Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/246 E. 2021/308 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/246
KARAR NO: 2021/308
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen kazada —- sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı olan —- sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın çarpıştığını, kaza sonucu —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili —– yaralandığını ve sakat kaldığını, kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, aynı şekilde — de kusuru bulunduğunu, zararın karşılanması bakımından davalı şirkete — tarihli dilekçe ile başvurduklarını, davalının verdiği —- tarihli dilekçe ile taleplerinin karşılanmadığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik — maddi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın müvekkiline yaptığı başvuruda ödeme için gerekli maluliyet oranını belirtir sağlık kurulu raporunu ibraz etmediğini, maluliyet oranının bilinmeden müvekkilinin ödeme yapmasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, kazaya karışan —plakalı aracın müvekkiline —- olduğunu, müvekkilinin poliçe limitleri ve sigortalısının kusuru oranında sorumluluğu bulunduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının belirlenmesi gerekeceğini, talep edilen faizin haksız olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; HMK 107 maddesine dayalı olarak açılmış, trafik kazası nedeniyle iş gücü kaybından doğan tazminat davasıdır. Davacılar —- kullanımındaki — plaka sayılı aracın—– plaka sayılı —- çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucu —plakalı araçta yolcu olarak bulunan —yaralandığını, davalı sigorta şirketine —- tarihinde ulaşan başvuru dilekçesiyle tazminat talebinde bulunulduğunu ancak sağlık kurulu raporunun gönderilmediği belirtilerek taleplerinin karşılanmadığını, —- plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı tarafça düzenlendiğini ve oluşan zarardan sorumlu olduğunu belirterek HMK 107 maddesi kapsamında ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik ——işgücü kaybının kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı sigorta şirketi davacı tarafça yapılan başvuruda istenen eksik belgeler tamamlanmadan dava açıldığını, —- plakalı aracın trafik sigorta poliçesini düzenlediklerini oluşan zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde sorumlulukları bulunduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, aynı şekilde usulüne uygun şekilde başvuru yapılmadığından başvuru tarihinin faize esas alınamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin — günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilmiş, bildirilen deliller toplanmıştır.
Dava —– velayeten anne ve baba tarafından açılmıştır. Yargılamanın devamında davacı anne babanın boşandıkları kesinleşen mahkeme ilamı uyarınca velayetin anneye bırakıldığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin — tarihli duruşmadaki talebi uyarınca—- maluliyet oranı ve iyileşme süresinin tespiti bakımından rapor alınmak üzere —– yazılmış, ancak talimat evrakı davacı anne —- adresinin mahkeme yargı çevresi dışında olduğu belirtilerek iade olmuştur. Davacılar vekili— tarihli duruşmada —-esasda aynı kaza nedeniyle bir başka dava açıldığını, bu dosyada da — maluliyet raporu için —- yapıldığını, bu raporun beklenmesini talep ettiklerini bildirmiş, ilgili mahkemeden gönderilen —— tarihine randevu verildiği görülmüş, rapor düzenlenmesinin beklenmesine karar verilmiştir. Bu süreçte —–dosyasında alınan bir rapor bulunmadığı, bu konuda mahkemenin tekrar —- tarihli ara karar oluşturduğu davacı vekilince beyan edilerek —- raporunun mahkememizce aldırılması talebine ilişkin —- tarihli dilekçe sunulmuştur. Davacı vekili —— sevki ile rapor alınması talebini —- tarihli duruşmada tekrarlamış, talebi uyarınca bu kez —- talimat yazılmasına, talimat gidiş geliş masraflarının depo edilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde maluliyet tespitine ilişkin rapor alınması talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususunda davacı vekilinin uyarılmasına karar verilmiş, ihtarat yapılmıştır. Davacı vekili verilen kesin süre içinde avansı yatırmadığından talimat yazılamamıştır.
Davacı taraf açtığı davada —- tazminatı talebinde bulunmuştur. Bunun için öncelikle maluliyet durumunun oluşup oluşmadığının ve var ise oranının tespiti bakımından rapor alınması zorunlu olup gerekli masraflarında HMK 324 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde davacı tarafça yatırılması zorunlu olduğu halde davacı taraf gerekli avansı yatırmamıştır. HMK 94/2 maddesi uyarınca davacı yan kesin süre içinde yapılması öngörülen işlemi yapmadığından o işlemi yapma hakkından somut olayda maluliyet tespitine ilişkin rapor alınması talebinden vazgeçmiş sayılmıştır. İspat yükü kendisine düşen davacı tarafça trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen maluliyet durumu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 50,00 TL.yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021