Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/136 E. 2018/750 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/136 Esas
KARAR NO : 2018/750

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/03/2008 tarihinde … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunduğunu ve ağır yaralandığını, davalı sigorta şirketine yaptıkları başvurunun talebin zaman aşımına uğradığından bahisle reddedildiğini, sigorta tahkim komisyonuna yaptıkları müracaatında dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla sonlandırıldığını, müvekkilinin kazadan sonra zor günler geçirdiğini, uzun süre çalışamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.500 TL.tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının 04/03/2008 tarihinde meydana geldiğini, uzamış ceza zaman aşımı süresi dahil olmak üzere zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalının kusuru ve oluşan zararla sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu, kusur ve maluliyet oranının tespitini istediklerini, faizden sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 09/10/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı ve hak düşürücü süre itiraz ve def’i yönünden de dosya değerlendirilmiştir. Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesiyle, zaman aşımı itirazında bulunmuş, dava konusu trafik kazasının 04/03/2008 tarihinde meydana geldiğini belirterek KTK 109 maddesi uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, 5237 sayılı TCK hükümlerine göre ceza zaman aşımının 8 yıl olup, bu sürenin de geçtiğini belirterek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
04/03/2008 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacının …. plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu ve kaza neticesinde yaralandığı dosya kapsamında toplanan deliller ile sabit ve tarafların kabulündedir.
2918 sayılı KTK 119 maddesi zaman aşımı hususunu düzenlemekte olup motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrayacağı, dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olduğu kabul edilmiştir.
5237 sayılı TTK. 66/1-e ve 89/1 maddeleri bir arada değerlendirildiğinde meydana gelen olayda bir ya da birden fazla yaralının bulunduğu hallerde 8 yıllık zaman aşımı süresi kabul edilmiştir. Olay aynı zamanda cezayı gerektiren bir eylem olması nedeniyle ceza zaman aşımının uygulanması gerekmektedir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 04/03/2008 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle zaman aşımı süresi 04/03/2016 tarihinde dolmuş olacaktır. TBK 154.maddesi zaman aşımının hangi hallerde kesileceğini düzenlemiş olup, 2.fıkrada alacaklının dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibi yapması ya da iflas masasına başvurması hallerini zaman aşımının kesilmesi nedenleri olarak belirlemiştir. Dosya kapsamında davacı 12/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmuş, talebinin reddi üzerine 12/04/2017 tarihinde sigorta tahkim komisyonuna müracaat etmiştir. Uzamış ceza zaman aşımı süresi içinde zaman aşımının kesilmesini gerektiren herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, tüm başvurularının zaman aşımı süresinin dolduğu 04/03/2016 tarihinden sonrasında olduğu, bu itibarla talebin zaman aşımına uğradığı anlaşılmakla davalının zaman aşımı itirazı yerinde görülerek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,88 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .