Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/609 E. 2019/1047 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/609 Esas
KARAR NO : 2019/1047

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Dosya mahkememizeİstanbul Anadolu ———Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ———- Karar numaralı Görevsizlik Kararı verildiği, mahkememizin — Esasına kaydının yapıldığı mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı borçlular arasında——-çizilmesi hususunda hizmet sözleşmenin bulunduğunu, —— projelere ilişkin hizmet bedellerinin tahsili amacıyla açtıkları İstanbul Anadolu —— Karar sayılı dosyasında dava açtıklarını, davalılar tarafından verilen özel vekaletnamenin varlığı ve vekaletname sonrası müvekkilleri tarafından verilen hizmetin tanık beyanları ile ispat edilmiş olduğu taraflar arasında hizmet sözleşmesinin kurulduğu, bu hizmet sözleşmesi uyarınca müvekkillerinin alıcıların amaçlarına en uygun projelerin gayrimenkullerde hayata geçeceğine yönelik ikna amacıyla gayrimenkullerle alakalı — projeler ——-edimini yüklendikleri bu kapsamda ———- kez avan proje hazırladıklarını İstanbul Anadolu ——- ASHM’nin —-Esas sayılı dosyasında alınan —– tarihli bilirkişi raporunda dava konusu —- adet taşınmaza ait çizimlerin—– olarak vasıflandırılabileceği ve toplam —- müvekkillerince talep edilebileceğinin belirtildiği, mahkeme tarafından bilirkişi raporu uyarınca taleple bağlı kalınarak——üzerinden hüküm kurulduğu, verilen kararı hukuka uygun olduğunu, davalı borçlulara Kadıköy —-. Noterliğinin —- tarih ve ————– yevmiye nolu ihtarnamesi ile ——- ilişkin hizmet bedellerinin ödenmesi hususunun ihtaren bildirildiği, bu ihtarnamenin davalı …’e ————————- tarihinde tebliğ olmakla davalıların bu tarihlerde temerrüte düştüklerini, davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün ————– Esas sayılı dosyası ile 06/04/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılara gönderilen ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, sözleşmeden doğan davalıların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini, gayrimenkulun — bulunması nedeniyle Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca TBK’nın 89. Maddesi uyarınca para borçlarında alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olduğunu, yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı borçlulardan …’in icra takibini yapmış olduğu zaman aşımı itirazının yersiz olduğunu, 818 sayılı Eski Borçlar Kanunun 125. Maddesine göre (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 146. Maddesi) zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu, alacak hakkında dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurulması, icra takibinde bulunulması veya iflas masasına başvurulması halinde zaman aşımının kesileceğini, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —– tutarındaki alacak için başlatılan icra takibine yapılan davalıların itirazlarının iptali ile %40 oranında aşağı olmamak üzere mahkeme aksi kanaate ise % 20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-. ASHM’nin —————– Karar sayılı dosyasının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen bir önceki ilamına göre davacıların —– aracılık nedeniyle talep ettiği % 3 komisyon talebinin reddi kararının onandığını, İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- haklar saklı kalmak kaydı ile avan proje çizimlerine ilişkin talepler yönünden taleple bağlı kalınarak davalılar aleyhine hükmedilen —- davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, söz konusu kararın taraflarınca temyiz edilip halen Yargıtay — Hukuk Dairesinin —- Esas numarasında kayıtlı olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ——-. ASHM dosyasında avan proje çizimine yönelik hükümde faize ilişkin hüküm bulunmadığını, bu nedenle İstanbul Anadolu —- Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasında talep edilen 13.001,58 TL işlemiş faiz talebinin reddi gerektiğini, yine takipte 60.593,35 TL asıl alacak adı altında talep edilen bedelin avan proje çizim bedeli olduğunu, —. ASHM kararında çizimleri kimin yaptığı yönünde ne gerekçe kısmında ne hüküm kısmında bu yönde bir tespit olmadığı gibi davacı bakımından davanın kabul edildiğinin de açıklanmadığını, dava dilekçesinde— davacılardan— tarafından çizildiğinin belirtildiğini, bu nedenle davacı …’un davada taraf sıfatı bulunmadığını, bu nedenle … yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, davacılar tarafından çizildiği iddia olunan — çizim işinin genel hizmet sözleşmesi değil eser sözleşmesi olduğunu, Borçlar Kanunun 147/6. Fıkrası uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacaklıların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle inkar tazminatının talep edilemeyeceğini, müvekkili ile davacılar arasında tanzim olunan bir sözleşme, vekaletname bulunmadığı gibi ticari ilişkide olmadığından davanın müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
