Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/537 Esas
KARAR NO : 2018/943
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından İzmir 12. İş Mahkemesi’nde ————— karşı dava açıldığını, dava açılmadan önce şirketlerin sicil kaydının terkin edildiğinin tespit edildiğini, şirketlerin ihyası için taraflarına kesin süre verildiğini belirterek ————- ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan işlemlerin TTK 32.maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34.maddesi hükmü çerçevesinde yapıldığını, hukuka aykırılık bulunmadığını, gerekli ilan ve tebliğ işlemlerinin yapıldığını, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, hukuki niteliği itibari ile TTK Geçici 7/15 maddesi uyarınca açılmış ihya davasıdır. TTK Geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edilen ————- sicil nosunda kayıtlı—————- sicil nosunda kayıtlı ————- ihyasına karar verilmesi talep edilmektedir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin 28/11/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilmiştir.
—- sicil nosunda kayıtlı ————-sicil nosunda kayıtlı —————sicil dosyası getirtilmiş, ihyası talep edilen şirket merkezlerinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, şirketlerin Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından TTK Geçici 7. maddesi uyarınca adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle madde kapsamına alındığı, maddede öngörülen işlemlerin sicil tarafından yerine getirilmesinden sonra 09/10/2015 tarihinde re’sen terkin işleminin yapıldığı görülmüştür. Sicil tarafından şirkete gönderilen ihtarnamenin 07/07/2015 tarihinde gazetede yayınlandığı, şirketlere gönderilen ihtarların tebliğ edilemediği tespit edilmiştir.
TTK Geçici 7/15 fıkrasının son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde mahkemeye başvurmak suretiyle şirketin ihyasını talep edebilirler. Mahkememizde açılan dava bu kapsamda süresindedir.
Davacı, mahkememizde açtığı davada ihyasını talep ettiği şirketler aleyhine İzmir 12.İş Mahkemesi ——— esas sayılı dosyada devam eden davasının bulunduğunu belirterek şirketlerin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Getirtilen İzmir 12.İş Mahkemesi —— esas sayılı dosyada davacının ihyası talep edilen şirketler aleyhine sigortalılığın tespiti talebiyle dava açtığı, mahkemece ihya davası açmak üzere davacıya ihtarname gönderildiği görülmüştür.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15/12/2016 tarih 2016/10731 esas 2016/9622 karar sayılı kararında “…Dava, 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta, şirketin 23.03.2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece davacının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamak doğru olmayacaktır.
Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin —- gün ve —- Esas —– Karar sayılı ilamının 2. bendinin kaldırılmasına, 3 numaralı bendin 2 numaralı bent olarak düzeltilmesine, yine bozma ilamının “sonuç” bölümünde yer alan “ve (3)” ibarelerinin ilamdan çıkartılmasına karar vermek gerekmiştir. “denilmiştir.
-Yapılan yargılama, toplanan deliller ve yukarıda bahsi geçen Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin kararı uyarınca davacının talebi haklı görülerek davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün—— sicil nosunda kayıtlı ————sicil nosunda kayıtlı ———— İzmir 12. İş Mahkemesi’nin ——- esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama faaliyetleri ile sınır olarak İHYASINA, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, şirketin ticaret siciline tesciline, karar verilmiş, davalı sicil müdürlüğü yasal hasım durumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak lehine vekalet ücreti takdir edilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, ———Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ——-sicil nosunda kayıtlı————-sicil nosunda kayıtlı ———– İzmir 12. İş Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama faaliyetleri ile sınır olarak İHYASINA,
Her iki şirketin ticaret siciline tescil ve ilanına,
Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına,
2-Karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2018