Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1507 E. 2020/786 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1507 Esas
KARAR NO: 2020/786
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tedarikçi, müvekkil firmanın müşterilerine ait malları bildirilen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri içerisinde taşıma, dağıtım, yükleme, istifleme. Boşaltma, alıcıya teslim hizmetlerini” vermiştir.
Davalının müvekkil firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, aralarında bir ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı konusunda bir ihtilaf ve itiraz yoktur.
Davalıya ait cari hesap dökümüne göre borçlu olduğu—— davalıya yapılan tüm uyarı ve taleplere rağmen ödenmemesi neticesinde, davalı borçlu aleyhine —- asıl alacağın tahsili maksadıyla, ———- sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlanmıştır. Tebellüğ ettiği ödeme emrine her hangi bir gerekçe göstermeksizin borcu olmadığı şeklinde gerekçe ile itiraz etmiştir. Haksız ve dayanaksız itirazın iptali için Sayın Mahkeme huzurunda işbu davanın açılma zaruriyeti hasıl olmuştur. Alacak cari hesap bakiyesi alacağı olup faturadan kaynaklı olması itibariyle likittir. Bu sebeple davalı borçlunun faturaya ve icra takibine şeklen yapmış olduğu itirazın iptali ile borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Davalı-borçlu tarafın ———–sayılı takip dosyasına ——- yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına , % 20’den aşağı olmamak üzere davalı-borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,Karar verilmesini vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davalı tarafın davaya konu cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
———— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağının takip sebebi gösterildiği,——— alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların ———- yıllarına ait yasal ticari defterleri ve dayanak kayıtlarının incelenmesi için dosyanın tevdi edildiği mali müşavir bilirkişisince hazırlanan raporda özetle; davacının ——– yılları ticari defterlerinin kanunlara uygun tutuldukları,davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş nakliye bedeli içerikli faturalar ile yine davalının düzenlediği faturalara karşın davacının yapmış olduğu ödemelerin davacının yasal ticari defterlerinde kayıt gördükleri,cari hesap bakiyesinin ——— olduğu,davacının yasal ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde tespit edildiğini,davalının taşıma hizmetine ilişkin olarak düzenlediği ve —- öncesi aylık toplam ——- ve üzeri olan faturalar toplamının,davacı tarafından bağlı olunan vergi dairesine BA formları ile bildirildiği,bildirilen tutarların incelenen ticari defter kayıtları ile örtüştüklerinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre;Dava,açık cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin beş nolu celsesinin üç nolu ara kararında tarafların ticari defterlerinin inceleneceği tarihin kesin olarak tespit edildiği, dört nolu ara kararda tarafların ticari defterlerin incelenmesi için tayin edilen tarihte ticari defterlerin sunulmaması halinde ibrazdan kaçınmış sayılacakları uyarısının davacı vekiline celse de yapıldığı , davalı tarafın ise duruşma zaptının tebliği ile uyarılmış sayılacağına karar verildiği,duruşma zaptının davalı tarafa ——- tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği,davalı tarafın inceleme gün ve saatinde defterlerini bilirkişi incelemesine hazır etmediği görüldü.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. ————
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığı ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı mahkememizce kabul edilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin ——- alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibarin yıllık %9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 1.382,50 TL nin %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 94,44 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 58,54 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf, 92,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 927,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.382,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı. 24/12/2020