Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/321 E. 2018/216 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/332 Esas
KARAR NO : 2018/265

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 26/03/2018

Dosyanın mahkememize İstanbul Anadolu ……. Hukuk Mahkemesinin 2017/482 esas 2017/392 görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin …… esasına kaydının yapılmış olduğu anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ……. poliçe nolu, …… başlangıç tarihli ZMM sigortalısı …’ın maliki olduğu….. plakalı aracın 05/02/2017 tarihinde…… plakalı araç ile yaralamalı trafik kazası yapıldığını, sigortalı ……. plakalı aracın sürücüsü ………, ……. plakalı aracın sürücüsü …….. sigortalı araçta kazada yaralanan ……. olduğunu, olayla ilgili 05/02/2017 tarih …….olay nolu taksirli yaralamalı kazada…. …….. ifadelerinde olayın nasıl gerçekleştiği izahı yapıldığını, polis tutanağından ……. 2918 sayılı KTK’da belirtilen kusurlardan 57/1 a ayrıca …… test nolu……. tarihli alkol muayenesinde 0.81 promil ile de alkollü olduğu tespit edildiğini, kazada ……. % 100 kusurlu bulunduğunu,…… auti marka araç ile sigortalı ……… plakalı aracın kazası nedeniyle oluşan zararı müvekkili firmanın giderdiğini, 33.000 TL ödediğini, ……. nolu hasar dosyası ve eksper raporu ile de durum kayıt altına alındığını, davanın kabulünü, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek tavan faizi üzerinden, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla tüm masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalıya tebliğe çıkartılmamış olduğu anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında trafik kazasında zarar gören kişiler için ödenen bedelin, davalı sigortasının alkollü araç kullandığı iddiası ile kendi sigortalısından ödediği bedelin rücuen tahsiline ilişkindir.
…… tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Davacı sigorta şirketi ile davalı sigortalı arasında akdedilmiş Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta sözleşmesi bulunduğu, 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem Kanun kapsamına (m.2) alındığı, buna göre uyuşmazlığın tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal: …. Hukuk Dairesi’nin 2016/11655 Esas 2016/11738 Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.