Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/387 E. 2020/75 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/387 Esas
KARAR NO : 2020/75

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ————yapan davalının işyeri için —- yapmış olduğu işe karşılık fatura düzenlediğini, ancak davalının bakiye —- borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız kısmi itirazı ile durduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatıma karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; tabela fiyatına ilişkin olarak tarafların anlaştıklarını, ancak daha sonra davacının fiyat artışı talebinde bulunduğunu, talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş,davalının tacir olduğu kabul edilerek tahkikata geçilmiş ise de, mali müşavir bilirkişi raporu ile davalının işletme defteri tuttuğunun ortaya çıkması üzerine, davalının tacir olup olmadığı araştırılmış, bunun üzerine —- —- kaydı yok ise de, —————— ünvanıyla kayıt olduğu bildirilmiş olmakla birlikte, ———–yazı cevabında, davalının işletme hesabına göre bildirimde bulunduğu, dönem içi satın alınan emtia tutarı ve hasılat tutarı dikkate alındığında davalı gelirinin ——-sınırının altında kaldığı belirtildiğinden mahkememizce her ne kadar davalı adına ————–işletmesi bulunuyor ise de işletme esasına göre defter tuttuğu, gelirinin ise ——– geçmediği, dolayısıyla tacir kabul edilemeyeceği, dolayısıyla bu davaya bakma görevinin ——— Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ise de; İstanbul ——– sayılı kararı ile dosyada mevcut —– tarihli yazısı ile davalının gerçek kişi tacir niteliğinde olduğu belirtilerek mahkememizce verilen karar kaldırılmıştır.
İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün — –. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 10.495,24 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek yanız —–borcunun bulunduğunu beyan ederek takibe karşı kısmi itirazda bulunduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali müşavir—– tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın 2015 yılı defterlerinin incelendiği, defterlerin usule uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği, dolayısıyla delil vasfı bulunduğu, davalı tarafın defterlerinin incelenmesinde, davalının ticari defter olarak işletme defteri tuttuğu, 2015 yılı işletme defterinde davacının davalıya kestiği faturanın kaydına rastlanmadığı, davacının ibraz ettiği ————- —- sevk irsaliyesinin düzenlendiği, irsaliyenin teslim eden ve teslim alan kısımlarında herhangi bir ———- tarihinde takibe ve borca kısmen itirazında, faturadan kalan borcunun 3.500,00 TL olduğunu beyanla bu tutarı kabul ettiğini fazlasına itiraz ettiği, takip borçlusu davalı tarafın takibe konu fatura içeriği reklam panosunu/malı almadığı yönünde bir itirazı bulunmadığı, davalı taraf davacının verdiği fiyat ile anlaşma yapıldığını iddia etmişse de bu yöndeki iddiasını kanıtlayacak herhangi bir yazılı sözleşme sunmadığı, faturaya konu yapılan işin fahiş olduğunu iddia eden davalının yapılan iş için herhangi bir tespit yaptırmadığı, reklam panosunun kendi satış ———————edildiği, bu aşamadan sonra benim borcum 3.500,00 TL dir bakiyesine itiraz ediyorum şeklindeki itirazının kabul görmeyeceği, davalı taraf akdi ilişkiyi açıkça kabul ettiğinden, davacı faturasının davalının işletme defterinde kayıtlı olmamasının sonuca bir etkisi olmayacağı, davacının davalıya sattığı ———- olduğu, —– davalıdan 500,00 TL aldığı ve takibe konu tutarın 10.495,24 TL olduğu, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 10.495,24 TL alacağının bulunduğu, davalının icra takibinde 3.500,00 TL asıl alacağı kabul ettiği, 6.959,24 TL kısmına haksız bir şekilde itiraz ettiği, davacı alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davaya konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin sevk irsaliyesi üzerinde imzası olmadığını, davacının fatura bedelini ispat etmesi gerektiğini, ispat yükünün yüklenicide olduğunu, bilirkişi raporunda faturaların tebliğine ilişkin ve sevk irsaliyelerinin ibrazına ilişkin dosyada bir delil bulunmadığının belirtildiği, dolayısıyla bilirkişinin davacının alacaklı olduğu yönündeki tespitini kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, ———- adet faturanın —— bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı taraf fatura konusu işin yerine getirildiğini kabul etmekle beraber davacının anlaştıkları bedelin üzerinde bir tutarı kendisinden talep ettiğini savunduğu, davacı şirket faturaların tebliğine ilişkin belgeleri ve sevk irsaliyelerini dosyaya sunamadığı gibi faturanın da davalının defterinde kayıtlı olmadığı, davalının iş yerinin devredilmiş olması ve tabelanın kendi uhdesinde olmaması dolayısıyla tabela üzerinde değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davacının iddiasını müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi hükmü gereği, senetle ya da yemin deliliyle ispat etmek zorunda olduğu, davacının yazılı delil sunamadığı, dolayısıyla alacağını ispat yükü altında olan davacının iş bedelini ispat edemediği, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle davalıya yemin——- davacı vekilinin yemin teklifinde bulunulmayacağını beyan etmesi üzerine ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı ——– davacı tarafça peşin olarak yatırılan —– harçtan mahsubu ile bakiye 11,97 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen ——— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.