Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/588 E. 2022/475 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/588 Esas
KARAR NO: 2022/475
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/05/2018
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: — tarihinde davalı—- sigorta poliçesi ile teminat altında olan — plakalı aracın dava dışı —- sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile araç içinde yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, davaya konu kazada kusurun sigortalı araç sürücüsünde olduğunu, tedavi süresinde geçici iş göremezlik zararının bulunduğunu, ayrıca meslekte kazanma gücünden kaybettiğini, efor kaybı zararının bulunduğunu, %100 malul sayılacağı geçici iş göremezlik süresinde bakıcı giderlerinden de sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, dava öncesi davalı sigorta şirketine —– tarihinde tebliğ edilen dilekçeleri ile başvuruda bulunulmuş olmasına karşın yasal süre içinde herhangi bir ödemenin yapılmadığını belirterek, —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeni ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik — geçici iş göremezlik ve —sürekli maluliyet zararı olmak üzere toplam —- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limitleri dahilinde tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: — kaza tarihinde — plakalı aracın ——–oliçesi ile teminat altında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, öncelikle sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğu, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi dikkate alınarak —- yer alan esaslara göre hesaplama ve davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, —– tarafından düzenlenmesi gereken raporda davacının iddia etmiş olduğu maluliyetinin kaza ile illiyedinin irdelenmesini, her halükarda kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ve yasal faiz istenebileceğini belirterek, davanın reddini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş; —- müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla davacının sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış; —- maluliyet raporu alınmış, akabinde dosya makine mühendisi ve aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek kusur raporu ve hesap raporu alınmıştır.
—– tarafından düzenlenen maluliyet raporunda özetle: ——hükümleri kapsamında davacının kaza dolayısıyla tüm vücut engellilik oranının %—- olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişiler—- alınan kök ve ek raporda özetle:—-sularında, sürücü —-, sevk ve yönetimindeki —- plaka nolu aracın ——— istikametine seyri sırasında sevk ve idare hatası gösterip direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ tarafta bulunan tarlaya düşüp devrilmesiyle sonuçlanan tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı —plaka nolu aracın sürücüsü —- yerleşim yeri dışında gece, görüş alanı açık iki şeritli bölünmüş yolda far ışığı altında seyri sırasında yola gereken dikkati verip süratini aracın teknik özelliği ve yolun durumunun gerektirdiği icap ve şartlarına göre ayarlayarak seyrini sürdürmeye önem ve özen göstermesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek görüş alanını kontrol altında bulundurmada sevk ve idare hatası göstererek aracını bulunduğu şerit veya yol bölümü üzerinde tutma becerisini göstermeyerek aracın yol dışına çıkmasına neden olarak kazaya sebebiyet verdiğinden %100 (Yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, —-plakalı araç içerisindeki yolcu ——– açısından Karayolları Trafik Kanunu’nun 78. maddesi “Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmalarının” zorunlu olduğu, ———- sayılı cetvelde yer alan ——– olduğununun hüküm altına alındığını, olayın oluş şekli, çarpma noktası, beyanlar yukarıda mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazanın oluşumunda dava dışı sürücü %100 oranında tam ve asli kusurlu ise de davacının kendi can güvenliği açısından araç içerisinde bulunan ve takılması zorunlu olan —- takmamasından dolayı %20 oranında müterafik kusurlu olduğu, —– maluliyet raporu ile davacının kaza dolayısıyla %4 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, —- raporu ile yapılan tespitler dikkate alınarak bakiye yaşam sürelerinin tespitinde —-kullanılarak— göre hesaplama yapıldığı, dava dışı —- tarafından ve davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, davacının geçici iş göremezlik zararının —- olduğu, davacı %20 müterafik kusurlu olduğundan davacının geçici iş göremezlik zararının — sürekli iş göremezlik zararının—- olduğu, dava açıldıktan sonra — tarihinde davalı tarafça davacıya —- ödeme yapıldığından yapılan bu ödemenin tenzili ile davacının talep edebileceği bakiye sürekli maluliyet tazminatının —- olduğu ancak davacının müterafik kusurunun bulunmadığına ve indirime gidilmeyeceğine karar verilmesi durumunda; davacının sürekli maluliyet zararının —davalı tarafça ödenen —– bakiye sürekli maluliyet tazminatı alacağının bulunduğu, kaza tarihi itibariyle ——-olduğu, davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi zararının teminat limiti olan —– içinde olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; —- günü davalı sigorta şirketine sigortalı—- araç sürücüsü——- görüş alanını kontrol altında bulundurmada sevk ve idare hatası göstererek aracını bulunduğu şerit veya yol bölümü üzerinde tutma becerisini göstermeyerek aracın yol dışına çıkmasına neden olarak kazaya sebebiyet vermesi sonucu davacının yaralandığı, davanın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu,
