Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2020/310 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/141
KARAR NO: 2020/310
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu — içinde yolcu olarak bulunduğu—— idaresindeki —- plakalı aracın ——-tarihinde kaza yapması sonucu vefat ettiğini, kazanın oluşumunda sürücünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin oğlunun desteğinden mahrum kaldığını, kazaya karışan aracın davalı —- şirketine sigortalı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı için davalı ——– tarihli dilekçe başvurulduğunu, ancak cevap alınamadığını ileri sürerek şimdilik — kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirttiği kaza tarihi itibariyle kazaya karışan aracın müvekkili şirketin sigortalısı olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan araç sürücüsünün ehliyetsiz ve alkollü olduğunu, müteveffanın o araçta yolculuk yaparak müterafık kusurlu olduğunu, kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı tarafın kusur ve zararını ispat etmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceklerini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle destek tazminatı talebine ilişkindir. Davacı —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde —— plakalı araçta yolcu olarak seyahat eden oğlu —- vefatı nedeniyle aracın ——–düzenleyen davalı yandan destek tazminatı ödenmesini talep etmektedir. Davalı taraf kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olmadığını, araç malikinin farklı olduğunu, aracın el değiştirmesi nedeniyle sorumlu olmadıklarını, vefat edenin eşi ve çocukları tarafından bir başka mahkemede dava açıldığını, dosyaların birlikte görülmesini istediklerini, kaza anında araç sürücüsünün ehliyetsiz ve ———- promil alkollü olması nedeniyle müteveffanın müterafık kusurlu olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin —– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı —- tarafından düzenlenen hasar dosyası getirtilmiş, davacının ——– tarihi itibariyle davadan önce sigorta şirketine başvurduğu, dava şartının mevcut olduğu anlaşılmıştır.——- plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle — adına kayıtlı olup sigorta poliçesi ———-adına düzenlenmiştir.
Davalı taraf aracın kaza tarihi itibariyle malikinin farklı olduğunu, poliçede adı geçen —— tarafından — satıldığını, bu yüzden sorumlulukları bulunmadığını ileri sürmektedir. ———— sayılı kararında da belirtildiği üzere, davalı —-tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi kaza tarihi itibariyle feshedilmemiş olup, 2918 sayılı kanunun 94.maddesi uyarınca kaza tarihinde geçerli olmaya devam etmektedir. Bu durumda davalının aracın el değiştirmesi nedeniyle poliçeden ötürü sorumluluklarının kalmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
———– esas sayılı dosyası getirtilip incelenmiş, bu davanın mahkememizde görülen davadan sonra açıldığı anlaşıldığından HMK 166 maddesi uyarınca birleştirme talebi reddedilmiştir.
Getirtilen nüfus kayıtlarından vefat eden —- —– geride davacı annesi ile dava dışı babasının kaldığı ayrıca eş ve çocuklarının da bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası nedeniyle —-Ağır Ceza Mahkemesinin —— da — hakkında yargılama yapılmış, şahıs — dosyasında, aracı kendisinin kullanmadığını, ölen—- kullandığını savunmuştur. Aracı kullananın kim olduğunun belirlenmesi bakımından Ağır Ceza Mahkemesi dosyası mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılmış, Ağır Ceza Mahkemelerinin——– tarihi itibariyle kesinleşen mahkumiyet kararında, sanık tarafından aksi savunulmuş olmakla birlikte dosya kapsamında alınan beyanlar karşısında sanığın alkollü olarak direksiyona geçtiği ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı ve kazaya neden olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca araç sürücüsünün 1.54 promil alkollü olduğu ceza dosyası kapsamında bellidir. Davalı taraf davacının murisinin sürücünün alkollü ve ehliyetsiz olduğunu bilerek araca binmesi nedeniyle müterafık kusurlu olduğunu, savunmasında dile getirmiştir. Az önce de belirtildiği gibi araç sürücüsü olay esnasında alkollüdür. Bu yüzden müterafık kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı ayrıca tartışılmıştır. Bunun yanı sıra Ceza dosyası içeriğinde sürücünün sürücü belgesinin mevcut olduğu bellidir. Bu yüzden davalının aksi yöndeki savunması yerinde görülmemiştir.
Dosya olaydaki kusur durumunun tespiti ve davacının talep edebileceği destek tazminatı hesabı yönünden bilirkişi heyetine verilmiş, kusur bilirkişisi araç sürücüsünün 2918 sayılı Yasanın 52/a maddesinde öngörülen kuralı ihlal etmekle olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu belirtmiş, ceza mahkemesi dosyasında alınan ——– raporu ile de uyumlu kusur raporu olayın oluş şekline uygun ve gerekçeli olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişiden de kök rapor ile —— yılında asgari ücret değişikliği meydana gelmesi nedeniyle yeniden hesaplamanın yapıldığı ek rapor alınmış, kaza ve poliçe düzenleme tarihleri dikkate alınarak —– tarihinde yürürlüğe giren —– şartlarındaki düzenlemelere uyularak yapılan hesaplama mahkememizce yeterli görülerek hesap bilirkişisinin raporuna itibar edilmiştir.
Davacı vekili sunduğu — tarihli dilekçe ile talebi ———olarak belirlediklerini, bu tutara sigorta şirketinin temerrüd tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini istediklerini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacının oğlunun ——– plakalı——- yolculuk yaptığı sırada, ————- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiği, geride kalan davacı annenin destek tazminatı talebiyle dava açtığı, ——- da kabul edildiği üzere yetişkin çocukların anne ve babalarına destek oldukları, bu nedenle davacının destek tazminatı talep edebileceği, davalı ——– düzenlediği poliçenin kaza tarihi itibariyle geçerli bir poliçe olup dava konusu olayın tazminat kapsamında kaldığı, olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilinin beyanına göre müteveffa ve eşi ——- akrabalarını ziyarete giderken kaza meydana gelmiştir. Müteveffa araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Sürücüde tespit edilen alkol miktarı dikkate alındığında araçta yolcu olarak bulunanların bu durumu anlamış olması gerekir. Bu yüzden müteveffanın araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca bindiğinin kabulü ile TBK 51 ve 52 maddeleri uyarınca müterafık kusurlu kabul edilmiş, yerleşik Yargıtay uygulamaları doğrultusunda bilirkişi heyetince %20 indirim yapılmak suretiyle hesaplanan tazminat tutarı üzerinden davanın arttırılan haliyle kısmen kabulüne, aracın özel oto olması nedeniyle davalının temerrüd tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arttırılan haliyle KISMEN KABULÜNE, —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 2.246,95 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 112,65 TL. harcın mahsubu ile bakiye 2.098,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 148,55 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 236,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.577,20 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%97) 2.500,00 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.934,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.082,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020