Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/167 E. 2020/61 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/167
KARAR NO : 2020/61

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin var olduğunu, bu ilişki kapsamında davalı tarafa toplam 562.697,70 TL tutarında 4 adet fatura kesildiğini, davalının bu faturaları karşılık göstererek 3.kişilerden bedellerini tahsil ettiğini ancak müvekkiline olan borcu ödemediğini, borcun tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe yasal süresi geçtikten sonra itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce itirazın reddine karar verildiğini, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyası ile açtığı kötü niyetli dava sonucu takibin — tarihinde durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin büyük hissedarı ve yetkilisi —aynı zamanda müvekkilinin de %50 hissedarı olduğunu, 2014 yılında kurulan müvekkili şirketin satış şirketi ve davacı şirketin de tedarikçi olarak gösterilmek suretiyle kasıtlı olarak müvekkilinin borçlu hale getirildiğini, —- davacı şirkete ait daire içinde bir odayı müvekkilinin adresi olarak gösterdiğini, davacı şirketin kiracısı olarak düzenli şekilde kiralarını ödediğini, davacı şirket yetkilisi tarafından İstanbul Anadolu — esasta ortaklıktan çıkma davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını istediklerini, davacı şirket yetkilisinin müvekkilinin ortağı olduğu süre boyunca diğer hissedar — tarafından bağlanan her işi davacı üzerinden çalışıp ödemelerin de davacı üzerine yapılmasını sağladığını, müvekkili ve diğer ortağının kasıtlı olarak saf dışı bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davacı şirket yetkilisinin aynı zamanda müvekkilinin %50 hissedarı olması nedeniyle bu kısım yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, aralarındaki ticari ilişki uyarınca düzenlediği fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediğinden bahisle davalı hakkında başlattığı takibe itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesini taleple dava açmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ——- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmış bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü —sayılı takip dosyasında davacının — dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Davacı ve davalı şirkete ait — nezdindeki sicil kayıtları getirtilmiş, davacı şirketin — tarihinde ticaret siciline tescil ile kurulduğu, ——– çoğunluk hisse sahibi ve aynı —- tarihinde tescil ile kurulmuş olup, ortaklarının 1/2’şer hisse ile ——-olduğu, her ikisinin de münferit imza ile şirketi temsile yetkili oldukları görülmüştür.
İstanbul Anadolu —- ATM —– esas sayılı dosya getirtilmiş, incelenmesinden—- tarafından davalı şirket ortaklıklığından çıkma davası açıldığı, yargılamanın sürdüğü anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı adına düzenlenen 4 adet faturanın mal satışı ve nakliye sigorta bedelini içerdiği görülmüştür. Her iki tarafın tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, davacının alacak talebinin dayanağı olan 4 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediği, taraf defterlerinin faturalar konusunda mutabık olduğu belirlenmiştir. Takibe konu fatura içeriklerinin dayanak sevk irsaliyeleriyle dava dışı tedarikçi firma olan —- tarafından davalı şirketin —— şirkete isim ve imza karşılığında teslimlerinin sağlanmış olduğu, davalı tarafın davacı tarafça düzenlenen mal alış faturalarına istinaden davacıya değişik vade tarihli çek vermek ve banka havalesi yapmak suretiyle kısmi ödeme yaptığı, bu haliyle davacının davalıdan ——-.cari hesap alacağının bulunduğu bilirkişi tarafından ifade edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla taraflar arasında satıma dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacının davalı adına düzenlediği her iki tarafın ticari defterlerinde kaydı bulunan 4 adet faturaya dayalı alacağı nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattığı, yapılan itiraz üzerine duran takibin devamı yönünde mahkememizde dava açıldığı, davalı tarafça, davacı şirket yetkilisi—- aynı zamanda davalı şirketin de ortak ve yetkilisi olduğu süreçte bu yetkisini kullanarak davalı şirketi davacı lehine borçlandırıp haksız iş ve işlemler yapıldığını, bu sebeple davalı şirket ile olan ortaklığında uyuşmazlık çıktığını ileri sürdüğü, — esas sayılı dosyada açtığı ortaklıktan çıkma davasının beklenmesi gerektiği belirtilmiş ise de bu savunmaların dosya kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişki yönünden bir etkisinin bulunmadığı, ortaklıktan çıkma davasının mahkememiz dosyası açısından bekletici mesele yapılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı, davacının takip konusu fatura içeriği ürünleri satıp davalıya teslim ettiği anlaşılmış, her ne kadar bilirkişi tarafından cari hesaba dayalı olarak davalının ödemeleri göz önünde bulundurularak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan–.alacaklı olduğu ifade edilmiş ise de takibin cari hesaba değil 4 adet faturaya dayalı olarak başlatıldığı, davalının bu faturaları defterlerine kaydetmek ve ürünleri teslim almakla birlikte bedellerini ödediğini ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın takipte talep edilen asıl alacak tutarı yönünden kabulüne karar verilmiş, söz konusu fatura borcu nedeniyle davacının takip öncesinde davalıyı temerrüde düşürmesi söz konusu olmadığından takipte talep edilen işlemiş faize yönelik itirazın yerinde olduğunun kabulüyle davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü—– sayılı takip dosyasında itirazının — asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine, alacağın likit ve davalının itirazında haksız oluşu göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında — inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü — sayılı takip dosyasında itirazının —- asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda ticari faiz yürütülmesine,
Fazla talebin reddine,
Hükmedilen tutarın %20’si oranında — inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, — tebligat ve müzekkere gideri,— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam—- yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%99) takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —deki esaslara göre belirlenen — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—. deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.