Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/292 E. 2019/527 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/292 Esas
KARAR NO : 2019/527
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/03/2018
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında geçmişte ticari iş ilişkisinin mevcut olduğunu, bu ticari iş ilişkisi kapsamında —- tarih ve ——– nolu, ——–tarih ve—— nolu, —– tarih ve —nolu, — tarih, — nolu, — tarih — nolu,- tarih ve – nolu, -tarih ve – nolu, – tarih ve – nolu, – tarih ve —- nolu faturalarda belirtilen mallar davalıya satılıp teslim edildiğini, davalı tarafından müvekkilden satın alınan malların bedellerin bir kısmı ödendiğini, muavin defter dökümünde de anlaşılacağı üzere davalının hali hazırda müvekkille ——-TL borcunun bulunmadığını, davalı ile müvekkilinin aynı okul mezunu olmaları ve davalının bir dönemde müvekkilinin yanında ücretli olarak çalışmış olmasından da kaynaklı olarak bakiye alacağın ödenmesi ile ilgili olarak gerek davalı ile gerekse davalıya işlerin yürütülmesinde yardımcı olan eşi ——– ile çok sayıda görüşme yapıldığını, yapılan en son görüşmede davalının eşi kalan bakiyenin doğup büyüdüğü şehirdeki dairenin satışından elde edilecek para ile ödeneceği bu işlemin de fazla sürmeyeceği belirtildiğini, aradaki alacak borç ilişkisinin varılacak sulh kapsamında harinecen ödenmesi konusunda görüşmeler yapıldığını, ödeme yapılmadığı için bir netice alınamadığını, 46.460,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizleri ile ilgili olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı taraf takibe konu borcunun olmadığına dair itirazı üzerine yapılan icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, ancak davalının müvekkile borcu olmadığına dair iddiasının maddi ve hukuki dayanağı olmadığını, taraflar arasında mal alım satışından kaynaklı ticari ilişkili olduğunu, belirtilen fatura konusu malların davalı tarafından satın alınıp teslim alındığı ve davalının müvekkile ait bakiye ————TL borcu olduğunu, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamı için iş bu davanın açılması zarureti doğduğunu, davalının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı icra dosyasına yaptığı haksız itirazın iptalini, takibin ———-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek avans faizi, vekalet ücreti ve icra harçları ve sair diğer ferileri yönünden devamına, takip konusu asıl alacağın likit olması ve yapılan itirazın haksız olması dolayısıyla davalı aleyhine takip konusu asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bu kapsamda tarafların tacir araştırmalarının yapıldığı ve her iki tarafından bilanço esasına göre defter tuttuğu görülmekle, mahkememizin görevli olduğu anlaşılarak yargılamaya devam edilmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 2 adet faturaya dayalı asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam ———- TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacıya 18/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememizde açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı hususunun irdelenmesi amacıyla taraf defterlerinin incelenmesi suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; taraf defterlerinin usule uygun olduğu, davacının yasal defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan ——– TL alacaklı, davalının defterlerine göre ise davacıya ———TL borçlu olduğu, dava ve takip konusu 2 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın bu faturalardan —– tarihli ———- TL bedelli faturayı defterine ——–TL olarak kaydettiği, davalının faturalara yönelik herhangi bir ödemesinin olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; birçok faturanın davacı defterlerine yanlış işlendiğini, müvekkili tarafından yapılan bazı ödemelerin ise hiç işlenmediğini, müvekkilinin 2015 yılından kalan borcunun bulunmadığını, her iki defter kaydı arasında neredeyse 2 kat fark olduğunu, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davanın, —– tarih —— nolu ve —- TL bedelli fatura ile ——–tarihli ——- nolu ————– TL bedelli faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş olmasına rağmen davayı toplam fatura bedelleri üzerinden açtığı, mahkememizce bu hususta açıklama yaptırıldığı, davacı vekilinin davada herhangi bir işlemiş faiz talep etmediklerini beyan ettiği, takip talebinde alacağın niteliğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığı, yalnızca “alacağımızdır” şeklinde beyanda bulunduğu, bilirkişi tarafından taraf defterlerinin incelendiği, tarafların defterleri arasında mutabakatsızlık olsa da bu davanın konusu 2 adet fatura alacağına ilişkin olması nedeniyle defterlerdeki diğer kayıtların incelenmesine gerek olmadığı, davacının yalnızca 2 adet faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, takibe konu 2 adet faturanın hem davacı hem de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, her ne kadar davacı defterlerinde ——–TL bedelli fatura ———– TL olarak kayıtlı olsa da davacı tarafından sunulan faturanın ve davacının talebinin zaten ——— TL olduğu, dolayısıyla davacının takip konusu fatura bedelleri kadar alacaklı olduğu, davalı tarafın söz konusu faturalara yönelik ödeme yaptığını gösterir herhangi bir makbuz, dekont v.b sunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2 fatura bedeli karşılığı ———-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olmakla davalı aleyhine hüküm altına alınan 46.460,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğünün ———esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin 46.460,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 46.460,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.173,69 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 517,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.656,67TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 517,02 TL harç olmak üzere toplam 552,92 TL davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 128,65 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 728,65 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.460,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019