Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2022/233 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/534 Esas
KARAR NO: 2022/233
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile—arasında, araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu —– plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, trafik kazası tespit tutanağı sürücü beyanlarına göre davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, temliğe konu aracın ticari gelir için kullanıldığından günlük — boyunca çalışamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığını, kazanç kaybının davalı/borçludan talep etme zorunluluğu hasıl olduğu, —- günlük kazanç kaybı bedelinin likit alacak olup, borçlu itirazlarında haksız olduğundan İİK m.67/2 hükmü mucibince icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin temlik alacaklısı olduğu araçta sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç var ise teminatsız ihtiyati tedbir talebi şerhinin işlenmesini, davalı/borçluların—– yapmış oldukları itirazlarının iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın haksız fiile dayalı alacak davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesini,—- plakalı araç ile davacıya ait —— tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, davacı taraf, kusurun müvekkillerine ait araçta olduğunu, bu durumun dosyada ki tutanaklar ile de sabit olduğunu ileri sürdüğünü, kaza tespit tutanaklarının aksinin her zaman ispat edilebilir olduğunu ve itiraz edilen tutanakların kesin niteliğine sahip olmadığını, davacı taraf kaza tespit tutanağındaki eylemleri kabul etmiş olsa da müvekkillerine yönelik tahmine dayalı kusur atfedilmesini kabul etmediklerini, müvekkili şirketin uzun süreli kiralama sözleşmesi ile işleten sıfatını devrettiğinden araç maliki sıfatına sahip olsa da, hukuken sorumluluğu düzenlenen—– sıfatına sahip olmadığını, davanın müvekkilleri yönünden husumet yokluğu nazara alınarak reddine karar verilmesini, dava konusu aracın — gün serviste kaldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın —– kazanç kaybından bahsettiğini, söz konusu miktarın çok fahiş olduğunu, gösterilen değerin neredeyse yarısı mukabilinde araç temin etmenin mümkün olduğunu, bu nedenle günlük gerçek zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz dava ve taleplerinin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafında—– ile sulh olunduğu, sulh protokolü doğrultusunda bu davalı yönünden davadan feragat edildiğini, iflas idaresi yönünden ise davanın geri alındığını, davalılardan yargılamaya gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ederek taraflar arasında düzenlenen feragat ve sulh protokolünü dosyaya sunduğu, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı vekilinin Davalı müflis—-önünden davayı geri aldığını beyan etmesi üzerine HMK 123. Maddesi uyarınca iflas masası vekilinden davanın geri alınmasına muvafakat edilip edilmediğinin sorulduğu, masa vekilinin davacı vekilinin davayı geri almasına muvafakat etmesi ve davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmesi üzerine Davalı müflis —-uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle —- yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı müflis —– yönünden HMK 123. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1—– yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı —- adına —— yönünden HMK 123. Maddesi uyarınca davanın geri alınması nedeniyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraf vekillerinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-Dair, davacı vekilinin ve ——-vekilinin yüzlerine karşı, davalı ——–yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022