Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/20 E. 2020/663 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/277 Esas
KARAR NO : 2020/651
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —– malzemesi üretimi alanında faal olup, davalının talebi üzerine onay aldıktan sonra ürettiği ürünleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının bu ürünlerin bedelini ödememesi nedeniyle başlattığımız icra takibine vaki İtiraz nedeniyle huzurdaki davayı açmak zorunda kaldık. Buna göre —- —- ihtiyacımız var . Öncelikle fiyat teklifini paylaşmanızı rica ederim.” Diyerek ürün talebinde bulunmuştur.
Bu talebe, müvekkil firma yetkilisi —- tarihli —- ile karşılık vermiş ve—– aralıklı olarak teklifimiz ekte bilgilerinize sunulmuştur. Onayınızı rica eder, kıymetti sipariş emirlerinizi bekleriz.” Açıklaması ile satışa arz ettiğimizi, ürünü ——- olarak belirtmiş, ekindeki sunulan fiyat tablosunda da ürün bedelinin —– olduğu belirtilmiş ve onay istenmiştir.
Davalı firma adına, satın alma uzmanı unvanlı—— Ekte olan fiyat teklifiniz onaylanmıştır. Bunları da acilen imalata alalım lütfen, kolay gelsin… ” beyanı ile ürünü ve fiyatı onaylamış, e-mektubumuz ekindeki Teklif teyit formu’nu kaşeleyip imzalayarak müvekkile göndermiştir.
Ürünlerin teslimi aşamasına gelindiğinde —- davalı firmadan araç plakası istenmiş, aynı tarihli cevabi mektup ile davalı firma — plakalı araca ürünlerin teslimini istemiş;– günü davalının plakasını belirttiği araca yüklenmiş ve gönderilmiştir———–
Ürünlerin davalıya teslimi sonrasında davalı ürün bedelini ödememiştir. Bu maksatla bir müddet beklenmiş ancak sözlü görüşmelerde davalı yan ürünleri kullanamadıklarını ifade edip ücret ödemeyeceklerini açıklamışlardır. Bu durum tarafımızca kabul edilmemiş olup, ölçüleri verilen ürünlerin davalı yanca onayı alındıktan sonra üretildiği ve teslim edildiğini belirtmiş ve fatura bedeli talep edilmiştir.
Bunun üzerine davalı yan ——– tarihinde müvekkil adına ” muhtelif inşaat malzemesi ” konulu aynı meblağlı bir e-fatura düzenlemiş ve cari hesabında borcunu ödemiş gibi göstermiş ise de müvekkil firma bu faturaya itiraz bulunarak ——– günlü aynı meblağlı fatura düzenlemiştir. Davalı tekrar bir fatura düzenlemesine karşı müvekkilce de bir fatura düzenlenmiştir.
Son olarak düzenlediğimiz faturayı müteakip —- huzurdaki davaya konu icra takibi başlatılmış, bu arada davalı yan —- günü aynı meblağlı bîr e-fatura daha düzenlemiş olduğundan ——– günü bu defa müvekkil aynı meblağlı bir fatura daha düzenlemiş, bu faturaya karşılık davalı da —- tarihli bir fatura daha göndermiştir.
Bunun üzerine sureti ekte mübrez —— yevmiye nolu ihtarnamesi keşide ederek davalının en son düzenlemiş olduğu —– faturanın kabul edilmediği ve kayda alınmayacağı belirtilmiştir.
Ayrıca —– tarihli faturamıza yasal 8 günlük süresi içinde itiraz yapılmaması ve ——– İade fatura düzenlenmesi nedeniyle yasal süresi içinde itiraz edilmeyen fatura içeriğinin davalının kabulünde olduğu yasa gereği olup, alacaklı olduğumuz tartışmasızdır. Bununla birlikte bu süreçte davalı yan teslim aldığı ürünleri iade dahi etmemiştir.