—– Karar sayılı kararında da belirttiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan ——-hükümleri kapsamında davacının kaza dolayısıyla tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,Alınan kusur raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, —-plakalı aracın sürücüsü dava dışı—- kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, yolcu konumunda bulunan —– kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı,Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse —— süreklilik kazanan kararlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Kaza tespit tutanağında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunda tespit yapılmadığı, tutanakta belirsiz olarak işaretlendiği ve müterafik kusurda ispat yükünün davalı tarafa düştüğü, davalı vekilinin davacının kusurlu olduğuna yönelik herhangi bir delil sunamadığı anlaşıldığından müterafik kusur indirimi talebinin yerinde görülmediği ve bilirkişi raporunda müterafik kusur hususunda yapılan değerlendirmelerin hükme esas alınmadığı,
Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, ——- yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili—- tarafından —- yayınlanarak yürürlüğe giren——- tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, — alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan———– dikkate alınarak; ——- göre hesaplama yapılması gerektiği,
Her ne kadar davalı taraf geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu ileri sürmüşse ——-olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. —-maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının —- sorumluluğunda olduğu düzenlenmesi ile aynı yönde değişiklik ——- sigorta şirketinin sorumluluğunu daraltan nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.” belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğu,
Hesap bilirkişisi tarafından da bu ilkeler gözetilerek hesaplama yapıldığı, davacı tarafın başlangıçta —- üzerinden dava açtığı, Mahkememizce yapılan yargılama ile davacının geçici iş göremezlik zararının —-, sürekli iş göremezlik zararının —olduğu, davacının kazaya sebep olan ve davalı tarafa sigortalı —- plakalı araç sürücüsü —– kusurundan dolayı talepte bulunduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davalı yargılama devam ederken davacıya —- maddi tazminat ödemesi yaptığından yapılan bu ödemenin davacının alacağından tenzil edilmesi gerektiği, kaza tarihi itibariyle — olduğu, davacı vekili — tarihli talep artırım dilekçesinde; — geçici iş göremezlik tazminatı,— sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda —–üzerinden açtığı davanın müddeabih değerini —- çıkardığı, güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere ek rapor alınması üzerine davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak — olan dava değerinin —– çıkardığını belirterek eksik harcı tamamladığı, her ne kadar davalı vekili ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defini ileri sürmüş olsa da davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, kazanın — yılında meydana geldiği, davanın —– tarihinde açıldığı, davanın uzamış ceza zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımına yönelik defiin reddine karar verildiği, ek aktüer bilirkişi raporunun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce hükme esas alındığı, davacının davadan önce —- tarihinde sigorta şirketine başvuru yaptığı, sigorta şirketinin davadan önce davacıya ödeme yapmadığı, davalının başvurudan —– iş günü sonrası olan —– tarihinde temerrüte düştüğü, davacı vekilinin geçici ve sürekli iş göremezlik talebinin artırılan ve ıslah edilen haliyle kabulüne, —- geçici iş göremezlik, —- sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — maddi tazminatın, — temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren, —- ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde khüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın artırılan ve ıslah edilen haliyle KABULÜNE,
1—– geçici iş göremezlik, ——sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam —maddi tazminatın, — temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren, — ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.751,95 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 246,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.505,05 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 35,90 TL peşin harç 141,00 TL tamamlama, 70,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 282,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 381,48 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.831,48 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 6.037,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022