Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1501 E. 2021/166 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1501 Esas
KARAR NO: 2021/166
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- başlıklı sözleşme uyarınca müvekkili—- şahsi borçlu olmadığını, borcun şirket borcu olduğunu, —- makinaları ve liman hizmetleri işinin yeni kurulan —– borçlu konumda olması gerekirken alacak devir sözleşmeleri —- muvazaalı olarak borçlu konumuna soktuğunu, —- borçlu olmadığının tespitini,—– yönelik icra takibin iptalini, davalı —– yevmiye sayılı satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve —– yevmiye sayılı ek sözleşmeyle devraldığı dairelere karşılık ödemeyi taahhüt ettiği borçların arasında bulunan —- esas sayılı dosyasında borcu da bulunmasına rağmen ödemediğini, —— asıl alacak için başlatılan dosya borcu tutarının faiziyle birlikte tahsilini, dava neticesine kadar müvekkili aleyhine yürütülen takibin tedbiren durdurulmasını, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA :
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin uyuşmazlık yönünden husumetinin bulunmaması sebebiyle davanın husumet yönünden reddini, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddini, davacı tarafın taleplerinin HMK’nın 119. maddesi hükmüne aykırı olduğunu, uyuşmazlığın esası olarak davacı taraf dayanak yapılan — tarihli protokol ile ——- numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi gösterdiğini, davalı ——- sözleşmenin de tarafı olmadığını, müvekkili firmanın husumet ehliyeti bulunmadığını, öncelikle müvekkili firma yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, ——- sayılı dosyası, usul ve yasaya uygun olarak, yasal bedeli müvekkili firma tarafından temlik edene ödenmek suretiyle temlik alındığını, —- ——gösterilen tüm usul ve esaslara uygun olup, resmi senet hükmünde noterlikçe düzenlenmiş bir sözleşmeye dayandığını, dosya alacağı, bedeli ödenmek suretiyle temlik alındığını, davacı tarafın iddialarının dayanağı ve mesnedinin olmadığını, resmi senet hükmünde düzenlenen evrakın hukuksal geçersizliği yönünden de usule uygun bir itiraz dahi söz konusu olmadığını, usul ve yasaya aykırı davacı taleplerinin tamamının reddine karar verilmesini, müvekkilin işbu uyuşmazlık yönünden husumetinin bulunmaması sebebiyle davanın husumet yönünden reddine, davacı yanın % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar——- vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerin tarafı olmadığını, adi ortaklığın dava ehliyeti bulunmadığını, adi ortaklığın taraf olarak gösterilmesi hukuken mümkün olmadığını, davanın müvekkilleri yönünden usulden reddni, müvekkilleri —— ortaklık kurduklarını, —- imzaladıklarını—- ——- düzenlenen ve iki veya daha fazla kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklık olan adi ortaklığın, tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de bulunmadığını, davanın husumetten ve usulden reddi gerektiğini, müvekkili ——– icra dosyasının tarafı olmadığı gibi, müvekkil adi ortaklık tarafından imzalanan sözleşmede ilgili icra dosyasının kayıtsız şartsız ödeneceğine ilişkin bir yükümlülük ve şart bulunmadığını, ilgili sözleşme içeriği incelendiğinde de müvekkiller açısından davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilller tarafından kurulan adi ortaklık ile—- sahipleri olarak ——–;diğer tarafta müteahhit olarak müvekkillerin yetkilisi bulunduğu ——– yevmiye numaralı ———– yevmiye numaralı ek sözleşme imzalandığını, arsa üzerinde bulunan ipoteklerin, hacizlerin ve kamu borçlarının kaldırılması karşılığı yüklenicinin ödeme yapması kararlaştırıldığını, sözleşme ile kararlaştırılan bedelin haciz ve ipoteklere yetmediğini, müteahhidin ödediği bedel karşılığı ek sözleşme ile kendisine ilave bağımsız bölümler devredildiğini, devredilen bağımsız bölümler arsa sahipleri adına müvekkilleri tarafından ödenen borçlar karşılığı devredilen bağımsız bölümler olmak ile arsa sahiplerinin müteahhitten alacağı ve ya hak ettiği bölümler olmadığını, bu yüzden arsa sahiplerinin müvekkillerden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, sözleşme imzalandıktan sonra arsa üzerine sonradan kamu ve özel/tüzel kişilerden kaynaklı hacizler geldiğini, inşaat projesinin idamesini engellendiğini, icra dosyaları celp edildiğinde müvekkili tarafından ödendiği ve infazen kapatıldığının ortaya çıkacağını, ödemeler müvekkilleri tarafından yapıldığını, taraflarca imzalanan ——- yevmiye numaralı ————- gereği müteahhit tarafından ödeme yapılmak suretiyle arsa sahipleri adına taşınmaz üzerine