Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2019/462 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/260 Esas
KARAR NO : 2019/462
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/02/2018
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilİ bankanın—————- ile davalı kredi lehtarı ———— firması arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefillerinde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, işbu sözleşme kapsamında kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığını, verilen kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi üzerine ———. Noterliğinin ———–yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kesilip kat edildiği, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün———– E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, davalı kredi lehtarı şirket ve kefillerin; asıl borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu beyan edilerek, müvekkili bankanın 9.172,96 TL alacağı üzerinden itirazın iptalini, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın keşide ettiği kat ihtarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kat ihtarıyla talep edilen alacağın doğru hesaplanmadığını, hesap kat ihtarı usulüne uygun tebliğ edilmediğini, istenilen faizin fahiş olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün ————– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine kredi sözleşmesine dayalı toplam 9.172,96 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalı şirket ile aralarında kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılarında müteselsil kefil olarak sözleşmeye imza attığını, borcun ödenmemesi, ihtarında sonuçsuz kalması üzerine davalılar hakkında başlattığı takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamı ve davalıların inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır. Davalılar ise kefalet sözleşmesinin usule uygun yapılmadığını, kat ihtarıyla talep edilen alacağın doğru hesaplanmadığını, alacağın likit olmadığını, faiz oranlarının çok yüksek olduğunu beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı ——– ile davalı asıl borçlu ———— arasında ————-tarihinde ———– TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirkete ait—————firma sicil bilgilerine göre, davalı şirketin ortakları olduğu anlaşılan davalı …, … ve …’nun söz konusu sözleşmede müteselsil kefil olarak imzalarının mevcut bulunduğu ve her birinin kefalet miktarının ayrı ayrı 350.000,00 TL olduğu, bahse konu Sözleşmenin Kefalet Sözleşmesi bölümünün, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesinde yer alan, “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır…” hükmüne göre düzenlendiği, davalıya bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, davacı ..-. tarafından, ———. Noterliği’nin—————- tarih ve ——- yevmiye numarasıyla davalı ————— ile davalı müteselsil kefiller …, … ve …’ya ihtarname keşide edilerek, 28.01.2018 tarihi itibariyle davalı borçlu şirketin kredi hesabının kat edildiği, kat tarihi itibariyle toplam 8.688,63 TL borcun, işbu ihtarnamenin tebliğini İzleyen 7 (yedi) gün içinde, ödeme gününe kadar Bankanın kademeli cari ticari faiz oranları üzerinden hesaplanacak faizi, faizin BSMV, fonu, ve sair fer’ileri ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödenmesi, belirtilen borçların verilen süre içinde ödenmemesi halinde, banka alacağının kredi sözleşmelerinden ve mevzuattan doğan hakları çerçevesinde tahsili için muhataplar aleyhine yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin davalılara tebliği ile davalıların 26.01.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin 10.5. Maddesinde; “… alacağın muaccel hale geldiği tarihten ödeme tarihine kadar geçecek süreye bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranınında gecikme faizi uygulanacağı” üzerinden temerrüt faizi hesaplanacağı hükmüne yer verilmiş olsa da davacı bankanın muhasebe kayıtlarında “Muhasebe Kaydına Göre” takip hesabına yıllık % 28,08 faiz oranı üzerinden faiz uygulandığının tespit edildiği ve hesaplamanın davacı bankanın fiilen uyguladığı faiz miktarı uyarınca hesaplama yapılması gerektiğinden mahkememizce bilirkişi tarafından muhasebe kayıtlarında tutulan faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamanın dikkate alındığı, ve bu orana göre yapılan hesaplamanın denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, sonuç olarak davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden 8.623,83 TL asıl alacak, 47,60 TL işlemiş faiz, 47,60 TL işlemiş faizin % 5 BSMV’si olmak üzere; toplam 8.673,81 TL alacaklı olduğunun anlaşılarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 11.İcra Müdürlüğü’nün —————- esas sayılı dosyasına yapılan itirazının; 8.623,83 TL asıl alacak, 47,60 TL işlemiş faiz, 47,60 TL işlemiş faizin % 5 BSMV’si olmak üzere; toplam 8.673,81 TL üzerinden iptali ile takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 28,08 oranında temerrüt fazi ve %5 BSMV yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan toplam 8.623,83 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün————— E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının;
1214-365748 nolu kredi mevduat hesabı alacağı için,
-8.623,83 TL asıl alacak,
-47,60 TL kat öncesi işlemiş faiz,
+2,38 TL kat öncesi işlemiş faizin %5 BSMV olmak üzere,
Toplam 8.673,81 TL üzerinden iptali ile, takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüd faizi ve %5 BSMV işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan alacak olan 8.673,81 TL’nin %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 592,51 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 110,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 481,71 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 110,80 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 146,70 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 139,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 939,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 888,38 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 499,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2019