Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1492 E. 2021/16 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1492 Esas
KARAR NO: 2021/16
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine davalı-alacaklı tarafından——sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takiplerinde borcun sebebi olarak —– bedelli olmak üzere toplam — adet bono gösterildiğini, bonolardaki imza ve yazının borçlu —- mahsulü olmadığını, bonoda diğer borçlu görünen —- kaşesi ve yetkili şahıs ——– imzasının bulunmadığını, müvekkillerin söz konusu ödeme emrinden geç haberdar olmaları sebebiyle yasal itiraz sürelerini geçirdiklerini, bu nedenle İİK 72.madde gereğince huzurdaki menfi tespit davasının açılması zorunluluğu doğduğunu, alacaklı tarafça takibe konu yapılan bonolardaki gerek yazı ve gerekse imza müvekkili ——- mahsulü olmadığını, bonoda görünen diğer şirkete ait kaşe ve yetkili şahıs imzası da bulunmadığını, bu durum yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bu bağlamda müvekkillerinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, müvekkillerin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, müvekkiller mallarına haciz tatbik edilmesi tehdidi ve baskısı ile karşı karşıya olduğunu, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin takdiren teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini, alacaklı tarafından takibe konu yapılan bonolardaki imza müvekkili — mahsulü olmadığını, —— borçlu olmadığının tespitini, takibe konu bonolardaki borçlu ——–şahıs imzasınında bulunmadığını, borçlu olmadığının tespitii, takibin iptalini, haksız ve kötüniyetli takip yapan alacaklının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçluları——– alacağını temin etmek amacıyla———– dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını,———- vade tarihli ——- adet bonoya ilişkin icra takibi başlatıldığını,——– sayılı dosyasından davacı — çıkartılan ödeme emri —– tebliğ edildiğini, —- dosyasından davac——- çıkartılan ödeme emri — tarihinde çalışan——— tebliğ edildiğini, davacılar ödeme emirlerini tebliğ aldıktan sonra yasal süre içerisinde herhangi bir şekilde kambiyo senetlerine özgü itiraz usulünü olan imzaya itiraz veya borca itiraz etmediklerini, davacılara ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ——– sayılı dosyasında yer alan 3 adet bono incelendiğinde davalı-borçlu—- senedin ön yüzüne — adet imza atıldığı ve davacı-borçlu—- —-adet senedi cirolamış olduğu tespit edileceğini, davacı-borçlu —–kaşesi ve yetkilisi ——- imzası kaşenin üzerinde olduğunu, senedin arka yüzünde yer aldığını, dava dilekçesinde yer alan iddialar asılsız olduğunu, borçlu şirkete ait kaşe ve imza bulunmadığı ileri sürülse de bonoların arka yüzü incelendiğinde borçlu firmaya ilişkin şirket kaşesinin bulunduğunu, üzerinde şirket yetkilisinin imzasının bulunduğunun tespit edileceğini, müvekkili firmaya ciro vasıtasıyla ulaşan dava konusu bonolara ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, müvekkili firma ile davacılar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, dava öncesinde müvekkili ile davacılar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, ticari ilişkinin devam ettiğini, davacı tarafça açılan davanın haksız, kötüniyetli ve dayanaksız olduğunu, bu nedenle reddine karar verilmesini, davacı tarafa dava konusu bedelin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacılar, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında —– adet bono nedeniyle davalı tarafından davacılar aleyhine —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonolardaki ciro ve imzaların kendisinin ve davacı şirket yetkilisi olarak kendisinin eli ürünü olmadığını, sahte imza ile ciro edilerek davalıya geçtiğini, takip alacaklısını tanımadığını belirterek davanın kabulüyle ———– dosyasında talep edilen alacak bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı ise davacılara ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen itirazda bulunmadıklarını, imzaların davacı ——- ait olduğunu belirterek davanın reddiyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip davacıya ait imza örnekleri ve ilgili deliller toplanarak —– rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, davalının davacılar hakkında toplam ——- adet bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı görülmüştür.