Arabuluculuk son tutanağından anlaşılacağı üzere bir anlaşma sağlanamamıştır. Davalı yan adına planlama ve —–sonrası destek sorumlusu unvanlı — personel sureti ekte olan ————- nedenlere dayanılarak yapılacak yargılama ve toplanacak delillerin değerlendirilmesi sonucunda davalı firmanın talebi üzerine ürün niteliği ve fiyatı hususunda onay aldıktan sonra teslim ettiğimiz ancak bedelini alamadığımız ürünler nedeniyle davalıdan —— alacaklı olduğumuzun tespiti ile davalının icra takip dosyasına vaki itirazının iptaline, haksız ve kötü niyetli itirazı ile icra takibini durduran davalının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri île ücreti vekaletin davalılara tahmilini vekaleten arz ve talep ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davacı —- ve müvekkil arasında———–gerekli olan mesh panellerinin temin edilmesine ilişkin bir alım satım akdi kurulmuştur. Bu alım satım gereğince müvekkil kendisine talep ettiği ürünlerin ayıpsız bir şekilde teslim edilmesi sonucunda davacıya gerekli ödemeyi yapacaktır.
Müvekkil ürünleri teslim aldıktan sonra davacı tarafından gönderilen yan ürünlerin kendilerinin taleplerine uygun olmadığından kullanılamayacağını fark etmiştir. Bu durumu davacıya bildirmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinin 2.sayfasının 2. Paragrafında —– sözlü görüşmelerde davalı yan ürünleri kullanamadıklarını ifade edip…” diyerek teslim ettikleri ürünlerin ayıplı olduğunu ve müvekkilin bunu kendilerine bildirdiğini ikrar etmiştir. Yan ürünlerin kullanıma uygun olmadığının fark edilmesi ve bunun davacı tarafa bildirilmesi üzerine —— tarihli iade faturası düzenlenmiş ve karşı tarafa gönderilmiştir.
Müvekkil, davacı tarafa gönderdiği iade faturası ile birlikte ürünleri teslim etmek istemiş ancak davacı taraf İadeyi kabul etmemekle birlikte müvekkil tarafından gönderilen iade faturasına itirazda bulunarak aynı meblağlı yeni bir fatura düzenleyerek müvekkile göndermiştir. Fatura akışı devam etmiş, müvekkilin düzenlediği —- tarihli faturayı kabul etmeyen davacı —– tarihinde düzenlediği faturaya müteakip müvekkil —-tarihinde davaya konu olan icra takibini başlatmıştır.———— dosyasında icra takibine ve ferilerine itiraz edilmiştir.
Davacı tarafça müvekkile ———- yevmiye nolu İhtarname ile en s;oıı gönderilen ——- tarihli faturanın kabul edilmediği ihtar edilmiş ve müvekkilin iade talebi davacı tarafça hiçbir şekilde kabul edilmemiştir.
Müvekkil, davacıdan aldığı ürünleri kullanamadığı gerekçesiyle iade etmek istemiş, iade faturası düzenlemiş ancak müvekkilin bu talebi davacı tarafından kabul edilmemekle birlikte haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi yoluna başvurulmuştur. İcra takibinin yanı sıra müvekkilin davacıya gönderdiği son fatura ihtarname çekilmek suretiyle müvekkile iade edilmiştir. Tüm bu sebepler dikkate alındığından davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi müvekkil aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın kabulü gerekmektedir. Davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, ———– sayılı icra dosyasına yapılan itirazımızın kabulüne, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——– dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine, —– tarihli açık/cari hesap ekstresinden kaynaklı alacak sebebine dayanılarak —– asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların ——– yılına ait yasal ticari defterleri ve dayanak belgeleri(fatura, sevk irsaliyesi, ödeme belgesi vs.) ile dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak, rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir ve hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı tarafın incelenen defterlerinin kanunlara uygun ve——- esasında oldukları, davalı adına düzenlenen 1 adet ürün satış faturası, 4 adet iade faturası olmak üzere — adet faturanın yevmiye defterinde kayıtlı olduğu,davalı tarafın davacı adına düzenlediği 3 adet iade faturasının da davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,davacının