Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/450 E. 2022/277 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/450 Esas
KARAR NO: 2022/277
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:, müvekkillerinin murisi —– tarihinde yolcu olarak bindiği davalılardan —- olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından —- sigorta poliçesi ile teminat altında olan, araç sahibi ——– inerken, davalı araç maliki sürücünün aceleci ve kasti davranışları ile daha araçtan inmeden aracını hareket ettirmesi nedeni ile kapıya sıkışıp ve yerde sürüklenerek yaralandığını ve malul kaldığını, müteveffanın —– boyunca yatağa bağlı kaldığını, yaptırılan fizik tedavi, masajlar ve değnek yardımı ile yürümeye başlayabildiğini,—– sürücüsünün asli kusurlu olduğu, yaralanan ve —–tarihinde hayatını kaybeden maktulün ise kusurunun bulunmadığının tespiti ile kararın—- tarihinde kesinleştiğini, Müteveffa ——- olduğunu, her türlü işini kendi başına yapabilir iken kaza nedeni ile eşi ve çocuklarının bakımına muhtaç kaldığını ve tarifsiz ıstırap çektiğini, —-tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için —-ödeme yapıldığını, ayrıca belgelendirilemeyen —– civarında hastane- gidiş dönüş ulaşım giderlerinin olduğunu, —–ödeme yapıldığını, —-boyunca—— geldiğini ve her seans için — toplam —— civarında taksi ulaşım gideri yapıldığını, yapılan ameliyatlar, alınan ——- müteveffanın yaşam süresini kısalttığını, sürücü —–kazadan sonra tutanak hazırlanmasını beklemeden olay yerinden kaçtığını, daha sonra olayda tanık olan kişilerin verdiği bilgiler dahilinde yakalandığını, tüm ailenin derin üzüntü çektiğini, davalı sigorta şirketine—-müteveffanın vefat tarihinden önce başvuruda bulunulduğunu ve —- dosyasının açıldığını, ancak herhangi bir tazminat ödemesinin yapılmadığını ve vefatı sonrası da tazminat ödemesinin yapılamayacağının —- tarihinde e- mail ile kendilerine bildirildiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müteveffanın meydana gelen kaza nedeni ile oluşan maddi zararının karşılanabilmesi için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik eş ——- maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte mirasçılık oranları nispetinde davacılara verilmesini, eş — olmak üzere toplam — manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve maliki——-kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle: bakıcı giderlerinin —- gereği teminat dışı olduğunu, müteveffanın ölümünden önce maluliyetinin tespitinin yapılmaması nedeni ile zarar hesabının yapılmasının mümkün olmadığını, —– mevcut bir maluliyet raporunun bulunmaması nedeni ile hesap ve talep edilebilir bir alacağın doğmadığını, manevi tazminat taleplerinin — teminat dışı olduğunu, tedavi giderleri taleplerinin ——- sorumluluğunda olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunda olmadığını ve geçici iş göremezlik dahil maddi zararların müvekkili sigorta şirketinden talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, öncelikle kusur durumunun ve müteveffanın maluliyet oranın tespitinin gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettikleri gelir ve tazminatların tespiti ile hesaplanacak tazminattan tenzilinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —– usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar, kazada yaralanan müteveffa —- eşi ve çocukları olup, kaza tarihinden sonra maddi zararın tazmini için sigorta şirketine başvurulmasından sonra —– hayatını kaybetmesi üzerine mirasçılarının maddi tazminat taleplerini ve meydana gelen kazadan dolayı yaşadıkları acı üzüntü ve elemden dolayı manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davacılar, kazada yaralanan —- yasal mirasçıları olduğundan maddi tazminata ilişkin zararı talep etme hakkına sahip olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin husumet itirazının yerinde olmadığı, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıların murisinin kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş;—– müzekkere yazılarak davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış; kusur raporu ve maluliyet raporları alınmıştır.
—– dosyasının incelenmesinde; dosyada —- tarihli kusur raporunda sürücü — asli kusurlu olduğu, yolcu —–kusursuz olduğunun tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ———bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırıldığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
—– alınan maluliyet raporunda özetle: davacıların mirasçısı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle ———— meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, mahkeme dosyasının incelemesinde ölüm ile ilgili herhangi bir evrak —— mevcut olmadığı için illiyet hakkında yorum yapılamadığı, ilgili tibbi evrakların tarafımıza gönderilmesi halinde kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağına ilişkin rapor düzenlenebileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafın kaza ile ölüm arasında illiyet bağı olduğuna ilişkin bir iddiası olmadığından bu konuda bilgi ve belge toplanmamış ve araştırma yapılmamış, maluliyet oranı ve dikkate alınan yönetmelik açısından rapora itiraz edilmesi üzerine —– rapor alınmıştır.
