Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/566 E. 2020/490 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/566 Esas
KARAR NO : 2020/490
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde ——– plakalı araç sürücüsü —- istikametine seyri esnasında ——– geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre karşı şeride geçerek karşı istikametten gelen —– kullandığı ———— plakalı araçla çarpışması neticesinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu – yaralanmalı dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında ——– plakalı araç üşürücüsü ——- tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusurlu olan aracın —— davalı ——- dava öncesinde —-tarihinde yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, ancak —– günlük yasal süre geçmiş olmasına karşın herhangi bir tazminat ödemesinin yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkili —- geçici iş göremezlik ve —- sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —- tazminatın davalı—– şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, —- plakalı aracın, sigorta şirketi nezdinde —– ile teminat altında olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespitinin gerektiğini ve ——– tarafından hazırlanacak maluliyet raporu ile ancak davacının davaya konu kaza sonucu malul kalıp kalmadığının ispatlanabileceğini, davacının talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı Yasa gereği —— sorumluluğunda olduğunu, hatır taşıması nedeni ile hesaplanacak olan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, talep edilebilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ——tarihinde davalıya ———– araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığından bahisle araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması sonucu geçici sürekli iş göremezlik talebine ilişkindir.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapılarak dava şartları ve yetki ilk itirazlar değerlendirilmiş, uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tarafların sulh olmayacakları anlaşılmış ve tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
Hastane evrakları, —– kaydı, ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, trafik tescil kaydı, hasar dosyası,—- alınan maluliyet —-dosyamız arasındadır.
Davacının maluliyet durumu ve iyileşme süresinin belirlenmesi için —— tarafından hazırlanan ———- göre kişinin meslekte kazanma gücü kaybının — oranında olduğu, iyileşme süresinin——– bulabileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve kusur durumunun belirlenmesi için aktüer uzmanı ve kusur bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Aktüer ve kusur bilirkişisi raporunda özetle; davalı —- sigortalı—- plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü —- % 100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücüsü —- kusursuz olduğu, bu kusur oranları esas alınarak hesaplama yapıldığı, davacı öğrenci olduğundan, çalışmadığından yerleşik —– doğrultusunda, davacının olay tarihinden itibaren —-aylık iyileşme süresine ait hesaplama yapılmadığı, davacının —- oranında meslekte kazanma gücü kaybının bulunması nedeniyle maddi zararının net asgari ücretler esas alınarak hesaplandığı, —- tablosuna göre hesaplama yapıldığı, davacıya —- tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalı —– rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, davacının meslekte kazanma gücü kaybından dolayı zararının —-olduğu, alınan ödemenin güncelleştirilmiş değeri ile tenzili sonucu —– olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili talep sonucunu — artırarak dava değerini —-çıkarmış ve eksik harcı tamamlamıştır.
Davalı —- hasar dosyasının sunulması ile beraber davacı tarafa ödeme yapılarak sulh olunduğunu ve taraflar arasında ibraname imzalandığını beyan ettiği, belgenin incelenmesinde; davacı vekilinin ödemenin alınması ile —- ile anılan kaza sebebiyle mezkur poliçelerden, olaydan ve — numaralı dosyasından dolayı ——– başkaca hiçbir hak ve alacağın kalmayacağını, mahkememiz dosyasından, açılan ve açılacak tüm davalardan, icra takiplerinden ve keşide edilen ve edilecek ihtarnamelerden fazlaya dair hakları da kapsar şekilde —–tamamen, gayrikabili rücu olmak üzere ve kesin şekilde ibra ettiğini, üçüncü şahıslara karşı dava ve talep haklarından ödenen tazminat tutarı kadar kısmını——-devir ve temlik ettiğini, ibranamenin imzalanmasına müteakip mahkememiz dosyasına ödemeyi beyan edeceğini ve —— borçtan kurtulacağını, ibranamede zikredilen ödemenin yapılmasını müteakip ilgili mahkeme dosyasına ödemeden dolayı davanın konusuz kaldığına ilişkin talepte bulunacağını kabul ve taahhüt ettiği, ibranamede belirtilen tutar ödemenin ——– tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekilince ibranamenin sunulmamış olması ve beyanda bulunulmamış olması dolayısıyla yargılamaya devam edildiği, davalı vekilinin ibraname uyarınca karar verilmesi talebi üzerine mahkememizce davacı vekiline ibraname/feragatname, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekilinin ibranamenin ödeme belgesi olarak kabul edilmesi, yapılan tutarın dosyamızda hesaplanan tazminattan mahsubu ile davanın artırılan tutar üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin ise, ibranamenin imzalanması ile tarafların sulh olduğu ve ödemenin alınması ile de müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini beyan ederek ibraname uyarınca karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür. Davacı vekilinin ibraname üzerindeki imzaya yada alınan ödemeye yönelik bir itirazının bulunmadığı, ancak ibranamenin ödeme belgesi olarak kabulü ile eksik kalan tutarın davalıdan tazminini istediği anlaşılmakla, tüm dosya kapsamından tarafların dava konusu taleplere ilişkin dava tarihinden sonraki bir tarihte anlaşarak sulh olduğu ve alınan ödeme karşılığında da ibraname imzaladıkları, mahkememiz dosyası da belirtilerek bütün açılan ve açılacak davalardan ve diğer haklarından davalı ——ibra ettikleri, ibranamenin imzalanmasında tarafların iradesini sakatlayan bir durumun olmadığı, kaldı ki böyle bir iddianın da olmadığı anlaşılmakla, davacının davalıyı tüm sorumluluklarından ve mahkememiz dosyasındaki haklarından ibra ettiği anlaşıldığından ibraname uyarınca konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davada, tarafların sulh olması, davacının ödeme alması ve davacının dava açmakta haklı olması dolayısıyla davalı yararına vekalet ücretine, ibraname uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmiş olması dolayısıyla davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 491,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 437,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2020