Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1461 E. 2021/857 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1461 Esas
KARAR NO: 2021/857
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ve davalılar arasında yapılan sözleşme gereği — ekte sunmuş olduğumuz fatura ve sözleşmelerden de görüleceği üzere davalıların müvekkile — borcu bulunmaktadır. Davalılar müvekkilden daire satın almışlar ve karşılığında da müvekkilin kapı mutfak işini yapmayı taahhüt edip birde araba vermişlerdir. Sonrasında bu daireyi müvekkil davalılara devretmeden davalıların isteğiyle başka bir şahisadaha fazla ücrete satışını yapıp daireyi devretmiştir. Sonrasında müvekkilimden beton satın alan davalılar borçlarını ödememişlerdir. Borçlularla yapılan şifahi görüşmelerde borçlarını ikrar etmişler ancak ödeme güçlerinin olmadığını belirtmişlerdir. Müvekkilin ticari ilişkide bulunduğu davalılar başlatılan icra takibine haksız olarak itirazda bulunmuşlardır, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, % 20’den az olmamak üzere tazminat ödetilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiller ve davacı şirket yöneticisi — uzun zamandır arkadaş olup aralarında ticari işler söz konusudur. Dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler incelendiğinde, sunulan fatura dışındaki belgelerin müvekkiller —- arasında yapılmış sözleşme ve ticari ilişkilere ait olduğu açıkça görülecektir. Zaten davacı taraf dosya ekinde mahkemeye sunduğu belgeler ile, bu ticari ilişkilerin karmaşık bir yapıya sahip olduğunu, sadece beton alım satımından kaynaklanmadığını kabul etmektedir. ——tarihli daire satış sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşme noter düzenleme şeklinde yapılmış bir sözleşme değildir. Bu sözleşmeye göre ; yapılacak binanın birinci katındaki —- teslim alındığı sözleşmeye yazılmıştır. Daha sonra —– —- sağlanmıştır. Müvekkiller, yine —altındaki mutabakat metninde —- olduğu yazılı belgeden anlaşılmaktadır. —-verdiği beton parasından fazlasını müvekkillerden almıştır. Ancak sadece dosyaya sunulmuş olan faturalardan bir sonuç elde edilmeye çalışılması kötü niyetle davanın açılmış olduğunu ortaya koyar. Müvekkiller, davacı taraftan —- beton almıştır. Müvekkil beton bedelinden çok daha fazlasını ——-alacaklı oldukları ortaya çıkar. Müvekkillerin icra takibine itiraz etmeleri, haklı nedene dayanmaktadır. Çünkü karşı tarafa borçları bulunmamakta hatta alacakları bulunmaktadır. Davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan davasının reddine, yargılama giderlerinin karsı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava taraflar arasndaki beton satışına ilişkin düzenlenen —— bedelli faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine ——- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dava, İİK’ nın 67.maddesi hükmü gereği açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davaları, davanın özelliği gereği itiraza uğrayan takibe sıkı sıkıya bağlıdır. itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmayıp, takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılması mümkün bulunmamaktadır.—-
Somut olayda davaya dayanak olan—- dosyasındaki takip talebinde borcun sebebi olarak —– vadeli faturanın gösterildiği, iş bu itirazın iptali davasında dava dilekçesi ekinde sunulan ve takip talebinde dayanılmayan faturalar ve sözleşmelerden dolayı davalıların — borcu bulunduğunun ileri sürüldüğü, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve borcun sebebi olarak dayanılan sözleşmeler ve faturaların, takip talebinde takip dayanağı ve borcun sebebi olarak gösterilmediği görülmüştür. Davacı vekili —– tarihli celse de icra takibini başlatırken sebep olarak gösterdikleri fatura alacaklarının itirazın iptali davasındaki faturalardaki alacak ile aynı olduğunu beyan etmiş olup,— tarihli celsede de davaya konu yaptıkları — vadeli tek bir faturanın bulunmadığını, her ne kadar —- esas sayılı takip dosyasındaki takip talebini borcun sebebi olarak —– vadeli fatura yazılsa da ilgili tarihte tek bir faturanın olmadığını, dava dilekçesi ekinde sundukları—- irsaliyeli faturalardaki düzenleme tarihlerinin farklı olup sadece —–olduğunu, dava konusu yapmış oldukları alacağın da dilekçeye ekledikleri—- adet irsaliyeli fatura bedellerinin toplamı olduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda davacının dayandığı faturalar ve sözleşmelerden dolayı alacaklı olduğu talebi iddianın değiştirilmesi yasağı kapsamında olduğundan, —- tarihli celse de davalılar vekilinden muvafakati olup olmadığının sorulması üzerine davalılar vekili iddianın değiştirilmesine muvafakat göstermediğini belirtmiştir. İtirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olduğundan ve davacı vekilinin beyanlarından da takip talebinde borcun sebebi olarak gösterilen —-vadeli faturanın olmadığı beyanı karşısında davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 594,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 535,02 TL’nin davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.319,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 11/11/2021