—- raporunda özetle: davacıların mirasçısı—– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, —— olduğu, İyileşme —– süresinin olay tarihinden itibaren —-aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Kusur aktüer ve doktor bilirkişi kök ve ek raporunda özetle: Davalı sürücü—– ettiğinden kazanın meydana gelişinde—– oranında, % 100 kusurlu olduğu, yolcu —– belirtilen kural ihlali görülmediğinden kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğu, —– olduğu, iyileşme —-süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği, müteveffa —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu, —-geçici iş göremezliğinin olduğu, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile —– geçici iş göremezlik zararının olduğu, emekli aylığı alan ve aktif çalışması olmayan bir kişiye — tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmayacağı,—— dahilinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğundan söz edilebileceği, sürekli iş göremezlik efor kaybının ise —–maluliyet oranı ve kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile —– evde pansuman, bakım için gerekli yardımcı tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri için, —– esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere —- bakıcı ve tedavi gideri olduğu, müteveffanın toplam maddi zararının ise —- olduğu, maddi zararın —- poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, —- kararı ile tespit edilen pay oranlarına istinaden; hesaplanan toplam —-müteveffanın çocuklarının her birinin — maddi zarar talep edebileceği, manevi tazminat talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili sunduğu talep artırım ve ıslah dilekçesi ile talep konusunu —– tarihli bilirkişi heyet ek raporunda belirlenen —tedavi fark ücreti, —- bakıcı ve tedavi giderleri ve —tarihli bilirkişi raporunda belirlenen malüllükle ilgili — maddi tazminat toplamını—— arttırdığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın —-tarihinde davalıların sürücüsü maliki ve —- plakalı —– tek taraflı karıştığı kazada davacıların mirasçısı—- yaralanması ve maddi tazminat taleplerinin —– tazmini amacıyla sigorta şirketine başvurmasından sonra ancak dava açılmasından önce vefat etmesi nedeniyle mirasçıları olan eşi ve çocuklarının müteveffanın kaza nedeniyle uğradığı maddi zararlarının ve kaza dolayısıyla davacıların yaşadığı acı elem ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu,
—- plakalı— davalı — vade tarihler arası geçerli —-olduğu,
Meydana gelen trafik kazasında Mahkememizce alınan kusur raporunda davalı sürücü —–% 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığının belirlendiği, raporun olayın oluşuna uygun olduğundan mahkememizce de kusur oranlarının bu şekilde kabul edildiği,
—– sayılı kararında da belirttiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiği, her ne kadar —–kararları uyarınca —- rapor alınmasına yönelik yeniden rapor alınmışsa da —–kaza tarihi itibariyle geçerli olan yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiği belirtildiği, somut olayda kaza tarihi olan —- alınmış raporun hükme esas alınması gerektiği,
—– bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin — olduğuna denilmekle, —–öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu —— aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.” Şeklinde değiştiği görülmüş olup;
—– tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak—maddesinde yapılan değişikliğin —–uygulama birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde—— esas alınması için —- ancak hesaplamalarda —– kullanılması ile bilinmeyen——iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” şeklinde olduğu,
Dolayısıyla bilirkişiler tarafından —- — kullanılarak yapılan hesabın doğru olduğu, —-gideri olduğu, davalı — aracın maliki olup, ——- aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olurlar.——-İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımıcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” maddesi gereği sorumlu olduğu,
—— belirtildiği üzere işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür.
——-birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Yasanın 85/1. maddesine göre de, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 91/1. ve 85/1. maddeleri bir arada ele alındığında, —– yapan sigortacının poliçede belirlenen limite kadar, işletenin sorumluluğunu üstlendiği sonucuna varılabilmektedir. Yasanın 85/Son maddesine göre, işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.
—– sorumluluğu, kaza tarihinde —–belirlediği teminat limitleri ile sınırlıdır. Bu teminat limiti her durumda ödenmemektedir. Öncelikle hak sahiplerinin talep edebileceği tazminat miktarı, tarafların kusurları da dikkate alınarak tespit edilmektedir.
