Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2020/184 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2020/184

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka yasal olarak gerekli yeterliliğe sahip olmayan bir şahsa, gerekli araştırma yapılmadan çek karnesi vermiş olması nedeniyle müvekkilin zarara uğratıldığını, davalı bankanın —– keşide tarihli karşılıksız çekten dolayı müvekkilinin zarara uğratıldığını, bahse konu çekten olayı Edremit—-. İcra müdürlüğünün—-. sayılı dosyası ile çek keşidecisi — hakkında icra takibi açıldığını, ancak akabinde keşidecinin adresine hazce gidildiğinde işyerinin kapalı olduğu ve mal varlığının bulunmadığının anlaşıldığını, hukuki tüm yollar denenmiş olmasına rağmen çek bedelinin tahsil edilmediğini, davalı banka çek keşidecisi hakkında yeterli istihbarat yapmadan ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeden çek verdiğini, bunun sonucunda müvekkilin mağdur edildiğini, davalı bankanın çek karnesi verirken özen yükümlüğünü ihlal ettiği için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL alacak/tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çek keşidecisi ——-yılında ticari hayata başladığı, bir sonraki 2015 yılında kazancını artırdığı, 2016 yılında müvekkil bankaya çek karnesi için başvuruda bulunduğu, müvekkil banka — bünyesinden gerekli sorgulamayı yaptığı, karşılıksız çekin olmadığını ve bireysel ya da kurumsal gecikmiş kredi borcunun olmadığını ve hakkında başlatılan bir icra takibinin bulunmadığının tespit edildiği, ayrıca — alındığı, bu rapora göre son bir yılda 24 adet çekinin ödendiğini ve bunların toplamının 632.812,00 TL olduğunu, bu tespitin akabinde çek karnesi verildiği, müvekkil banka çek karnesi verirken gerekli basireti ve özeni gösterdiği, davacının takibe konu ettiği çek basım tarihinden 5 ay sonra keşide edilen bir çek olduğu, müvekkil bankanın bu dönem içerisinde çek keşidecisinin ticari hayatını takip yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı da çeki kabul ederken gerekli araştırmayı yapmadığı için bunun sonucunda katlanmak zorunda olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı banka tarafından, dava dışı —–adına yeterli araştırma yapılmadan çek hesabı açılıp çek karnesi verilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Dava konusu olan ve davalı bankanın yeterli araştırma yapmadan usulüne aykırı verildiği kabul edilen çekin keşidecisinin —– tarihli çekin —- bedelli olduğu, çekin muhatap bankanın—- nolu hesabından düzenlenen— nolu çek olduğu, çekin arka kısmında lehdarın kaşesi ve imzasının yer aldığı, altında ——- adı ve imzasının yer aldığı, onun altında ——- adı ve imzasının olduğu, altında ise davacının adı ve imzasının olduğu, davacıdan sonra çekin 2 farklı şirkete daha cirolandığı ve sonra —– tarihinde karşılıksız işlemi gördüğü anlaşıldı.
Keşidecinin çek karnesini davalı bankadan almasına dayanak yapılan tüm belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının çeki tahsil etme amacı ile icraya koyduğu Edremit —. İcra Dairesi’nin — sayılı dosyasının bir örneği dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde davacının, keşideci——– aleyhine dava konusu çeki esas alarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yaptığı, takip borçlarına tebligatların yapıldığı fakat takibin semeresiz kaldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller celp edildikten sonra dosya üzerinde bankacı bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Davalı bankanın, çek hesabı açarak çek karnesi verdiği —- hakkında ayrıntılı bir ekonomik ve sosyal durum araştırması yapmadığı, kredi yeterliliği olup olmadığını incelemediği, ibraz edilen belgeleri tam bir itina ve basiretle incelemediği, zararın oluşmasında bankanın müterafik kusurunun bulunduğu, davalı bankanın hükümetçe imtiyaz suretiyle verilen bir işi yapan kurum olması, yasa ile ayrıca —-” yükümlülüğü getirilmiş olması dikkate alınarak davalı bankanın kusur oranının %50 olarak değerlendirildiği; davacının ise, ticari ilişki içerisine girdiği kişi/firma ile daha önceden herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmaması, önceden bilmediği bir kişi hakkında gerekli soruşturmayı yapmadan verdiği çeke güvenerek, mal ve hizmet satmış olması, ticari ilişkiye girdiği kimseleri seçmede gereken özeni göstermemesi sebebiyle doğan zarardan davacının da müterafik bir kusurunun bulunduğu, davacının önceden bilmediği bir kişi hakkında gerekli soruşturmayı yapmadan verdiği çeklere güvenerek, satışı yapılan malları teslim etmesi, ticari ilişkiye girdiği kimseleri seçmede gereken özeni göstermemesi sebebiyle kusur oranın %50 olarak değerlendirildiği, davacının, başta çeki ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edip karşılıksız şerhini işletmiş olması ve akabinde icra takibi başlatıp sonucunda alacağına kavuşamamış olması dikkate alındığında, ön prosedürün tamamlanmış olduğu ve davanın açılma koşullarının teşekkül etmiş olduğu, davacının davalıdan kusuru oranında tazminat talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda davacının davalı bankanın sorumluluğuna gidilebilmesi içingerekli ön prosedürün tamamlanmış olduğu ve davanın açılma koşullarının teşekkül etmiş olduğunu belirtmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yerleşik yargıtay içtihatları bir arada değerlendirildiğinde, davacının alacağını tahsil için kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığı, davacının keşideci, lehtar ve ilk ciranta hakkında takip başlatmış ise de kendisinden önceki cirantaya karşı takipte bulunmadığı, karşılıksız çek için davacının evvela kendi akidinden alacağını tahsil yoluna gitmesi, tahsil edememesi halinde davalı bankaya müracaat etmesi gerektiği, somut olayda davacı, keşideci, lehtar ve ilk ciranta aleyhine çeke dayalı icra takibi başlatmışsa da, çeki kendisine cirolayan kişiye başvurmadığı, davacının öncelikle kendi akidi olan—- başvurması, tahsil edememesi halinde davalı bankaya müracaat etmesi gerekirken, dava dışı —- müracaatta bulunmadan doğrudan davalı banka aleyhine dava açılması, erken açılan dava niteliğinde olduğu, bu durum karşısında, davalı banka yönünden davanın erken açıldığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay —-. HD —- Karar)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 331,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 277,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.