” beyan ederek dikkatsiz bir şekilde araç kullandığını kabul ettiğini kontrolsüz bir şekilde, yolu kontrol etmeden, gerekli ışıklı ve sesli ikazları yapmadan, gerekli dikkat ve özeni göstermeden kontrolsüz bir şekilde Karamuk sokağa döndüğünü, davalı tarafın sola dönüşte kendine ait olmayan şeritte ilerlediği ve 04/05/2013 tarihli ifadesinde “kendi şeridime doğru geçtiğim sırada” dediğini, şerit ihlali yaparak kazaya sebep olduğunu kabul ettiğini; tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde ceza dosyasında kusur oranının gerçekle bağdaşmayarak çok düşük kaldığını, ceza dosyasındaki raporun hukuk davalarında bağlayıcı olmadığını, davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu, …’ın vefatı ile geride kalan eşi —– çocukları– … ve …’in müteveffanın maddi ve manevi desteklerinden mahrum kaldığını, müteveffanın eşi olan —- ev hanımı olduğunu ve hiçbir gelirinin bulunmadığını, davalının maddi desteği ile geçimini temin edebilen müvekkili — kaza sonrası eşinin ölümü üzerine ekonomik çöküntüye uğradığını öte yandan müvekkili — düğün hazırlıkları yaptığı bir dönemde babasını kaybettiğini, bu dönemde babasının maddi ve manevi desteğinden mahrum kaldığını, müvekkili …’ın müveteveffanın tek erkek çocuğu olması nedeniyle babasının vefatı sonrasında üzerine düşen sorumlulukların fazlalaştığını, müvekkillerinin maddi açıdan çöküntüye uğradıklarını ve müteveffanın gerek tedavisi sırasında gerekse ölümü sonrasında ilgisizliğinden kaynaklı işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu, fazlaya ilişkinhaklarının saklı kalmak kadıyla —- için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere 90.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini, dava harç masraf ve vekalet ücretinin de davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, doya, belge örneklerinin taraflarına tebliğ edilmesini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu —- plakalı aracın, müvekkili şirketin nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi kapsamında — tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta teminatı altına alındığını, davacılardan …’a yapılan ödeme ile müvekkilinin bu davacılar bakımından borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcunun ortadan kalktığını, müvekkili tarafından hazine müsteşarlığı tarafından görevlendirilen sorumlu aktüer bilirkişi tarafından tespit edilmiş olan 14.046,00 TL’nin davacı …’a ödendiğini, davacının bu ödemeyi ibranameye herhangi bir ihtirazı kayıt koymaksızın aldığını, davacılara olay bu olay sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından yapılan tahsisat ve ödemelerin araştırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin mevcut ise poliçedeki teminat limitleri ve müvekkili nezdinde sigortalı bulunan —- plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının yapılacak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, davacılardan —– — doğumlu olduğunu, kaza anında yaklaşık 37 yaşında,—- — doğumlu ve kaza anında yaklaşık 29 yaşında olduğunu, …’ın ise — doğumlu ve kaza anında yaklaşık 35 yaşında olduğunu, yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince çocuklar için 18 yaşına kadar destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanabileceği için bu davacılar açısından davanın her halükarda reddine karar verilmesini dava tarihinden itibaren yasal temerrütün ve faiz isteminin kabul edilebileceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğuna karar verilmesi halinde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olduğunu, müvekkilinin davacılardan—- bakımından dava açılmasına sebebiyet vermediğini, diğer davacı —Bakımından da davadan evvel müvekkiline herhangi bir ihbar yapılmadığını davadan önce temerrüde düşmüş olmasının söz konusu olmadığını, beyan haklarının saklı kalmak kaydıyla, davaya cevaplarının sunumu ile davanın usul ve esasına ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından yaşanan trafik kazası sebebiyle …’ın vefatı sonucu 90.000,00 TL manevi 5.000,00 TL maddi tazminat istemi ile iş bu dava ikame edildiğini, açılan bu davanın ve davacı tarafın iddialarının kabul edilmesine imkan olmadığını, sürüsü olduğu aracın davacıların murisi olan …’a çarpması sonucu yaşanan kazada murisin vefat ettiğini, bu konuda İstanbul Anadolu —-. Asliye CEza Mahkemesi tarafından yürütülen yargılama sonucu hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu, hükmü temyiz etmesi üzerine kararın henüz kesinleşmediğini, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/989 E. Sayılı kararında vefat eden …’ın asli kusurlu olduğunu, kendisinin ise tali kusurlu olduğuna karar verildiğini ve buna göre hüküm kurulduğunu, davacı tarafın ceza mahkemesinin kusur durumuna itiraz ettiğini, ve kendisinin %100 kusurlu olduğunu iddia ettiğini, gerekçe olarak da ceza dosyasında kendisinin ve tanıkların beyanlarına dayandığını, ancak bu beyanların zaten ceza dosyasında alınan beyanlar olduğunu, kusur durumunun tespit edilirken tüm bunların dikkate alındığını, dolayısıyla davacı tarafın ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur durumuna itiraz etmesinin yersiz olduğunu, murisin vefatının sonucu eşinin ve çocuklarının maddi açıdan çok zor duruma düştüklerinin ve maddi açıdan zarara uğradıklarının kabulüne imkan olmadığını, murisin 70 yaşlarında yaşlı, yürüme ve görme engelli birisi ve emekli olduğunu, bunun dışında bir gelirinin bulunmadığını çalışarak gelir elde etmesinin sağlık açısından mümkün olmayacağını, vefatının sonucunda da emekli maaşının eşine kaldığını, davacıların maddi açıdan bir zararlarının olmadığını, bunu da davacıların kendilerinin söylediğini, dolaylısıyla olmayan bir zararın tazmin