Her ne kadar davalı taraf geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu ileri sürmüşse de —– sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. —- açıklanan sağlık giderleri teminatının —-sorumluluğunda olduğu düzenlenmesi ile aynı yönde değişiklik — yapılmadığından yukarıya aktarılan —– şirketinin sorumluluğunu daraltan nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.” belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğu, davacıların murisinin —- geçici iş göremezlik alacağının olduğu,
Her ne kadar davalı sigorta vekili bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğunu ileri sürmüş olsa da; —–ilamı incelendiğinde; ” Davacı —- kazadaki yaralanması nedeniyle,—— oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olmasına göre sürekli bakıma muhtaç olduğunun ve bakıcı gideri ödemek zorunda kalacağının kabulü yerinde olmakla birlikte; bakıcı gideri olarak ödenecek bedelin net asgari ücret üzerinden belirlenmesine ilişkin hesaplama doğru değildir. Davacı—–bakıcı gideri için yapılacak hesaplamanın, kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarı üzerinden yapılması gerektiği dikkate alınarak bu konuda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.” denilmek suretiyle, doktor bilirkişi raporunda tespit edilen geçici iş göremezlik dönemi içerisindeki ——bakıcı ihtiyacının olduğu süre boyunca davacının maluliyetin %100 olacağı dikkate alınarak kaza tarihinden bakıcı ihtiyacının son bulduğu tarihe kadar yürürlükte olan brüt asgari ücret esas alınarak bakıcı gideri hesaplandığı, yapılan hesabın doğru olduğu anlaşılmakla —–bakıcı giderinin kabulünün gerektiği,
Tedavi giderlerinin teminat dışı olduğu ileri sürülmüşse de; —– nolu ilamında; “Davacının istek kalemleri arasında tedavi giderleri de bulunmaktadır. Mahkemece,—– trafik kazası nedeniyle üniversiteler bağlı hastaneler ve diğer bütün —— sundukları sağlık hizmetleri bedelleri —– tarafından karşılanacağından sağlık harcamalarının davalı sigorta şirketince karşılanma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle tedavi giderlerinin hesaplanmaması doğru bulunmamıştır. Oysa, davalı sigorta şirketinin —– sorumluluğu dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğu devam etmekte olup, ayrıca —– sakatlanma teminatı ile tedavi giderleri teminatlarının ayrı olmasına göre tedavi gideri ödemesinin tedavi gideri teminatından karşılanacağı da nazara alınmalıdır. Bu halde mahkemece, öncelikle davacıya talep ettiği tedavi giderlerine ilişkin delillerini sunması için imkan tanınması, belge sunulmasa dahi yaralanmanın derecesi ve doktor raporları ile hastane kayıtları incelenerek, yaralanma nedeniyle — sorumluluğu dışında kalan yapılması gerekli tedavi giderlerinin —-olabileceği konusunda uzman hekim bilirkişiden görüş alınması, buna karşın zararın miktarı tam olarak belirlenemezse—– gereğince, yargıç tarafından somut olayın özelliği ve kapsamı da gözetilerek tedavi gideri yönünden uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.” şeklindeki ilamı doğrultusunda kişinin yaralanmasına bağlı fatura fiş sunamasa da——– göz önüne alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesap sonucu davacının kaza sonrası tedavileri sırasında yol gideri olarak ———- kadri maarufunda olduğu kanaatine varılarak toplam——kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalıların maddi tazminatların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Davadan önce —- tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketinin —- temerrüde düştüğü anlaşıldığından sigorta şirketi yönünden hükmedilen tazminatlara —- tarihinden, diğer davalı yönünden ise haksız fiil kapsamında kaza tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiştir.
Davacının bir diğer talebi de manevi tazminattır.
Manevi tazminat açısından ise; ——– hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. ——-
Somut olayda; davacıların mirasçısı——–kaza neticesinde maluliyet oranı, geçici iş göremez kaldığı ve bakıcıya ihtiyaç duyduğu süre, davacıların ve davalının ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza tarihi gözetilerek davacı eş —- olmak üzere toplam — manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, davalı —– manevi tazminattan sorumlu olduğu, söz konusu manevi zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle alacaklara kaza tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletmek gerektiği, bakiye talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın artırılan haliyle KISMEN KABULÜNE,
1—- maddi tazminatın davacı —-
— maddi tazminatın davacı —-
—maddi tazminatın davacı —-
— maddi tazminatın davacı —-
— maddi tazminatın davacı —-yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine,
2——- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden karar harcı 1,163,86 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 429,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 733,95 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 114,77 TL peşin nispi, 262,41 TL tamamlama, 52,73 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 465,81 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Hükmedilen manevi tazminat talebi yönünden karar harcı 751,41 TL nin davalı ——-tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 561,15 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, —– yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek —– davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre davada kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre davada kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —–tahsili ile davacılara verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili —— kendi adına asaleten diğer davacılar adına vekaleten yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022