Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/285 E. 2018/392 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/285 Esas
KARAR NO : 2018/392

DAVA : İtirazın İptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; dava dışı müteahhit … ile davalıların annesi muris …. arasında imzalanan ….uyarınca emlak vergilerinin mal sahipleri tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, daha sonra müvekkili ile …. arasında…. Sözleşmesi imzalandığını, iskan alımı için belediyeye başvuran müvekkilinin emlak vergisi borçlarını ödemek zorunda kaldığını ve iskanı böylece alabildiğini, alacağın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılar vekili; görev itirazında bulunduklarını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca husumet ve aktif dava ehliyeti itirazları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, ….Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Somut olaya gelince, uyuşmazlığın dava dışı müteahhit ile davalılar murisi arasında akdedilen ve yine müteahhit ile davacı arasında akdedilen … kaynaklanmakta olduğu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olduğu, bu sözleşmelerin bir tarafının arsa sahibi diğer tarafının yüklenici olduğu, yapı kooperatifi olan davacının tacir olarak kabulünün mümkün olmadığı(Emsal: Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 13/10/2016 tarihli ….. sayılı kararı), yine davalılar murisinin(ve davalıların) tacir olduğu yönünde bir iddia olmadığı gibi bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığı, bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığının da açık olduğu, dolayısıyla bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu(Emsal:Yargıtay …. tarihli 2017/2916 E., 2017/3679 K. sayılı kararı, 15 HD’nin 17/10/2016 tarihli ….. sayılı kararı) anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi..