Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/559 E. 2021/913 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/559 Esas
KARAR NO : 2021/913

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 2011 yılının Temmuz ayında başlayan ticari ilişki gereğince açılış yapılan cari hesap ile müvekkilin alacaklı olduğunu, davacı şirketin davalıya satmış olduğu —–ile ilgili faturalar kestiğini, ürünleri teslim ettiğini,—– davalı tarafın bir kısım ödemeler yaptığını, ancak müvekkili davacı şirketin icra takibi ve dava konusu edilen 75.137,30 TL kadar alacaklı kaldığını, davacı alacaklı şirket ile davalı arasında ödemeler ile ilgili görüşmelerin olumsuz sonuçlanması neticesinde davacı şirket davalı borçlu aleyhinde—- ile ilamsız icra takibi başlattığını, davacı şirket tarafından cari hesap ve fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğini, —- devredildiğini, davalının faturalara itiraz etmediği ve— davacı şirketin icra takibi başlatmasından sonra alacağı geciktirmek adına davalı tarafça borcunun bulunmadığına dair takibe itiraz edildiğini iddia ederek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili davalının kiracısı olduğunu, davacı tarafın hem kira borçlarını ödemediği, hem de kiraladığı işyerine zarar vererek ayrıldığı için davacı aleyhine taraflarınca icra takibi yapıldığını, davacı tarafça haksız olarak icra takibine itiraz edildiğinden ve bu itirazın iptali için itirazın iptali davası açıldığından bu davanın karara bağlanmasından hemen önce davacı şirketin kötü niyetli olarak işbu davayı açmış olduğunu, davacı tarafın ne icra takibine, ne de dava dilekçesi ekinde davasına konu yaptığı alacağının nerden kaynaklandığı ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadan fatura —–satımından kaynaklanan bir alacağı olduğunu ifade ettiğini, fatura alacağı ile ilgili satmış olduğu ürünlerin ne olduğunu ifade etmeden soyut bir anlatımla ve hangi tarihli faturalar olduğunu açıklamadan ve yine —– hangi —olduğuna ilişkin — —- bildirmeden tek taraflı tutmuş olduğu ve gerçeği yansıtmayan cari hesabına dayanarak müvekkilden alacak talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında — alışverişinin bulunduğunu, —- bütün bedelinin ekli belgede görüleceği üzere ödendiğini ancak davacı şirketin cari hesabında söz konusu ödemelerin görülmediğini, davalı tarafça davacı şirkete yapmış olduğu bir takım ödemelere ilişkin ödeme makbuzlarını dosyaya sunduklarını ve davalı tarafın davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi davacı şirketten alacaklı konumda olduklarını savunarak, davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı şirketin, davalı takip borçlusu aleyhine cari hesap alacağı olan 75.137,30 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla takip başlattığı, davalı şirketin süresinde takibe itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —— tarafından hazırlanan raporda özetle: tarafların —–incelendiği, her iki tarafında —–usulüne uygun olduğu, davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihinde 75.137,30 TL açık cari hesap bakiye alacağının bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı alacağının 31.12.2015 tarihinde sıfırlandığının tespit edildiği, dolayısıyla taraflar arasında davacı şirket ticari defterlerinde mevcut 75.137,30 TL bakiye alacak kadar bir mutabakatsızlık bulunduğu, mutabakatsızlığın; davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer alan, ancak davalı firma ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilen; keşidecisi davacı şirket, muhatabı—-tutarlı çek ile, davalı firma ticari defter kayıtlarında yer alan, ancak davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilen 43.437,30 TL tutarlı kasadan ödeme işlem kayıtlarından kaynaklandığı, her iki işlem toplamı——, mutabakatsızlığa konu olan bu—- müstenidatlarına inilmek suretiyle incelendiğinde, keşidecisi davacı şirket, muhatabı ——- tutarlı çek, davacı şirket kayıtlarında yer alan bu çeke ilişkin olarak davacı şirketçe çek örneğinin ve çekin muhatap banka tarafından vade/keşide tarihinde ödendiğine dair muhatap —- ıslak imzalı ve kaşeli makbuz örneğinin dosyaya sunulduğu görülmüş olup, davacının ticari defterlerinde bu kaydın dayanaklandırılmış olması gerekçesiyle, itibar edilebilir bir kayıt olduğu, 43.437,30 TL tutarlı nakit ödeme ise, davalı firma kayıtlarında yer alan çeke ve davacı şirkete kasadan nakden ödenen olarak ticari defterlerde davacı