Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1505 E. 2019/513 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/767 Esas
KARAR NO : 2019/679

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/06/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/03/2016 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki — plaka otomobili ile — – üzerinden—- istikametine seyir halinde iken — market karşısında duraklayıp sonrasında hareketlenerek sola doğru manevra yaptığı sırada aynı cadde üzerinden — istikametine seyir halinde olan sürücü—sevk ve idaresindeki — plakalı kamyonet aracın ön kısımları ile — plakalı aracın sağ yan ön kısmına çarpması ile aracın içerisinde yolcu davacı …’nın yaralandığını,— – olayda 2918 sayılı KTK 67 maddesinden belirtilen hususlara uymamaktan kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren —– ——– plakalı aracın —- — numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinde meydana gelen sakatlama dolayısıyla oluşan maddi zararın karşılanması için 27/05/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, 15 günlük süre içerisinden cevap verilmediği, 1.000,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı şirkete başvuru tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—– plakalı araç müvekkili —— nezdinde —- vade tarihler arası geçerli — nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olup ölüm ve sakatlama halleri için kişi başına teminat limiti 310.000.00 TL sigortalı araca atfı edilecek kusur ile sınırlı olduğunu, kusur tespitinin gerektiğini, trafik kaza tespit tutanağında —- sevk ve idaresindeki aracın kusurlu görüldüğünü, 2918 sayılı KTK 67 maddesini ihlal ettiğini, müvekkili sigorta şirketin dava konusu maluliyet tazminatına ilişkin kooperatifin sorumluluğunun doğmadığını, maluliyet ve tazminat yönünden Trafik Sigorta Genel Şartlarında belirtilen sigortacı sigorta poliçesinden belirtilen azami limitleri ve sigortalının kusur oranından malul kalanlara tazminat ödemekle sorumlu olduğunu, davanın reddini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış olmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, davanın incelemesine geçilmiştir.
Davacıya ait hastane kayıtları, araç tescil kayıtları, davacının ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, Soruşturma dosyası,—– yazı cevabı getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Varto Cumhuriyet Başsavcılığının —-nolu dosyasının uyap çıktısı dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacının ve dava dışı —————— şüpheli oldukları mağdurların şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği görülmüştür.
———— alınan 26/09/2017 tarihli maluliyet raporunda; davacının ——— İşlemleri Yönetmeliği uyarınca davacının % 13.1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davalı … vekili; Yeni Genel Şartlar Uyarınca Maluliyet oranının hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Kusur durumunun belirlenmesi ve davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle trafik bilirkişisi ile aktüer bilirkişinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce Trafik Bilirkişisi——- alınan bilirkişi raporunda; sürücü——- kazada % 75 oranında,—–plakalı araç sürücüsü —— % 25 oranında kusurlu olduğu, ——– kullandığı araç da yolcu olarak bulunan davacının müterafik kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili kusur raporunu kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Hesap bilirkişisi raporunda özetle; —- hesap tablosu uyarınca, davacının ev hanımı olması nedeniyle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, davacıya —- yazı cevabında rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği, davacının 14.636,83 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu belirtilmiştir.
Davalı … vekili; olayın iş kazası olduğu, ve — tarafından davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığını sorularak hesaplanan tazminattan tenzili gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun olduğunu belirtmiştir.
Hesap bilirkişisi ek raporunda özetle; olayın kazaya karışan diğer araçlardaki dava dışı şahıslar yönünden iş kazası olduğu, davacının eşine ait araçta olaya maruz kaldığı, ev hanımı olan davacı yönünden olayın iş kazası olmadığı, davacıya — tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu nedenle davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı, dava dilekçesinde yalnızca sürekli iş göremezlik talebi olduğundan bu hesaplamanın yapıldığı, 2018 yılı yasal asgari ücrete göre sürekli iş göremezlik zararının 16.815,56 TL olduğu, bu bedelin 2018 yılı yasal asgari ücretlerinin dikkate alınarak belirlenmesi nedeniyle kök rapor ile arasında çelişki olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesinde; raporu kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağı ile mahkememizce alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olması nedeniyle çelişkinin giderilmesi amacıyla yeniden rapor alınmasını talep etmiştir.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde davalı … şirketine sigortalı —– plakalı araç sürücüsü —- kusursuz olduğu, diğer sürücü —– kusurlu olduğu belirtilip mahkememizce alınan raporda % 25-% 75 kusur oranı belirlendiğinden kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle çelişkinin giderilmesi amacıyla —- kusur raporu alınmıştır.
ATK’dan alınan kusur raporunda; sürücü — kazada % 75 oranında,— plakalı araç sürücüsü —- % 25 oranında kusurlu olduğu, —– kullandığı araç da yolcu olarak bulunan davacının müterafik kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili hesap bilirkişi ek raporunda hesaplanan bedeller üzerinden dava değerini artırmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 07/03/2016 tarihinde davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı, dava dışı —–sevk ve idaresindeki— plakalı araçla davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı eşi — sevk ve idaresindeki —- plakalı araçla çarpışması sonucu davacının yaralandığı, alınan maluliyet raporunda; davacının kalıcı % 13.1 oranında, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, —-alınan raporda davacının içinde bulunduğu aracın sürücü —- kazada % 75 oranında, — plakalı araç sürücüsü — % 25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı vekili kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunduğunu ileri sürmüş olsa da davacının emniyet kemeri takmadığına yönelik herhangi bir delil bulunmadığını davacının emniyet kemeri takılı olsa dahi araçların çarpma sonucu ağır hasar almaları ile tutunma durumu zor olacağından ve yine yaralanması mümkün olduğu ve kendi dışında ani gelişen olay karşısında kendisini korumaya yönelik alacağı herhangi bir önlem olmadığından olayda müteferrik kusuru bulunmadığı, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde hatır taşıması bulunması nedeniyle indirim yapılması talebinde bulunduğu, ancak davacının sürücü — eşi olması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılmasına gerek görülmediği, olayın oluş şekli gözetildiğinde kusur raporundaki oranların Mahkememizce uygun görüldüğü, mahkememizce alınan aktüer ek rapor ve yapılan hesaplamanın mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alındığı, davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvurunun sigorta şirketine 31/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … şirketinin 8 iş günü sonrası 13/06/2016 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı tarafın geçici iş göremezlik talepleri olmaması nedeniyle buna ilişkin hesaplamanın yapılmadığı, sonuç olarak davacının maddi tazminat taleplerinin artırılan haliyle kabulü ile; davacının 16.815,56 TL sürekli iş göremezlik zararının davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 13/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-16.815,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 13/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 1.148,67 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL peşin harç, 55,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 84,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.064,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma, 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 58,40 TL harç olmak üzere toplam 113,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 415,05 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 314,50 TL ATK ücreti, 1.000,00 TL (2 farklı bilirkişi ücreti) olmak üzere toplam 1.729,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep etmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.