Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/200 E. 2019/1199 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1122 Esas
KARAR NO : 2019/1078

DAVA : Alacak (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı —- — malik ve işleteni olduğu —— plakalı aracın 21/10/2016 tarihinde hasarlandığını, —- plakalı aracın — vade — Kasko poliçe numarası ile davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde — plakalı araçta KDV dahil 35.117,01 TL hasar meydana geldiğini, davalı kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi için 13/04/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının ödeme yapmadığını, 23/04/2017 trihinde temerrüde düştüğünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde davalı şirketin temerrüt tarihi olan 23/04/2017 tarihinden itibaren avanhs faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde— numaralı — vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araçta meydana gelen tüm alacakların temlik edildiğini, iş bu temlik sözleşmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, TBK’nın 183 maddesi gereğince alacağın temliki gerçekleştirilmişse de sigorta alacakları nitelikleri gereği temlik edilemeyeceğini, davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
Hasar dosyası, araca ait tescil kaydı, ekspertiz raporu, fatura dosyamız arasındadır.
Mahkememizce davacının talep edebileceği hasar bedeli yönünden bilirkişiden rapor alınmıştır.
Makine mühendisi tarafından alınan kusur- zarar raporunda; Sürücü —- sevk ve idaresindeki — plakalı araç kendi yol bölümü olan şeridi takiben seyri sırasında aynı istikamette aynı şeritte önünde seyreden — plakalı otomobilin önündeki aracın ani durması nedeni ile takip mesafesini korumadığından önündeki otomobile arkadan çarptığı, sürücü — —- önünde giden aracı güvenli ve gerekli bir mesafeden takip etmediği, Karayolları Trafik Kanununun 56/c , 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107, 157/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kendi ve trafik güvenliğini tehlikeye attığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu, — plakalı otomobil sürücüsü —– öndeki araçla yeterli takip mesafesi içinde seyrettiği, önündeki aracın ani durması nedeni ile çarpmadan durabilmesi, ancak arkasından gelen aracın takip mesafesini korumayarak arkasından çarpması ve aracının, çarpmanın etkisi ile fırlayarak önünde ani durmak zorunda kalan araca çarpmasında alabileceği bir önlem bulunmadığı, — kazanın meydana gelişinde atfı kabil kusurunun bulunmadığı,— plakalı araç sürücüsü —- araçların hasarlanmalarıyla neticelenen trafik kazasının oluşumunda alabilecek herhangi bir tedbirinin bulunmadığı kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ve kazanın meydana gelişinde atfı kabil kusurunun bulunmadığı, olayda kazaya atfedilebilecek başka kurum ve kişilerin kusurunun bulunmadığı, hasar bedelinin KDV dahil 27.293,67 TL olduğu, hasar değeri araç rayiç değerinin %34’ü kadar olup aracın perte ayrılmasının ekonomik olmayıp onarım şeklinin uygun olduğu, hasarlı araca ait kaza fotoğrafları sigorta hasar ekspertiz raporu, özel hasar ekspertiz raporu ve servis raporu incelendiğinde, çarpmanın ve hasarların aracın ön ve arka bölgesinden olduğu, yetkili servisin faturasında ve ekspertiz raporlarında değişen parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu, birbiri ile ise uyumlu parçaların olduğu, ancak sigorta ekspertiz raporunun eksik olduğu, Sigorta Eksperi tarafından tespit edilmemiş fakat onarım sırasında ortaya çıkan parçalar olduğu, bazı parçaların hasarlı olduğu, ancak ekspertiz sürecinde tespit edilemediği, hasarların zaman zaman onarım esnasında ortaya çıkabileceği, servis faturasında görülen ve değiştirilen parçaların bedellerinin sigorta eksper raporu ile uyumlu ancak küçük farklılıkların görüldüğü, farklılıkların Euro bazında, ve kur farklılıklarından olmasından kaynaklanmakta olduğu, Yetkili Servisin faturasında ve ekspertiz raporlarında değişen parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu, birbiri ile ise genelde uyumlu olduğu, servis faturasında görülen ve değiştirilen parçaların bedellerinin eksper raporları ile uyumlu ve kaza tarihi için yapılan fiyat araştırmasında kadri maruf olduğu, servis faturasındaki işçilik bedellerinin ise piyasa şartlarına göre çok yüksek olduğu, uygun olmadığı, kaza tarihi itibarı ile piyasa şartlarında sigorta eksper raporunda tespit edilen işçilik bedellerinin kadri maruf olduğu, değişen parçaların sovtaj değeri olmadığı, taraflar arası yapılan kasko sigorta sözleşmesi maddesi gereği kıymet kazanma tenzilatı