Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/268 E. 2019/893 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/268
KARAR NO : 2019/893

DAVA : İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıyla müvekkili arasında direk satış noktası sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranarak düzenli ve sürekli ürün alımını gerçekleştirmediğini, en son 24/03/2017 tarihinde ürün aldığını, bu nedenle Kadıköy——Noterliğinin 31/01/2018 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmeye aykırılıktan dolayı davalıya bedelsiz olarak verilen ürünlerin —————- usulü kalan bakiyesi ve ihtarname masrafının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalının aralarında imzalanan direk satış noktası sözleşmesine aykırı davrandığını, düzenli ve sürekli ürün alımı yapmadığını, en son 24/03/2017 tarihinde ürün aldığını, bu yüzden sözleşmenin feshedildiğini, davalıya bedelsiz olarak verilen ürünlerin ——–usulü kalan bakiyesi ve ihtarname masrafının tahsili için davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış yargılamaya katılmamıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 02/10/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün 2018/3668 sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde bedelsiz ürün alacağı ve ihtarname masrafının davalıdan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu olmadığı itirazı yanı sıra icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek ikametgahının ——olması nedeniyle yetkili icra dairelerinin de İstanbul İcra Daireleri olduğunu bildirmiştir.
Davalı yan akdi ilişkiyi inkar etmemiş, talep edilen kadar borcu olmadığını ileri sürmüştür. Gerek TBK 89/1 maddesi hükmü gerekse dayanak sözleşmenin yetkiyi düzenleyen hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davalının İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülmeyerek reddine karar verilip yargılamaya devam olunmuştur.
Davacının dayandığı sözleşme isticvap davetiyesi ile birlikte davalıya tebliğ edilmiş, davalı bildirilen duruşma gününde yargılamaya katılmamış ayrıca ticari defter ve dayanak kayıtlarını ibrazdan da kaçınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile davacının davalı ile doğrudan bir alım / satım ilişkisinin bulunmadığı, dava dışı olup aynı zamanda davacının bayisi konumunda olan ———- aracılığı ile davalıya ürün satışı yapıldığı, bu yüzden davacı şirket kayıtları üzerinden davalı şirkete bayilik sözleşmesinde alımı taahhüt edilen miktarın ne kadarının alımının gerçekleştirildiğinin belirlenemediği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 11/03/2013 tarihli sözleşmede işletmeci sıfatıyla davalının, bayi sıfatıyla dava dışı —— ve şirket sıfatıyla davacının isminin bulunduğu, işletmeci sıfatıyla davalının yükümlülüklerini düzenlendiği, buna göre davalının bayi durumundaki bayi dışı şirketten sözleşmenin yürürlüğü süresince ürün almak suretiyle işlettiği satış noktasında müşterilerine satmayı taahhüt ettiği sözleşmenin 3.maddesinde sözleşme süresince toplamda 3500 kasa / koli ürün satın alınarak müşterilere satış ön görülüp bu miktarın tamamlanması ile sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kabul edildiği, ayrıca özel hükümler başlığı altında davacının, davalının sözleşmenin sonuna kadar sözleşmeye uyacağı inancıyla ve bir defaya mahsus olarak fatura karşılığında ürün ve malzemeyi %100 iskonto olarak vereceği, işletmecinin sözleşmedeki yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle sözleşme süresinden önce son bulduğu taktirde bu malzeme ve ürünlerin rayiç değerlerinin kıstelyevm usulü belirlenecek olan kısmını KDV’si ile birlikte şirkete iade edeceği düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki davacı şirketin bölge bayisi konumundaki dava dışı ——-. aracılığıyla sürdürüldüğünden bu şirketin ticari defter ve dayanak kayıtlarında da inceleme yaptırılarak bilirkişiden ek rapor alınmış, dava dışı şirketin hesap hareketleri içeriğinde 2 adet faturada davalıya %100 iskontolu KDV hariç 11.579.52 TL tutarında ürün teslim edildiği belirlenmiştir. Yine davalı şirketin alım faturaları incelendiğinde de davalının taahhüt ettiği 3500 koli ürün alımından yalnızca 80 kolilik kısmı gerçekleştiği taahhüdün %97,71’lik kısmının gerçekleşmediği belirlenmiş ve davacının davalıya %100 iskontolu olarak verdiği ürünlerin rayiç değerleri üzerinden kıstelyevm hesabına göre 16.642,51 TL (KDV dahil)’sinin davacıya iadesi gerektiği, davacının takipte 16.637,97 TL için talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Yapılan hesaplama mahkememizce yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporları ile davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca davalının davacıya it ürünleri satma taahhüdünde ancak sözleşmeye aykırı davrandığı, bu nedenle davacı tarafından davalıya gönderilen Kadıköy — Noterliği 31/01/2018 tarih — yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği, aynı zamanda bedelsiz olarak teslim edilen ürün alacağının da talep edildiği davacının gönderdiği ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap veya itirazına ilişkin dosyaya delil sunmadığı, söz konusu ihtarname için davacının 142,31 TL noter masrafı ödediği ve takipte bu tutarın davalıdan tahsilini istediği, davacının talebinin yerinde olduğu, dayanak sözleşme hükümleri nedeniyle davacının davalıya verdiği bedelsiz ürünler nedeniyle sözleşmenin sonlanmasından ötürü alacak talebinde bulunabileceği, talep edebileceği tutarın bilirkişi tarafından gerekçeli ve denetlenebilir şekilde hesaplanmış olup esasen davacının talebinden fazla olduğu görülmüş taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğü 2018/3668 sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, davalının itirazında haksız ve alacağın likit oluşu göz önünde bulundurularak davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü ——- sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Hükmedilen tutarın %20.si oranında 3.356,05 TL.inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 1.146,26 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 202,67 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 83,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 859,69 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 202,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 144,40 TL tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 985,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.