edilemeyeceğinin ve maddi tazminat talebinin kabulüne imkan olmadığını, murisin vefatı sonucu diğer çocuklarının da manevi açıdan çöküntüye uğradıklarının kabul edilemeyeceğini zira kazanın akabinde ailesinin davacıları ziyarete gittiklerinde davacıların, murisin çok yaşlı ve yürüme ve görme engelle olduğu, tek başına dışarı çıkamadığı ve o gününde kendilerinin murise birinin başına iş açacaksın çıkma demelerine ve tüm ısrarlarına rağmen Cuma namazına gitmek için tek başına dışarı çıktığını ifade ettiklerini, hatta kendilerinin bu nedenle şikayetçi olmayacaklarını beyan ettiklerini, tüm bunlara rağmen kedisini %100 kusurlu olmakla suçlayarak ilgisiz tutum sergilediği gerekçesiyle davacı açtıklarını, ve davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; HMK.nun 107 maddesi uyarınca trafik kazası nedeniyle açılan destek tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar — tarihinde murisleri …’a karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki — plakalı araçla çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davacı müteveffanın kızı —–,Davacı müteveffanın kızı …,davacı müteveffanın Oğlu —-davacı müteveffanın eşi …’in murislerinin desteğinden yoksun kaldığını ve yaşanan olay nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını belirterek manevi ve maddi tazminat talebinde bulunmuş olup maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, manevi tazminatın sigorta şirketi dışında kalan davalılardan tahsilini taleple dava açmışlardır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığnıdan uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacılar ve şahıs davalının ekonomik ve sosyal durumlarının tespitine ilişkin araştırma yapılarak yazılar dosya içine alınmış, davalı … şirketi nezdinde olay nedeniyle düzenlenen hasar dosyası getirtilmiştir.
İstanbul Anadolu——–.Asliye Ceza Mahkemesinin — Esas — Karar sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş,kararın kesinleştiği,ceza dosyasındaki bilirkişi raporuna göre maktül yaya …’ın ASLİ KUSURLU olduğu ,sürücü …’in TALİ KUSURLU olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce de kusur ve tazminat yönünden iki kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış,; kusur bilirkişisi yaya …’ın %37,5 oranında 2.derecede kusurlu olduğu ,sürücü …’in %62,5 oranında 1.derecede kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Raporlar arasında çelişki olması sebebiyle üç kişilik bilirkişi heyetinden kusura ilişkin raporların değerlendirilerek kusurun tespiti için alınan raporda özetle; yaya …’ın %37,5 oranında 2.derecede kusurlu olduğu ,sürücü …’in %62,5 oranında 1.derecede kusurlu olduğu belirlenmiştir
Davacıların davalılara yönelik maddi tazminat talebi hakkında aktüerya uzmanından alınan bilirkişi raporu özetle;Mütevveffanın çocukları yönünden destekten yoksun kalma tazminat talep koşulları gerçekleşmediği,Davacı eş açısından sigorta şirketinin yaptığı ödemenin güncelelenerek indirilmesi donucunda 44,560,49TL destekten yoksun kalma zararı tespit edilmiştir.
Davacıların, davalılara yönelik bir diğer talebi ise manevi tazminattır. TBK 56/2 maddesinde ölüm halinde ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir paranın ödenmesine karar verilebileceği kabul edilmiştir. Davacılar ölenin eşi,çocuklarıdır. Manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminatada benzer özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasınıda amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 tarihli 7/7 sayılı İBK kararında manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar gösterilmiştir. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı olmamakla birlikte bu konudaki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı bu sebeple tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın oluş şekli göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları içinde sonuca varılmıştır
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında 03.05.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılar müteveffanın eşi,çocuklarıdır. Ölen …’ın vefat etmesine yol açan olayda sürücü …, %75 oranında asli kusurlu durumdadır. Olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek ve denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle maddi ve manevi tazminat yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Maddi tazminat alacağı;
1-Davacı eş … yönünde maddi tazminat talebinin kabulü ile; 44.560,49 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı —— yönünden temerrüt tarihi olan 04/06/2014 tarihinden itibaren, davalı … — yönünden ise kaza tarihi olan 03/05/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …, … ve … yönünden maddi tazminat talebinin REDDİNE
-Manevi tazminat alacağı
3-Davacı eş … için 20.000 TL
Davacı çocuk —- için 5.000 TL
Davacı çocuk … 5.000 TL
Davacı çocuk … için 5.000 TL
Manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/05/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
3-Karar harcı 152,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 47,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 104,76 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma, 47,54 TL peşin harç olmak üzere toplam 83,44 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 148,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 648,00 TL’nin kabul-red oranları gözetilerek 519,10 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından ve ihbar olunan tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen 2.229,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen 553,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzlerine karşı,kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.