düşülmediği, hasarlanan parça bedelleri incelendiğinde de sigorta ekspertiz raporunda bazı parça bedelleri eşdeğer parça olarak bedellenmiş (cam, far turbo radyatör), servis faturasında ise orijinal parça fiyatları konulduğunun tespit edildiği, söz konusu kazada, kaza tarihi itibarı ile, eşdeğer parçanın kullanımında araç sahiplerinin araç hasarlarında eşdeğer parçanın kullanımına zorlanamayacağı, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması hususunun, davacı sigortalıyı bağlamayacağı, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorunda olduğu, davalının talep edebileceği hasar tazminatının 27.293,67 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacıya 28/11/2016 tarihinde 12.888,74 TL ödeme yapıldığını, kazada hasar görmeyen ve onarılmayan 12 parçanın hasara dahil edildiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; taleplerini ıslah ederek toplam 14.404,93 TL’ye çıkardıklarını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkin olduğu, —- plakalı aracın 21.10.2016 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığı, davalı şirketin söz konusu aracın (her ne kadar cevap dilekçesinde zorunlu trafik sigorta poliçesini düzenlediklerini beyan etmiş olsalar da) —– tarihleri arasını kapsayan —-poliçe no ile genişletilmiş kasko sigortasını düzenlediği, — plakalı aracın ——— ait olduğu, dava dışı araç maliki ——— davalı … şirketinden alacağını, alacağın temliki yoluyla davacı …’a devrettiği, her ne kadar davalı vekili sigorta alacaklarının devredilemeyeceğine yönelik savunmada bulunmuş ise de TBK hükümlerinin açık olup, sigorta alacaklarının ayrıksı tutulmadığı nazara alınarak davalı tarafın bu yöndeki husumet itirazına itibar edilmemiştir.
Yargıtay —- Hukuk Dairesi —–. Sayılı kararına göre; “Sigortacı, ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorundadır.”
Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin 2015/5479 E. , 2015/12776 K. Sayılı kararına göre; “Kasko sigortasında aslolan, gerçek zararın giderilmesidir. Somut olayda davacı aracını, davalının anlaşmalı olmadığı B. O.’de 12.669 TL karşılığında tamir ettirmiş olup buna ilişkin faturalar mevcuttur. Davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden 2.097 TL iskonto yapılarak hasar tespit edilmiş; servis yetkilisinin parça tedariği ve parça tedarik ıskontosunu kabul etmediği ancak parça ıskontosunun sistem tarafından otomatik olarak uygulandığı belirtilmiştir. Davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması, davacı sigortalıyı bağlamaz. Davacı aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirmiş ve bu servis tarafından iskonto yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre, ekspertiz raporunda belirtilen 2.097 TL iskonto yapılmadan, davacının gerçek zararının tespiti gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle mahkemece, tespit edilen zararın, KDV ilave onarıma ilişkin fatura olmadığı vs. gerekçelerle KDV hariç tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.” şeklindedir.
Davacı tarafından davadan önce davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi için 13.04.2017 tarihinde başvuru yapıldığı, davalı … tarafından yapılan başvuru sonucu 28.11.2016 tarihinde … hesabına 12.788,74 TL ödeme yapıldığı, bilirkişi tarafından araç hasar bedelinin hesaplanmasına yönelik ve kusur oranlarına ilişkin tespitlerin gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı … şirketinin davacının bilirkişi tarafından hesaplanan hasar bedelinden sorumlu olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin toplam zarar bedeli olan 27.293,67 TL’den mahsup edilerek davalının bakiye 14.404,93 TL’den sorumlu olduğu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulünün gerektiği, davalının başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 26/04/2017 tarihinde temerrüde düştüğü ve aracın ticari olması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletmek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-14.404,93 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/04/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 984,00 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,39 TL peşin, 161,00 TL ıslah harcı toplamı 246,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 737,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 161,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 282,29 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 106,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 706,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——- deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.