Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/495 E. 2018/567 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/495 Esas
KARAR NO : 2018/567

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin %50 hissedarı olduklarını, yönetim kurulunun görev süresinin 07/03/2017 tarihinde sona erdiğini, 15/03/2017 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında yönetim kurulunun seçilemediğini, bu nedenle genel kurulun yönetim kurulunun seçilmesi amacıyla toplantıya çağrılması için ihtarname gönderdiklerini, 22/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında da yönetim kurulunun seçilemediğini, TTK 438/1 maddesine istinaden özel denetçi talebinde bulunduklarını, bu taleplerinin de kabul görmediğini, şirketin yönetim kurulu başkanı …’nun kendilerini ve şirketi zarara sokacak pekçok işlem tesis ettiğini, şirketin gelirleri üzerinde keyfi olarak tasarrufta bulunulduğunu, TTK 392,437 maddelerine aykırı şekilde müvekkillerinin bilgi alma hakkının ihlal edildiğini, bu durumun noter ihtarıyla dile getirilmiş olmasına rağmen davalı şirket defter ve kayıtlarını inceleme imkanının tanınmadığını, şirketle ilgili hiçbir bilginin paylaşılmadığını, kendilerinin şirket işlerinden uzaklaştırıldığını, şirketin 2017 yılına ait olağan genel kurul toplantısının halen yapılmadığını belirterek davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; TTK 438 ve 439 maddelerinde aranan koşulların gerçekleşmediğini, özel denetim talebinde bulunabilmesi için genel kuruldan kabul ya da red şeklinde karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar alınmadığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; 6102 sayılı Yasa’nın 439. ve devamı maddeleri uyarınca açılmış anonim şirkete özel denetçi tayini istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 04/07/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacıların mahkememizde açtıkları davada, davalı şirketin %50 hissedarı olduklarını, yönetim kurulunun görev süresinin 07/03/2017 tarihinde sona erdiğini, 15/03/2017 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında yönetim kurulunun seçilemediğini, bu nedenle genel kurulun yönetim kurulunun seçilmesi amacıyla toplantıya çağrılması için ihtarname gönderdiklerini, 22/03/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında da yönetim kurulunun seçilemediğini, TTK 438/1 maddesine istinaden özel denetçi talebinde bulunduklarını, bu taleplerinin de kabul görmediğini, şirketin yönetim kurulu başkanı …’nun kendilerini ve şirketi zarara sokacak pekçok işlem tesis ettiğini, şirketin gelirleri üzerinde keyfi olarak tasarrufta bulunulduğunu, şirketle ilgili hiçbir bilginin paylaşılmadığını, kendisinin şirket işlerinden uzaklaştırıldığını, 20/03/2018 tarihli ihtarnameyle bu durumun dile getirildiğini, şirket defter ve kayıtlarını inceleme imkanı tanınmadığını, şirketin 2017 yılına ait olağan genel kurul toplantısının halen yapılmadığını belirterek şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı adına cevap dilekçesi sunan …’nin cevap dilekçesinde TTK 438 ve 439 maddelerinde aranan koşulların gerçekleşmediğini, özel denetim talebinde bulunabilmesi için genel kuruldan kabul ya da red şeklinde karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar alınmadığını, davacının ileri sürdüğü iddiaların dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu, davacının cevaba cevap dilekçesi ibraz ettiği, dilekçede davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemiyle İstanbul Anadolu ……..ATM 2018/443 esasta dava açıldığını, şirketi temsil için yönetim kayyımı atandığını, …’nun münferiden verdiği cevap dilekçesinin yok hükmünde olduğunu ileri sürdüğü, İstanbul Anadolu ……… ATM 2018/443 esasta davalı şirketin feshi istemiyle açılan davada yeni yönetim kurulu oluşup göreve başlayıncaya kadar … ile birlikte………… müşterek imza ile şirketi temsile yetkili kılındıkları, anlaşılmış ancak verilen bu karar uyarınca henüz görevin başlamadığı, davacı tarafın iş bu karara itiraz ettiği davacı vekili tarafından duruşmada beyan edilmiştir.
Davalı şirketin diğer ortakları olan … ve …………vekili tarafından asli müdahale dilekçesi sunulmuş ise de HMK 65.maddesi kapsamında asli müdahil olmak talebinde bulunan şirket ortaklarının davanın reddini talep ettikleri oysa asli müdahalede yargılamada taraf olanlara karşı dava açılabileceği bu itibarla asli müdahale talebinin HMK 65.maddesindeki koşulları taşımadığı anlaşıldığından bu talep yerinde görülmemiştir.