Takibe ve davaya konu bonolar incelendiğinde; bonoların;
1-Lehtarı— keşidecisi —– —düzenlenme, —- bedelli senet,
2-Lehtarı — keşidecisi —- düzenlenme, —- bedelli senet,
3-Lehtarı —-keşidecisi — düzenlenme, —–bedelli senet,
oldukları görülmüştür. Her — bonoda da keşidecinin davacı —- lehtar ve ilk cirantanın davacı —– senetlerin arkasında davacı —- sonra davalı —— cirosunun bulunduğu görülmüştür.
Davacılar bu bonolarda yer alan hem davacı —– atfen hem de davacı ——– atfen atılan imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Bonoların düzenlendiği tarihte davacı şirket yetkilisinin davacı —- olduğu görüldüğünden hem davacı —— kendisine atfen hem de şirket yetkilisi olarak şirket kaşesi üzerine atılan imzanın davacı ——- ait olup olmadığı yönünden rapor almak gerekmiştir.
Bonoların düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacının bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, davacının tatbik imzaları alınmış ve çekler üzerinde yer alan davacı şirket adına ve davacıya atfen atılan ciro ve imzaları yönünden —– rapor alınarak dosyaya konulmuştur.
——- Raporunda özetle: lehtarı —- borçlusu — düzenlenme, —ödeme tarihli, —- Alacaklısı —- borçlusu —- düzenlenme, —ödeme tarihli, —-Alacaklısı —- borçlusu —- düzenlenme, —- ödeme tarihli, —– yer alan borçlu imzaları ve — ciro imzaları ile —–mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla —— eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller alınan —– raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde; dava ve takibe konu —– adet bonodaki davacılara atfen yapılan ciro ve imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabittir. Her ne kadar davalı vekili alınan rapora karşı sunduğu itiraz dilekçesinde; aleyhe hususları kabul etmediklerini, davacı —– sahte imza atarak müvekkilini mağdur ettiğini, davacıların bonolardan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan etmiş olsa da alınan raporla bonolarda davacıya ve davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı ——- ait olmadığı anlaşıldığından ve davacı—- davacı şirketin yetkilisi olup, imzaların davacı—- olmadığından her iki davacının da bonolardan dolayı bir sorumluluğunun olmadığı, davacının imzası kendisine ait olmayan çekler nedeniyle borçtan sorumlu tutulması mümkün görülmeyerek davanın kabulüne, dava konusu —— ve takibe konu —- adet bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, takipte dava konusu taraflar dışında başka bir şahıs veya şirket bulunmadığından takibin iptaline karar vermek gerekmiş ve yine davacı ———- bonolarda keşideci olarak gözüküp ikinci ciranta davalıyla birebir ilişkisi bulunmadığından, bu nedenle davalı şirketin imzanın davacı — olup olmadığını bilemeyeceğinden davacı ——– kötü niyet tazminat talebinin reddine, bonolar incelendiğinde davacı ————— bonoları cirolayarak davalı şirkete verdiği görüldüğünden, davalı şirketin bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığını denetleme imkanı bulunduğu, bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisi ——- olmadığını bildiği veya bilmesi gerekmesine rağmen takip başlatmakta kötüniyetli olduğu kabul edilerek takip miktarı olan ———– oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak belirtilen davacı şirkete verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Dava konusu—– sayılı dosyası ve takibe konu —– adet bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
2-Davacı —-yönünden kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Davacı — yönünden takip miktarı olan —–% 20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak belirtilen davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 2.423,98 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 606,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.817,98 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 606,00 TL peşin/nispi harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 641,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 196,07 TL tebligat ve müzekkere gideri, 460,00 TL —— Rapor ücreti olmak üzere toplam 656,07 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.322,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde talep halinde mahkememiz kasasında saklanan kıymetli evrakların ilgili kurumlara iadesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021