Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2020/266 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2020/266

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ——— çekin, davacı tarafından arka yüzü cirolanmış olarak elinde bulundurmaktayken—-elinden çıktığını, kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, bunun üzerine çekin zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, çekin bankaya ibraz edilmesi ve bankanın çek hakkında mahkemeye bilgi vermesi üzerine davalı tarafa karşı çekin istirdatı talebiyle dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, işbu çek hakkında mahkemece ihtiyati tedbir kararı alınarak bankalara ödemeden men kararı verildiğini,—- kararın bildirildiğini, çekin … tarafından ibraz edildiğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca ödemeden men kararı gereği bankaca ödeme yapılmadığını ve mahkemeye bildirim yapıldığını, taraflarınca istirdat davası açılması gerekliliği hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın ve istirdat taleplerinin kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; çekin kendisinde olduğunu, davacıya dava dilekçesinde —-ve tapusunu da henüz vermediğini, bu satış işlemine —- —- olarak aldığını, bu çeklerden birini başka bir müşteriye verdiğini ancak dava konusu çekin şu anda kendisinde olduğunu ve bugüne kadar da çekin kendisi tarafından tahsil edilmediğini, cevap dilekçesinin kabulü ile davacı … vekili tarafından açılan dava dilekçesini ve içeriğini kabul etmediğini bildirdiğini, bundan dolayı da hakkında açılan davanın reddi ile tüm yargılama ve harç giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, çek istirdat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin —-esas sayılı çek iptali dosyası incelendiğinde; davacının dava konusu çek zayi nedeniyle çek iptal talebinde bulunduğu, çekin davalıda bulunması nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre verildiği, bu davanın da verilen bu süreye istinaden açıldığı görülmüştür.
———- soruşturma —–karar numaralı soruşturma dosyası incelendiğinde; kayıp çek yapraklarının hırsızlığa konu olduğuna ve bir başkası tarafından bulunarak alındığına ilişkin delil olmadığı, müştekiye ait maliki olunan eşyanın kaybedilmesi yada çalınması olayının —- herhangi bir suç oluşturmadığı, ayrıca bu şekilde kaybolan çek üzerinde tasarruf edildiğine ilişkin şikayetçinin soyut iddiasından başka delil olmadığı gerekçesiyle kamu adına kovuşturma açılmasına yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmiş ise de itirazın reddine karar verilmiştir.
—– soruşturma —- dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunduğu, davacı şikayetçinin ifadesinde davalıya gayrimenkul satışı konusunda görüşüp anlaştıklarını, davacının davalıya bir miktar ödeme yaptığını, satışın yapılacağı gün davalının satış için verilen vekaletnamesini iptal ettirdiği ve satışı yapmadığını beyan ettiği, davalının ise ifadesinde özetle; arsa satışı için davacının kendisine bir miktar nakit ve iki adet çek verdiğini, satıştan önce çekleri sordurduğunda çeklerin kırdırılmış olduğunu öğrendiğini bu sebeple satışı yapmadığını beyan ettiği, yürütülen soruşturma neticesinde şikayet konusu yapılan eylemin satış konusu yapılan arsanın satış parasının ödenmesine ilişkin taraflar arasında hukuki uyuşmazlık olduğu gerekçesiyle kamu adına kovuşturma açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra, ayrıca, davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.
Dava konusu çekin incelenmesinde; ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı, çek üzerindeki davacının adı yanında bulunan imzanın davacı tarafın kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonucunda;———- çalındığı veya kaybolduğundan bahisle zayii nedeni ile hasımsız olarak iptal davası açtığı, iptal davasında dava devam ederken zayi olduğu iddia olunan çekin davalı olan yetkili hamil tarafından ibraz edildiği, çek iptali davasında davacıya istirdat davası açmak üzere süre verildiği, iş bu davanın bu nedenle açıldığı, 6102 sayılı sayılı TTK’nın 792. maddesi gereği ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, çekin haksız şekilde hamilin eline geçtiğini, davacının davalının kötü niyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, davalının çeki arsa satışı konusunda yaptıkları anlaşma karşılığında davacıdan aldığını savunduğu, davacı tarafın da dosyamız arasına alınan soruşturma dosyalarına yansıyan beyanları ile arsa satışını doğruladığı, davacının davalı hakkında yaptığı suç duyurusu ve çeklerin kaybolduğuna ilişkin yaptığı suç duyurusu sonucunda yürütülen soruşturma dosyalarında takipsizlik kararı verildiği ve kararların kesinleştiği, dava konusu çekin davalı yana taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca davalı tarafından verildiği, davacının dava konusu çekin elinden rızası hilafına çıktığını, çekin haksız şekilde yetkili hamilin eline geçtiğini ispatlayamadığı, bu nedenle, çek istirdadının koşullarının bulunmadığı, davacı tarafça yemin deliline dayanılmamış olduğu dolayısıyla yemin teklifinde bulunulmadığı, davanın sübuta ermediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur———– Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 54,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 116,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.