şirkete borcu kapatmaya/——– yönelik olarak yapılan tek taraflı işlem kaydının talep edildiği halde dayanak belgesinin sunulamadığı için yok hükmünde olan bir kayıt olduğu, davalı firmanın kayıtları incelendiğinde, dayanak belgeleriyle uyumlu tutulan kayıtlar olmayıp, belli aralıklarla hesap mutabakatını sağlamaya yönelik toplu kayıtlar şeklinde olduklarının anlaşıldığı, tespit edilen bu durumlarıyla davalı firmanın kayıtlarına itibar edilemeyeceği, davacı ——— —— ile uyum içinde tutuldukları, takip ve dava konusu talebin dayanağı yapılan mal satışları ile taşınmaz satışlarına ilişkin satış faturalarının davalı firma ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olmaları ve davalının yaptığını iddia ettiği ödemelerin eksiksiz olarak davacı şirket ticari defter kayıtlarında yer almaları nedenleriyle sonuçlarına itibar edilebilir nitelikte kayıtlar oldukları ve bu kayıtlar sonucunda, davacı şirketin takip ve dava tarihi itibarıyla davalı firmadan talepleri gibi 75.137,30 TL asıl alacakları bulunduğu tespit edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı şirketçe davalı şirket adına yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın faturalar düzenlendiği, 62.517,30 TL bedelli fatura dışındaki faturaların davalının ticari defterinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmayan —- bedelli,—-bedelli faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediği, söz konusu faturalarda teslime ilişkin müvekkilinin imzasının bulunmadığı yönünde itiraz etmesi üzerine itiraza konu faturaların dosyaya sunulması için süre verilmiş ve faturaların incelenmesi ile malın/hizmetin teslimine ilişkin faturalar üzerinde teslim alan imzası olmadığının görüldüğü, dolayısıyla davacının bu faturalara konu malı/hizmeti davalıya teslim ettiğini ispat edemediği, davalının takas mahsup talebinde bulunması üzerine davalının talebine konu icra dosyalarının dosyamız arasına celbedildiği, dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısı şirket ve dava dışı —- aleyhine müştereken ikame edilmiş —dosyaya ilişkin olarak yargılaması yapılarak karar altına alınmış itirazın iptali davasında verilen karar uyarınca, dosyamız davacısı şirket aleyhine hükmedilmiş borcun dosyamız davacısı şirket tarafından ifa edilmiş olması nedeniyle, takip dosyasının sadece dava dışı —- yönünden yenilenerek takibin devamına karar verildiği, dosyamız davacı—- şirketinin bu dosyadan borcunun ödenmiş olması nedeniyle borcunun bulunmadığı, dosyamız davalısı tarafından takas/mahsup talebine konu edilen bir diğer takip dosyası olan — borçlusu olmadığı, takibin dava dışı olan —aleyhine ikame edilmiş bir takip olduğu, dolayısıyla davalının takas mahsup talebi kapsamında değerlendirilebilecek bir alacağının olmadığı, davacı şirketin davalı şirketten takip/dava tarihinde 75.137,30 TL açık cari hesap bakiye alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmayan —- — bedelli faturalara konu malı/ hizmeti davalıya teslim ettiğini ispat edemediği, davacı yemin deliline dayanmamış olduğundan bu faturalara ilişkin davalı tarafa yemin teklifinin hatırlatılmadığı, davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını iddia eden davalı şirketin, davacının—- ödediğine ilişkin gerek bu itirazına dayanak olmak üzere davanın dayandığı takip dosyasına, gerekse huzurdaki dava dosyasına herhangi bir ödeme belgesi —, dolayısıyla davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı açık — bakiyesinden kaynaklı olarak, 69.017,30 TL asıl alacağı bulunduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazın iptaline karar vermek gerektiği, alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan takdiren hükmedilen tutarın % 20 si oranında inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 69.017,30 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 69.017,30 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.714,57 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 907,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.807,10 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 907,47 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 943,37 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 160,55 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 760,55 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 698,60 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 9.772,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.