TTK 438 ve devamı maddelerinde anonim şirketlerde özel denetleme hakkı düzenlenmiş olup, davacı TTK 439/1 maddesi uyarınca talepte bulunmuş, özel denetim isteme koşullarının oluştuğunu ileri sürmüştür. Maddede Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1.000.000 TL.olan pay sahiplerinin 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilecekleri kabul edilmiştir.
Davalı şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinden şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı görülmüştür. Şirketin yönetim organının görev süresinin dolduğu bu yüzden davacı tarafça gönderilen 05/02/2018 tarihli ihtarnameyle yönetim kurulunun seçilmesi gündemiyle genel kurulun toplantıya çağrılmasının talep edildiği, bu doğrultuda 22/03/2018 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının yapıldığı, genel kuruldan önce davacıların 20/03/2018 tarihinde şirkete ihtarname göndererek bilgi ve belgeleri inceleyemediklerini defter ve kayıtların hazır bulundurulmasını istediklerini bildirdikleri ve aynı zamanda TTK 438 maddesi uyarınca defter ve kayıtlar üzerinde özel denetim talebinde bulundukları görülmüştür. 22/03/2018 tarihli genel kurulda yeterli karar nisabı oluşmadığından yönetim kurulunun seçimi hususunda karar alınamamış, gündemin 3.maddesinde davacıların özel denetim talebi oylanmış, %50 kabul %50 red nedeniyle bu konuda da karar verilemediği anlaşılmıştır. Özel denetçi tayininin mahkemeden talep edilebilmesi için talepte bulunanların sermayenin en az ondabirine sahip olmaları yasada düzenlenmiş olup, davacılar bu koşulu taşımaktadır. Özel denetçi tayini talebi 22/03/2018 tarihli genel kurulda gündem konusu yapılmış olup, mahkememizde 20/04/2018 tarihinde açılan davanın yasada öngörülen 3 aylık süre içinde açıldığı da anlaşılmıştır. Öte yandan TTK 439.maddesi uyarınca özel denetçi tayini davası açılabilmesi için genel kurulun davacıların bu istemini reddetmesi gerekir. Somut olayda genel kurulda red ya da kabul kararı verilememiştir. Davalı tarafça, bu husus dile getirilerek İstanbul Anadolu ………. ATM 2017/1236 esas 2018/142 karar sayılı karara emsal olarak dayanılmış ise de 22/03/2018 tarihli genel kurulda özel denetçi tayin edilmesi talebi yeterli nisap oluşmadığından karara bağlanamamıştır. Bu durumda kabul ya da red koşulu oluşmadığından yasal şartları oluşmayan davanın reddi yönündeki talep mahkememizce yerinde görülmemiş, özel denetçi tayini istemine ilişkin olarak karar verilememiş olmasının davacılara bu davayı açma imkanı sağlayacağı kabul edilmiş, aksi yöndeki davalı iddiaları yerinde görülmemiştir. Özel denetçi tayini talebinin bir diğer koşulu ise bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış olmasıdır. Davacı yan genel kuruldan önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadıklarına dair ihtarname göndermiş ve dava dilekçesinde de şirket yönetiminden uzaklaştırıldıklarını, bilgi paylaşılmadığını, şirkete zarar verecek pek çok eylemin gerçekleştiğini, bilgi alma hakkının ihlal edildiğini, defter ve kayıtları inceleme imkanının tanınmadığını ifade etmiştir. 22/03/2018 tarihli genel kurulda ya da daha önceki genel kurullarda davacıların bilgi alma hakkını kullandığına dair hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Davacıların TTK 437.maddesi kapsamında bilgi alma ve inceleme yapma hakkını kullanmak istediklerine dair bir beyanda bulunmadıkları gibi talebe cevap verilip verilmediği, bilgi alıp almadıkları ve inceleme yapıp yapmadıkları da dosyada sabit değildir. Aynı şekilde bilgi alma ve inceleme hakkının somut bir işlem, belli bir konu yahut konularda olacak şekilde kullanılması gerekirken davacıların hangi konuda inceleme yapılmasını istediklerini ve bilgi almak istediklerini somutlaştırmadıkları da görülmüştür. Ortaklığın tüm iş ve işlemlerinin, bilgi alma ve inceleme yapmaya yahut özel denetime konu edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla özel denetçi atanması talebinin koşullarının oluşmadığının kabulüyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair kesin olarak davacılar vekili ve asli müdahale talebinde bulunanlar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.