Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/445 E. 2018/514 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/445 Esas
KARAR NO : 2018/514

DAVA : Menfi Tespit(Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit(Bankacılık İşleminden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili; davalı bankanın müvekkilleri hakkında ilamsız icra takibi başlattığını, müvekillerinin itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığını ve davanın İstanbul ……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/316 E. sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, icra takibinde talep edilen işlemiş faiz tutarının ve faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek icra takibinde talep edilen hukuka aykırı faizin kaldırılarak kanuna uygun faiz oranının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan Çağlayan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, zira icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasının derdest olduğunu, itirazın iptali davasında zaten faiz oranı tespit edilerek faiz tutarının hesaplanacağını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, icra takibine konu edilip fazladan talep edildiği ileri sürülen işlemiş faiz tutarı ve işleyecek faiz tutarı(oranı) yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
İstanbul……Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/316 E. sayılı dosyasının bir sureti celp edilerek incelendiğinde, dosyamız davalısı banka tarafından davamıza konu edilen icra takibine itiraz nedeniyle dosyamız davacıları hakkında itirazın iptali istemiyle dava açılmış olduğu, cevap dilekçesinde icra takibinde talep edilen faiz tutarına ve oranına itiraz edildiği, davanın derdest olduğu görülmüştür.
Öncelikle davalı tarafın yetki itirazını incelemek gerekirse, İİK 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğinden ve davalı bankanın yerleşim yeri mahkemesi olan Mahkememiz yetkili olduğundan yetki itirazı haklı görülmemiştir.
Bunun yanında, itirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacılar kendileri aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu işlemiş ve işleyecek faiz tutarı yönünden borçlu olmadıklarının tespitini istediklerinden, menfi tespit davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.(Emsal:Yargıtay …..Hukuk Dairesi’nin 11/05/2017 tarihli 2016/16979 E., 2017/3718 K. sayılı kararı; 24/11/2016 tarihli 2016/4359 E., 2016/15093 K. sayılı kararı) Bunun yanında mahkememizce verilen herhangi bir ihtiyati tedbir kararı olmadığından davacı aleyhine tazminat şartları oluşmamıştır.Açıklanan nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ve davalı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-h maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2- Davalı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 408,91 TL’den mahsubu ile 373,01 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan ….. 7/2 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.