Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2019/199 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/397 Esas
KARAR NO : 2019/199

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında cari hesap özleşmesi ve acentalık sözleşmesi çercevesinde ticari ilişki olmuştuğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı Şirketin takip tarihi itibari ile 118.820,28- TL müvekkili şirkete borçlu olduğunu açık bir şekilde ortada olup, davalı borçlu borcunu ödemediğini, ticari ilişki çerçevesinde müvekkilin davalı-borçludan olan cari hesap alacağını tahsil için Beykoz İcra Müdürlüğünün ————E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazı haksız ve kötüniyetli olduğunu, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptalini, takibin devamı ve borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalı-borçlunun haksız ve kötüniyetli itirrazının iptalini, davalı-borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama gider ve ücreti vekaletin davalı-borçluya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde ikame edilen huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafından talep ettiği alacağa ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığını, bu bağlamda bundan sonra yapılacak açıklamalara muvafakatlarının bulunmadığını, davacı müvekkili şirketin acentesi olarak faaliyet göstermekte olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında “Acentelik Sözleşmesi” ve “Cari Hesap Sözleşmesi” ve “Kiralık Araç Sözleşmesi” imzalandığını, davacı söz konusu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin————-bağlı —– kargo taşımacılığı faaliyetini yürüttüğünü, davacı taraf söz konusu acentelik sözleşmesini haksız ve mesnetsiz iddialar ile herhangi bir haklı neden olmaksızın feshettiğini, davacı tarafça 23.10.2017 tarihinde müvekkili şirket aleyhine —– İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça vadesi gelmemiş alacaklar için de talepte bulunulduğunu, davacı tarafça dosyaya bir kısım ödeme yapılmış olduğunu, takip tutarı olan 118.820,28 TL’ye itirazın iptali sebebi ile işbu dava ikame edildiğini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan işbu davanın usul ve esas yönünden reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Davalı vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu ve taraflar arasındaki sözleşmede yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri olarak kararlaştırıldığını belirttiği, her ne kadar davacı vekili davalı tarafın icra dairelerinin yetkisine itiraz etmediğinden mahkemenin yetkisine de itiraz edemeyeceğini ileri sürmüş olsa da icra dairelerinin yetkisine itiraz etmeden de mahkemenin yetkisine itiraz edilebileceğinden davacı vekilinin bu itirazına değer verilmediği, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinin “uyuşmazlıkların çözümü” başlıklı 8. Maddesine göre; anlaşmanın uygulanması veya yorumundan doğabilecek her türlü uyuşmazlığın çözümünde İstanbul mahkemeleri veya icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, 6100 sy. HMK’nın yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünün düzenlendiği, dolayısıyla tacir olan taraflar arasında kararlaştırılmış olan bu yetki şartı nedeniyle HMK’nun 17.maddesi uyarınca İstanbul Mahkemelerinin münhasıran yetkili olduğu, davalının yasal süredeki yetki itirazının haklı olduğu, yetkili mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemeninin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.