Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1394 E. 2020/101 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1394 Esas
KARAR NO : 2020/101

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ….—- adına kayıtlı ve diğer davalı ….—-sevk ve idaresindeki ——- plakalı vasıta ile davacı şirkete ait —– plakalı vasıtanın karıştığı —- tarihli trafik kazasından dolayı davacı şirkete ait aracın hasara uğradığını, kazanın meydana gelmesinde —— plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kazada hasarlanan davacı şirkete ait —— plakalı aracın ticari vasıta olup onarımının 7 gün sürdüğünü, bu süre zarfında kazanç kaybı oluştuğunu ileri sürerek toplanacak delillere göre belirlenecek kazanç kaybına ilişkin tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı taraflar davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle oluşan kazanç kaybı istemine ilişkin olarak açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili, müvekkiline ait —- plaka sayılı vasıtanın—- — tarihinde —— plaka sayılı araç ile karıştığı trafik kazası neticesinde aracında oluşan hasar nedeniyle kazanç kaybı meydana geldiğini ileri sürerek dava açmıştır.
—- plaka sayılı vasıtanın——– tescil kaydından kullanım amacının ticari olduğu,trafik kazası tespit tutanağından—- plaka sayılı aracın kullanım şeklinin ticari olduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır. Buna göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak mahkememizin görevi alanında olacaktır. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde ise mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır. Somut olayda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından 6102 sayılı TTK.nun 4 ve 5.maddelerinde öngörülen ticari davalardan olmadığı açıktır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesinin — esas — karar sayılı olup, benzer nitelikte bir uyuşmazlıkta da Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret mahkemesi arasında ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi neticesinde yargı yeri belirlemesi yönünden verilen kararda bu uyuşmazlıklara bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul BAM —–.Hukuk Dairesinin —— karar sayılı kararı uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Karar kesinleştiğinde süresinde talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak AÇILMAMIŞ SAYILACAĞI kararı verileceğinin ihtarına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.