Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1415 E. 2020/200 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1415 Esas
KARAR NO : 2020/200

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; —– tutarındaki çekin müvekkili şirketin hamilinde iken kaybolduğunu, Malatya ——-. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olan çek iptali davası devam ederken ilgili çekin davalı şirket tarafından muhatap bankaya ibraz edilmiş olduğunun dosyaya gelen ——————— müdürlüğünün cevabi yazısıyla ortaya çıktığını, bunun üzerine 6102 sayılı kanunun 758.maddesi uyarınca iş bu çeke yönelik istirdat davası açmak üzere süre verildiğini, mahkeme tarafından verilen yasal süre içerisinde dava açıldığını, bu nedenlerle dava konusu çekin istirdatı ile müvekkilin hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, yargılama giderlerinin davacı olarak üzerlerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iş bu davada dava ehliyeti olmadığını, huzurdaki davanın ——-açılması gerektiğinden husumet itirazında bulunulduğunu, istirdat davasının açılabilmesi için gerekli şartlar bulunmadığını, davalı firma istirdatı talep edilen dava konusu çeki, kendinden önceki ciranta ve aynı zamanda ticari müşterisi ———-mahsuben ciro yoluyla teslim aldığını, müvekkilinin ciro yoluyla ticari müşterisi olan ——————– almış olduğu çek üzerinden ciro silsilesi tam olduğunu, müvekkilinin TTK 686.maddesi gereğince yetkili ve iyiniyetli hamili olduğunu bu nedenlerle huzurdaki açılan davanın yetki, husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin 03/03/2020 tarihli dilekçesinde dosyanın atiye bırakılmasına, davalı tarafın muvafakat vermemesi halinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili 05/03/2020 tarihli duruşmada dosyanın atiye bırakılmasına muvaffakatinin olmadığını feragat nedeni reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK nun 307.ve 311 maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile 457,93 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte olan ———- gereğince 3.400,00 TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.