Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/239 E. 2018/804 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/239
KARAR NO : 2018/804

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı …. arasında Kasko Sigorta Sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu sözleşmenin …. nolu poliçeye bağlandığını, anılan sözleşme ile ….’e ait …. plakalı araçta meydana gelebilecek rizikoların müvekkili sigorta şirketi tarafından sigorta himayesine alındığını, 06/02/2017 tarihinde hem kaza tespit tutanağında hem de ekspertiz raporlarında belirtildiği üzere, müvekkili şirket tarafından sigortalanan … plakalı araca, karşı istikametten gelip kavşaktan dönüş yapan davalı şirketin işleteni olduğu … plakalı aracın kusuruyla çarpması sonucu dava konusu hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davalı şirketin işleteni olduğu… plakalı aracın asli kusur hallerini düzenleyen K.T.K 57/1-A maddesindeki “kavşaklarda geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek” kuralını ihlal etmek suretiyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca davalı aracının kusur oranının % 75 olduğunun kaza tespit tutanağında belirlendiğini, bu kaza nedeniyle ….plakalı aracın pert olduğunu, aracın sigorta tazminat bedeli olan 36.200,00 TL’nin 13/04/2017 tarihinde müvekkili şirketçe sigortalıya ödetildiğini, dava konusu trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren …. plakalı aracın işleteni olarak meydana gelen hasardan 2918 sayılı K.T.K.nun 85. Maddesi gereğince sorumlu olduğunu, bu nedenlerle müvekkil şirketçe sigorta tazminatı bedeli olarak ödenen 36.200,00 TL’nin davalı taraftan kusur oranı olan % 75 oranına tekabül eden 27.150,00 TL’sinin tahsili ile ödeme tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının … ilçesinde meydana geldiğini bu nedenle davanın fiilin işlendiği yer mahkemesi olan Sakarya Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek mahkememizin yetkisine itiraz ettiğini, ayrıca davaya konu trafik kazasının 06/02/2017 tarihinde …. Karayolu üzerinde gerçekleştiğini, sürücülerden dava dışı ………. idaresindeki …..plakalı aracın kontrolsüz kavşaktan Sakarya iline dönüş yapan diğer sürücü ….ın kullandığı…. plakalı kamyonete çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana getirdiğini, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağı irdelendiğinde … … plakalı araç sürücüsü ……… 2918 sayılı KTK’nın 52/1-a maddesinde yer alan araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiğini, buna karşılık ….. plakalı araç sürücüsü ….. ise 2918 sayılı KTK’nın 57/1-A maddesinde yer alan “kavşaklarda geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek” kuralını ihlal ettiğine yönelik tespit yapıldığını,trafik tespit tutanağında çarpma noktası gösterilmeyerek tespitin eksik bırakıldığını,çarpışma noktası kaza krokisinde gösterilmemiş olsa da, kaza sonrası olay yerine intikal intikal eden görevli kolluk kuvvetlerince çekilen fotoğraflar irdelendiğinde emniyet şeridi çizgisinin hemen sağında lastik izlerinin bulunduğunun görüldüğünü, bu lastik izlerinin şirket işleteni olan araca ait olduğunu, çarpma sonrasında aracın sürüklenmesi ile birlikte oluştuğunu,bu nedenle lastik izlerinin bulunduğu yerin aynı zamanda çarpma noktasını gösterdiğini, müvekkilinin işleteni olduğu…. plakalı aracın sürücüsü olan İbrahim Baş tarafından Sakarya ……. Sulh Hukuk mahkemesinin 2017/11 değişik iş sayılı dosyası üzerinden açılan delil tespiti davasında, mahallinde keşif icrası suretiyle aldırılmış bulunun 02/03/2017 tarihli bilirkişi raporu ile kazada … plakalı aracın % 60, ……… ise % 40 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu rapora karşı itiraz ettiklerini, müvekkiline ait…. plakalı araç sürücüsü …. kaza olayında kusurunun olmaması nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; kasko sigorta sözleşmesinden doğan rücuen tazminat davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 06/11/2018 günlü duruşmasında dava şartları incelenmiştir.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Davacı … şirketi, sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede davacı … şirketi tarafından sigortalanan …. plaka sayılı aracın …. hususi oto olduğu ve şahıs adına trafik sicilinde tescil kaydının mevcut olduğu, bu durumda sigortalının kendi aracındaki hasar için açacağı davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, sigortalısına halef olarak dava açan davacı … şirketinin de bu davayı Asliye Hukuk Mahkemesinde açması gerektiği, ticari dava söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemede karara bağlanmasına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.