Davalı——– vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —. ASHM’nin ———- Karar sayılı dosyasında davacıların arsa satışına aracılık nedeniyle talep ettiği % 3 komisyon talebinin reddi kararının temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini, davacıların İstanbul Anadolu — Müdürlüğünün 2016/7268 Esas sayılı dosyasında talep ettikleri bedelin yalnızca proje bedellerine dayandığını, proje çizim işinin gerek Yargıtay’ın yerleşik kararlarına gerekse yasaya göre eser sözleşmesi olduğunda BK’nın 147/6 fıkrası uyarınca 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, zaman aşımı süresi dolduğunda davanın reddi gerektiğini davacı tarafın iddia ettiği şekilde 10 yıllık zaman aşımı süresini kabul etmemekle birlikte zaman aşımı süresinin Kadıköy —- Noterliğinin —- yevmiye nolu ihtarnamenin gönderilmesiyle başladığının kabulünün de mümkün olmadığını, ihtarnamenin zaman aşımı süresini kesmeyeceğini, proje çizim bedellerinin tek somut dayanağının 08/01/2004 tarihli düzenleme şeklindeki özel vekaletname olduğunu, kaldı ki 10 yıllık genel zaman aşımını kabul etmemekle birlikte 2004 tarihinden itibaren bu sürenin de geçtiğini, İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin —–. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacılardan …’un davada taraf sıfatı bulunmadığını, ödeme emrinde talep edilen —-işlemiş faiz talebinin reddi gerektiğini, faiz başlangıcını neye dayanılarak 12/12/2006 tarihinde başlatıldığının anlaşılamadığını, İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Sayılı dosyasında 10.000,00 TL’ye hükmedildiğini bu dosyanın halen temyiz aşamasında olduğunu bu nedenle bu alacağa faiz işletilemeyeceğini, mahkeme kararında faize ilişkin bir hüküm bulunmadığını, ödeme emrine konu 60.593,35 TL tutarındaki asıl alacak ile buna bağlı faiz talebinin de herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı tarafın 2007 yılından buyana süregelen yargılama sürecindeki tek delili olan vekaletnameyi dosyaya sunmuşsa da salt vekaletnamenin varlığının taraflar arasında sözleşme olduğunu kanıtlamadığını, taraflar arasında sözleşme olsa dahi davacı tarafça tanzim edildiği iddia olunan projelerin müvekkili şirket talimatı ile hazırlandığı ve hazırlanan projelerin müvekkili şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını, bu nedenle İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün 2016/7268 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin usule aykırı olmakla birlikte esasen kesinleşmemiş hatta hükme alınmamış bir bedel ile davacı çizimlerin ekonomik anlamda bir değeri olması ihtimali üzerinden hesaplama yapan bir bilirkişi raporuna dayandığını, öncelikle davanın zaman aşımı ve diğer usulü itirazlar nedeniyle reddini, mahkeme aksi kanaate ise davanın reddi ile % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı talep ettiklerini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu—–İcra Müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklılar ——…. tarafından borçlular — ve … hakkında 60.593,35 TL asıl alacak, —işlemiş faiz olmak üzere toplam— alacak ve 13.001,58 TL diğer asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin davalı borçlu …—- tarihinde tebliği ile davalı …’in 26/01/2017 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile süresinde takibe, borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürdüğü, davalı borçlu şirkete ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirketin —- tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile yetkiye, takibe, borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiştir. Davalı borçlu — vekilinin icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, ancak yetkili icra dairesini bildirmediği, dolayısıyla yetki itirazının usulüne uygun olmaması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce husumet itirazlarının reddine karar verilmiştir. İlk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; dava-cıların başlangıçta İstanbul Anadolu—- ASHM’nin (Tuzla —– ASHM)—— Karar sayılı dosyasında mahkememiz davalıları … ve —– aleyhine davalılardan ——-adına kayıtlı olup gerçekte davalı …’e ait olduğu beyan edilen arsalara gelecek müşterilerin ikna edilmesi, taşınmazın değerinin artırılması, üzerinde düşünülebilecek yapılara ilişkin ——- projeler hazırladığından bahisle — bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — davalılardan tahsili ve —arsanın tamamının —— —— satışı nedeniyle devredilmiş bulunduğundan % 3 aracılık bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ‘nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ettikleri mahkeme tarafından taraflar arasında davalı şirketin verdiği vekaletname dışında sözleşme bulunmadığı, davalıların bu projelerden ne yarar sağladığının sabit olmadığı, projelerin taslak olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin —– tarihli ilamında; davalı şirket tarafından davaya konu —————– parsele ilişkin olarak proje yapılması konusunda davacıya vekaletname verildiğine ve davalı şirkete ait arsa üzerine dosyada mevcut projelerin tanzim edildiğine göre taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, mahkemece bilirkişilerden ek rapor gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak davaya konu çizimlerin gerçek anlamda proje olarak vasıflandırılıp vasıflandırılmayacağı belirlenerek anılan hususun tespiti durumunda belirlenen proje bedellerine hükmetmek gerekirken davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmaması nedeniyle kararın bozulduğu, dosya İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——————- Sayılı numarasına alarak yargılamaya devam edildiği,
İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Karar sayılı dosyasında; davalılarından —– Beşiktaş —-. Noterliğinin —-tarih —- yevmiye nolu özel vekaletname verdiği, davacının davalı şirkete ait arsalara gelecek müşterilerin ikna edilmesi, taşınmazın değerinin artırılması, üzerinde düşünülebilecek yapılara ilişkin—- projeler hazırladığı, davacıların çizimlerinin proje olarak vasıflandırıldığı, diğer davalı …’in davacı ile davalı —- arasında aracılık yaptığı, bu hususun tanıklarla kanıtlandığı, —yer için yapılan projelerin hizmet bedelinin——— taşınmaz için yapılan proje bedelinin ———— olduğu, davalı … vekilinin husumet itirazının reddini, davacının aracılık bedeline ilişkin talebinin reddine, —- ilişkin talepler yönünden davacıların talebi ile bağlı kalınarak—- davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verildiği, kararın davalılar … ve———- vekili tarafından temyiz üzerine Yargıtay—-. Hukuk Dairesinin ——————— Karar sayılı ilamında delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmadığı kararın gerekçe ve hüküm bölümlerindeki “davacı” ibarelerinin “davacılar” olarak anlaşılmasına, davalılar vekillerinin aracılık bedeli talebinin reddi yönünden davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesi dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek———— tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından —- tarihinde davaya konu icra takibinin başlatıldığı, takipte İstanbul Anadolu —. ASHM’nin ——-. Sayılı dosyasında bilirkişi raporunda belirlenip mahkemece hükmedilen bedelden arta kalan bedel olan —– asıl alacak, bu bedeli ——- tarihleri arası işlemiş faiz miktarı olan ——-ASHM tarafından hükmedilen ——- temerrüt tarihinden mahkeme karar tarihine kadar işletilmiş faiz olduğu belirtilerek toplam ——- edilmiştir.
Her ne kadar davalı … vekili husumet itirazında bulunmuş olsa da Yargıtay ——–. Hukuk Dairesinin ——- Karar sayılı ilamı ile kesinleşen İstanbul Anadolu ——. ASHM’nin ——–Kararında belirtildiği gibi davalı …’in davacılar ile davalı ——-arasında aracılık yapması nedeniyle husumet itirazının reddine karar verildiği ve bu hususun yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dolayısıyla davalı …’in davada husumetinin bulunduğu anlaşılarak husumet itirazının reddine, yine aynı şekilde davacı …’un aktif husumetinin bulunmadığı ileri sürülmüşse de aynı şekilde bu hususta Yargıtay denetiminden geçtiği ve davacı …’un dava açmakta hakkı olduğu anlaşılmakla aktif husumete yönelik itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her iki davalı vekili de süresinde ayrı ayrı zaman aşımı definde bulunmuşlardır. Söz konusu davanın arsalara gelecek müşterilerin ikna edilmesi, taşınmazın değerinin artırılması, üzerinde düşünülebilecek yapılara ilişkin avan(ön) projeler hazırlanması nedeniyle avan proje bedelinin tahsiline ilişkin olup taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı, (Emsal; Yargıtay ———-.Hukuk Dairesi’nin — Karar sayılı kararı, Yargıtay ———.Hukuk Dairesi’nin —– Karar sayılı kararı, Yargıtay —.Hukuk Dairesi’nin —– Karar sayılı kararı, Yargıtay —–.Hukuk Dairesi’nin ———— Karar sayılı kararı), yanlar arasındaki akdî ilişki uyarınca davacı, “yüklenici” sıfatıyla özetle, “——-” işini yüklendiği, eser sözleşmelerinden doğan alacakların Borçlar Kanunun 147/6. Fıkrası uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davacılar tarafından davalılara Kadıköy —. Noterliğinin 15/11/2006 tarih ve —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile —- ilişkin hizmet bedellerinin ödenmesi hususunun ihtaren bildirildiği, bu ihtarnamenin davalı …’e —— tarihinde tebliğ edildiği, davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu Tuzla —-. ASHM) ——- Esas sayılı dosyasında ———- dava açtıkları, zaman aşımı süresinin yalnızca bu bedel yönünden kesinleştiği, dosyanın gelinen aşamasında bilirkişiler tarafından davacıların talep edebileceği ——- olarak belirlenmesine rağmen davacılar vekili tarafından davanın ıslah edilmediği, dolayısıyla mahkemece hükmedilmeyen —-yönünden zaman aşımı süresinin kesilmediği ve zaman aşımı süresinin işlemeye devam ettiği, davaya konu icra takibinin 06/04/2016 tarihinde başlatıldığı, mahkememiz dosyasına konu davanın 20/03/2017 tarihinde açıldığı, dolayısıyla takibin başlatıldığı tarihte eserin tesliminden itibaren 5 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle her iki davalı yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı —–davacı tarafça peşin olarak yatırılan—- harçtan mahsubu ile bakiye 1.818,84 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– deki esaslara göre belirlenen 15.091,86 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacılar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.