Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1487 E. 2021/556 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1487 Esas
KARAR NO : 2021/556

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında—- tarihinde — ile takip yapılmış olup, haksız ve kötü niyetle itirazda bulunulmuştur. Fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den az olmamak— icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi ve itiraz tarihinden itibaren tazminat tutarına avans faizi yürütülmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
———-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ‘—– dayalı alacağımızın tahsilinden ibarettir” sebebine dayanılarak 6.302,70 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defterleri ve dayanak belgeleri— dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak, rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememize resen seçilen mali müşavir bilirkişisine tevdi ile hazırlanan——-‘ Davacının ticari defterlerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret kanunun 64 maddesi hükümlerine göre ve —.maddeye göre de incelemeye müsait olduğu saptanmıştır. Diğer yandan 65 madde hükümlerine göre de hareket edilmiştir. Ayrıca konusu itibariyle gerektiğinde, 6102 sayılı kanunun 66 maddesine göre —– şirket tarafından imzalanmıştır.Taraflar arasında —— arasındaki —- imzalanmıştır. Taraflar arasında————– sözleşme kapsamında hizmetin verildiği ve davalı tarafından 2016 yılından itibaren fatura bazında değil, cari hesap bakiyesi olarak ödemelerin yapıldığı, hizmet faturasına ilişkin herhangi bir itirazın olmadığı ve icra dosyasına yapılan itirazın dışında, herhangi bir—— yasal kayıtlan ibraz edilmemiştir. Davacı,————asıl alacağının kayıt düzenine göre mevcut olduğu, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi uygulanacağı, İcra inkar tazminatının takdiri sayın mahkemeye ait olduğu” denilerek görüş belirtilmiştir.
————- değerlendireleceği şekilde ek rapor hazırlanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup,——- —— —olan faturaların beyanı zorunluluğu yoktur—————–olması nedeniyle beyan verilmemiştir.Ancak ——- beyanlarının eşit olmasına ————beyanda bulunmuş olmasına rağmen, ——— bulunmuştur.Oysa aynı olması zorunludur.Bu husus faturaların kayda alınmamasından kaynaklanmıştır. Bu durumda kök raporda açıklandığı gibi yasal defter kayıt düzeni dikkate alınarak tespit yapılmıştır.Taraflar arasında—- —– konusunda sözleşme kapsamında hizmetin verildiği ve davalı tarafından 2016 yılından itibaren fatura bazında değil, cari hesap bakiyesi olarak ödemelerin yapıldığı,hizmet faturasına ilişkin herhangibir itirazın olmadığı ve icra dosyasına yapılan itirazın dışında, herhangi bir cevap dilekçesi ve belge ve yasal kayıtlar ibraz edilmemiştir.Mahkemece celp ettirilen—– uyumsuz olmasına rağmen, kök raporu değiştirecek bir tespit yapılmamıştır.Davacı —-alacağının– düzenine —- mevcut olduğu,takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiz uygulanacağı,icra inkar tazminatının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu arz olunur”denilerek görüş belirtilmişitir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil —takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının —— lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki—-kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde —— tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri ——delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, davalı tarafa tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmamakla, davacı tarafça dosyaya sunulan—— imzanın şirket yetkilisine ait olduğu ve taraflar arasında yazılı sözleşme ve ticari ilişki olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup, davalı tarafın mahkememizce verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi ile davacının yasaya ve usule uygun tutulan ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davacının defterlerinin incelenmesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görüldüğünden hükme esas alınmış olup bilirkişi raporu ile davacının davaya konu cari hesaba ilişkin alacağının varlığı ispatlanmış olduğu mahkememizce kabul edilmekle davanın kabulüne karar verilerek, davacı tarafın talebi yasal faiz olmakla taleple bağlı kalınarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve alacak likit olduğundan davacı taraf lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının———dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 6.302,70TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 6.302,70TL’ nin %20′,si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 430,54 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 394,64TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf, 210,40 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.046,30TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.