konulan ve müteahhit tarafından —— sınırlı olmak kaydı ile ödenmesi kararlaştırılan borçlar müteahhit tarafından ödendiğini, ——— sonra sözleşmenin idamesini, inşaat ruhsatının alınmasını engelleyecek şekilde taşınmaz üzerine hacizler ve şerhler sonradan işlendiğini, tafsilatlı ödeme listesi incelendiğinde müvekkilin bilakis arsa sahiplerine borcu olmadığı alacaklı olduğu ortaya çıkacağını, açılan haksız mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini, usulden, husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacının borçlu olmadığının tespitini, davalı ——- davacıya yönelik başlatılan icra takibinin iptali ve diğer davalılar——- dosya borcunu ödememesi nedeniyle —- tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
————— esas sayılı dosyasının uyap çıktısının geldiği, yapılan incelemesinde müştekinin ——– sanıkların —-olduğu ve ——— esas sayılı dosyasında sanıklara gönderilen —— ihbarnamesine haksız şekilde itiraz ettikleri iddiasıyla dava açıldığı, ancak şikayetin düşürüldüğü anlaşılmıştır.
—— dosyası, ————- celbedilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
Dava ———— gösterilmek suretiyle açılmış olup, davalılar vekilinin ortaklığın taraf ehliyeti olmadığından bahisle husumet itirazında bulundukları,—- adi ortaklığını —- oluşturduğu ——– karar sayılı kararında da açıklandığı üzere adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyetinin de bulunmadığı, bu durumda ortaklardan birine karşı dava açılmasının mümkün olmadığı, ortaklığı oluşturan tüm kişilerin davada taraf olmasının zorunlu olduğu, adi ortaklığı oluşturan şirketlerin davaya katılımının sağlanması gerektiği, yargılama sürecince adi ortaklığı ortaklığı oluşturan —– vekaletname sunularak cevap dilekçesinin de——- verildiği, dolayısıyla adi ortaklığı oluşturan her iki şahıs tarafından da cevap dilekçesi sunulduğu ve davaya katılımının sağlandığı anlaşılmakla adi ortaklığı oluşturan şahısların davaya katılımı sağlanmış olup davalının aksi yöndeki itirazlarının reddine, davacı vekilinin taraf iradi değişikliği talebinin kabulü ile —- ortakları olarak gösterilen davalının —— değiştirilmesine ve uyaba bu şekilde işlenmesine karar verilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı vekilinin davalılardan —— karşı olan davadan feragat ettikleri, bu davalılar yönünden dosyanın tefriki ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, diğer davalı —— yönünden davayı devam ettiklerine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu,
Davalılar —— feragat nedeniyle dosyanın tefrik edilerek müvekkilleri hakkında karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği,
Davalı ——– vekilinin “Konusuz kalan davanın reddine ilişkindir” başlıklı dilekçesini sunduğu, davacı vekilinin davanın konusuz kaldığına ilişkin beyan dilekçesi sunduğu,
Davacı vekili duruşmadaki beyanında ———- tarihli dilekçemizi tekrar ederiz, dava ——— karşı konusuz kalmıştır, ancak davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olduğumuzdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep ediyoruz, ayrıca diğer davalılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davalı ——- vekili duruşmadaki beyanında “dava konusuz kalmıştır, davacının hukuki menfaatinin kalmadığından dolayı her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilsin, bizim yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz bulunmamaktadır, karşı tarafta yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediği taktirde karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davacı vekili ——- sunmuş olduğu dilekçesinde konusuz kalan davaya ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, konusuz kalan davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası bilirkişi mali müşavir———– sunulmadan geri iadesi istenilmiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: her ne kadar dosyanın duruşması — günü —– bırakılmış olsa da dosyada davacı vekilinin ve davalılar ——– vekilinin ayrı ayrı beyan dilekçeleri ve talepleri doğrultusunda dosyasının sürüncemede kalmaması açısından amacıyla celse arasında, davalılar ——- yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ——- yönünden dava konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadığından bu hususta karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar —– yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
2- Davalı —— yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 828,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 768,96 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/03/2021