muavin defteri cari hesabının —— borç bakiyesi verdiği,davacının düzenlediği ürün satış faturasının — olduğu ve kayıt gördüğü,sipariş fişinde belirtilen ürün ve ölçülerinin,davalının teyit-onay formu ve davacı tarafından düzenlenen satış faturasında belirtilen ve sevk pusulasında belirtilen ürün ve ölçüleriyle örtüştüğü,ürünün iade edilmediği veya teslim alınmadığı tespit edilerek davacının —— alacağı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava,cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davalarında ispat yükü davacı üzerindedir. Davalı taraf —- tarihinde ihtiyacı olan ürün için davacı tarafa fiyat teklifi talebinde bulunmuş, davacıdan gelen fiyat teklifini teyit formu ile kaşeleyip imzalayıp onaylamış ve ———- tarihli sipariş formu ile sipariş etmiştir.Dosya kapsamında görülen sipariş formu,teyit formu,fatura ve sevk irsaliyesinde yazılı olan söz konusu ürünün ve ölçülerinin davalı tarafa teslim edilen ürün ile aynı olduğu anlaşılmış olup gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülen bilirkişi raporunda da bu durum tespit edilmiştir.Dolayısıyla davacı taraf, taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu yapılan ürünleri, sipariş edilen ölçülerde davalı tarafa teslim ettiğini ispat etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafça gönderilen yan ürünlerin kendilerinin taleplerine uygun olmadığını müvekkilinin farkederek süresi içerisinde ayıplı ürünler için sözlü ihbarda bulunduğunu, ayıba karşı maddi şartların gerçekleşmiş olması ve gerekli şekil şartların yerine getirilerek satıcıya karşı tekeffül hükümlerinin yürütülebilmesi için uğranılan zararların giderilmesi kapsamında seçimlik haklardan sözleşmeden dönme yoluna başvurmak isteyen müvekkilinin davacıya sözlü bildirimde bulunması ve iade faturası düzenlemesine rağmen davacı tarafın iadeyi kabul etmemesinden dolayı sözleşmeden dönme hakkını kullanamadığını ve ürünlerin iade edilemediğini belirtmiştir.
Türk hukukunda ayıp ihbarının hangi usul ile yapılacağı konusunda ne Türk Borçlar Kanunu’nda ne de Türk Ticaret Kanunu’nda açık bir düzenleme yoktur. Ancak Türk Ticaret Kanunun 18.maddesinde tacirler arasında yapılan sözleşmelerde, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılabilleceği düzenlenmiştir. Eğer alıcı ayıp ihbarında bulunacaksa TTK m.18’de belirtilen ihbar usulüne uymasına gerek yoktur. Ancak ayıp ihbarında bulunurken sözleşmeden de dönmek istediğini belirtecekse o zaman TTK m.18’de öngörülen ihbar usullerine uygun ihbarda bulunması zorunludur.
Davalı vekilince ayıp iddiasında bulunularak sözleşmeden dönmek için davacı tarafa sözlü bildirimde bulunulduğu ve iade faturaları düzenlendiği beyanı karşısında, davalı tarafın sözleşmeden dönebilmek için süresi içerisinde (TTK m.23/c) ve TTK m.18’de öngörülen ihbar usullerine uygun ihbarda bulunmadığından ve sipariş formu,teyit formu ve faturada yazılı olan söz konusu ürünlerin ve ölçülerinin, sevk irsaliyesinde yazılı olan ürünler ve ölçüleri ile aynı olması sonucunda davalı tarafa teslim edilen ürünlerin sözleşmeye konu olan ürünler ile aynı olduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu ürünleri ayıpsız olarak davalı tarafa teslim ettiği ve bedelini almadığı mahkememizce kabul edilmiş olup davalı tarafın ayıp iddiası mahkememizce kabul edilebilir görülmemiş olup, alınan bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilerek, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminat talebinin reddine, davacı takip yapmakta haksız olmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 256,81 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 64,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 192,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 64,21 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL ilk masraf, 149,60 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.794,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2020