Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/280 E. 2019/1232 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1113 Esas
KARAR NO: 2019/1254
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu —.icra Müdürlüğü’ Nün — E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, icra takibinde — düzenleme tarihli, — sıra numaralı, — TL tutarlı faturadan kaynaklanan bakiye — TL cari hesap alacağının talep edildiğini, davalının itirazının yerinde olmayıp, haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete asansör malzemesi sattığını, söz konusu malın satışına ilişkin olarak düzenlenen faturadaki ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini ancak müvekkil şirketin banka hesabına yapılan kısmi ödeme dışında icra takibine konu edilen — TL’ lik kısmın tahsil edilemediğini, davalı borçlu şirketin — tarihi itibarıyla davacı şirkete gönderdiği “cari hesap mutabakatı” neticesinde dava ve takibe konu bakiye — TL borcun varlığını kabul ettiğini iddia ederek, davanın kabulü ile davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve %20′ den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan—- tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafın faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini ileri sürdüğünü, oysa fatura irsaliyeli fatura olup, fatura aslı ve faturaya konu malın davalı şirkete imza karşılığı teslim edildiğini, davalı tarafın taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığını ileri sürdüğünü, ancak davalı şirketin — TL borcu olduğuna dair cari hesap mutabakatının imzalı ve kaşeli alarak müvekkil şirkete faks yoluyla göndererek borcu kabul ettiğini, ayrıca davalı şirketin — de bulunan banka hesabından müvekkil şirketin —hesabına — TL ödeme yaptığını, bu hususun davalı şirketin müvekkil şirketten mal satın aldığının ve satın aldığı malın bedeline yönelik kısmi ödeme yaptığının göstergesi olduğunu, kısaca taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına delil olduğunun aşikâr olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde davalı şirketin müvekkil şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğu ve fatura bedelinin tamamını ödemediğini ortaya çıkacağını beyanla, davalı şirketin itirazlarının ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddi ile davalarının kabulünü talep etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olarak ikame edildiğinden reddinin gerektiğini, davalı aleyhine İst. And. 13.icra Md. —E. sayılı dosyasıyla başlatılan takipte, takibin dayanağının —- nolu faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağı olduğunun belirtildiğini, müvekkil şirketin gerek davacı şirketle cari hesap ilişkisinin bulunmaması, gerekse de belirtilen mal ve hizmete ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması sebebiyle itiraz ettiğini, 6102 sayılı TTK. 89/2 maddesinde belirtildiği üzere “cari hesap sözleşmesi” nin yazılı olarak yapılmasının gerektiğini, oysaki müvekkil şirket ile davacı şirket arasında imzalanmış yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafın cari hesap ilişkisinden bahsedemeyeceğinden bu ilişkiye dayanarak takip de başlatamayacağını, davacı şirket tarafından icraya konu edilen faturanın müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, tebliğ edilmeyen bir faturanın takip konusu yapılmasının haksız ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine, kötü niyetli takip nedeniyle en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükietilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilince dosyaya sunulan — t. İkinci cevap dilekçesinde özetle: davacının cevaba cevap dilekçesinde beyan ettiği iddialarının taraflarınca kesinlikle kabul edilmediğini, takibe konu faturanın müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, bu bağlamda taraflarına tebliğ edilmeyen ve itiraz haklarını kullanmadıkları faturanın içeriğinin kesinleşmediğini, davacı yanca tebliğ edildiği iddia olunan faturaların kim tarafından tebliğ edildiğinin ve müvekkil şirkette çalışıp, çalışmadığı hususlarının araştırılmasının gerektiğini, davacı yan ile aralarında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, bu bağlamda cari hesap ilişkisinden bahisle icra işlemi başlatılamayacağını beyanla cevap dilekçesindeki taleplerini tekrar etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadoul —. İcra Müdürlüğünün — sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı Şirket, davalı şirket aleyhine, — tarihli —TL bedelli faturadan bakiye kalan — TL cari alacak bedeli olan — TL asıl alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başvurmuştur. ödeme emrini — tarihinde tebellüğ eden davalı takip borçlusu şirketin, ilgili icra müdürlüğüne vekilleri vasıtasıyla yasal süresinde sunmuş oldukları — havale tarihli itiraz dilekçeleriyle; takip alacaklısı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını beyanla, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların tacir olması nedeniyle ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi — tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin — yılları ticari defterlerinden yevmiye defterlerinin incelemeye sunulduğu, envanter ve defteri kebirin incelemeye sunulmadığı, davalı şirketin duruşmada yapılan ihtara rağmen defterlerini sunmadığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı şirketten — TL alacaklı olduğu, davacı vekilinin dosyaya sunduğu davalının imzasını taşıyan mutabakat metniyle de bu hususun sabit olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazla birlikte mutabakat metninde bulunan imzayı inkar etmesi üzerine davacı vekilince davalının BA formlarının ve dava konusu alacağı oluşturan faturaya istinaden davalı tarafça yapılan kısmi ödemeye ilişkin banka kayıtlarının celbi istenmiştir. Mahkememizce davalının BA formaları ve banka kayıtları celp edilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı şirketin, davaya konu —nolu KDV Dahil — TL mal alış faturasının KDV hariç tutarı olan — TL’yi 1 adet fatura karşılığı davacı şirketten mal/hizmet alımı olarak beyan ettiği, davalının bu beyanı karşısında davacının düzenlediği faturayı yasal bir itiraza konu etmeyerek ve benimseyerek defterine kaydettiği, ayrıca davalının banka hesabından davacının — hesabına — açıklamasıyla — yapıldığı, sonuç olarak davacının davalıdan —- TL alacaklı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından davanın cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davalı tarafın ihtara rağmen defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerine göre davacı tarafın- adet fatura alacağından bakiye —TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı tarafın celp edilen vergi kayıtlarında faturanın deftere kaydedilerek vergi bildiriminin yapıldığının ve faturaya istinaden davalının banka hesabından davacının — hesabına —- açıklamasıyla —-TL EFT yapıldığının görüldüğü dolayısıyla davalı taraf her ne kadar mutabakat metni altında bulunan imzayı inkar etmiş ve davacıya borcu olmadığını beyan etmiş ise de faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiğinin ve davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, davacının bildirdiği —– TL dışında davalı tarafından yapılan ödemeye ilişkin dekont vb. Sunulmadığı gibi, buna ilişkin savunmanın da bulunmadığı, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan —TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin — TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan — TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin —TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan — TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.335,94 TL karar harcından davacı tarafça başlangıçta yatırılan 236,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.099,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 236,20 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 267,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 247,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 947,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2019