Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1340 E. 2019/377 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1340
KARAR NO : 2019/377
DAVA : Alacak (Temlik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2018
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Temlik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ——– ile dava dışı temlik eden ———–yine dava dışı——– dava dışı temlik eden ——— arasında——– sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı ——— dava dışı temlik eden ——. arasında da——– Sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’un tüm sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmelerin tarafı olan ———- de müvekkili arasında alacağın temliki sözleşmelerinin akdedildiğini bu şekilde sözleşmeler uyarınca dava dışı alacaklıların———– olan tüm hak ve alacaklarının—————– devredildiğini, bilahare —————- tarihinde—-Müdürlüğünce tescil edilerek—- tarihinde ilan edilip TTK hükümleri doğrultusunda birleşmesi neticesinde bundan sonraki işlemlere———-.olarak devam edildiğini, anılan şirketin—- tarihli kuruluş izni ile—– tarihinde ticari faaliyetine başladığını, harçlardan istisna olduğunu, borçlu şirketin ödeme güçlüğü içine düşmesi nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattıklarını ve takiplerin kesinleştiğini, davalı tarafın takipler kesinleştikten sonra kötü niyetli olarak takiplere zaman aşımı itirazında bulunduğunu ve takiplerin durduğunu, yerel mahkemenin bu yönde hüküm vererek icra takibine ve iş bu davaya konu çek ve senetlerin kambiyo vasfını yitirdiğini iddia ederek borcu ödemediğini belirterek ——- temlik alınan——— TL.asıl alacağa——– tarihinden itibaren; ——–temlik alınan —TL.asıl alacağa — tarihinden itibaren——– temlik alınan ——– TL.asıl alacağa ——- tarihinden itibaren işleyecek akdi temerrüt faizi uygulanması suretiyle toplam – TL.asıl alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ——- kredi sözleşmesinin 27. Maddesinde yapılan yetki düzenlemesinde krediyi kullandıran şubenin bulunduğu yer veya müşterinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili kılındığını, müvekkilinin ikametgahının —–olduğunu, banka şubesinin de—— olup yine yetkili mahkemelerin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, tarafların tacir olduğunu, ihtilafın ticari sözleşmeden kaynaklandığını, TTK. 101 maddesi gereği zamanaşımının 5 yıl olup bu sürenin çoktan aşıldığını, müvekkilinin müşterek borçlu sıfatının olmadığını, sözleşmelerin taraflarının ayrı kanun hükümlerine tabi olduğunu ve ayrı sözleşmeler yapıldığından davaların tefrik edilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu sözleşmelerde kefil sıfatı ile yer aldığını, asıl borçlunun kaç lira borcu kaldığını bilmediklerini, davacılara temlik edilen alacaklardan ne kadarının asıl borçludan tahsil edildiğini bilemediklerini, sözleşmelerde kefil sıfatı ile yer alan müvekkiline tebliğ edilmiş hesap kat ihtarnamesi olmadığını, bunun dava şartı olduğunu, faiz başlangıç tarihlerinin de yasaya aykırı olduğunu, genel kredi sözleşmelerine dayalı icra takipleri olmadığını, davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği sözleşmelerin eksik olduğunu, 6361 sayılı ve 5411 sayılı yasalarda belirlenen gereklere uyulmaksızın tanzim edildiklerini, bu nedenle müvekkilinin kefaletinin de mutlak butlanla batıl olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile;alacağın temliki sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/1369 esas sayılı dosyasında davacı tarafça İstanbul Anadolu Nöbetçi —– hitaben düzenlenen dava dilekçesi ile ihtiyati haciz talepli olarak davalı aleyhine alacak davası açıldığı, ancak ön büro tarafından talep ihtiyati haciz olarak kayda alınıp ———- D.iş dosyası olarak İstanbul Anadolu 7. ATM’ye tevzi edildiği, dava kayıt tarihinin ———-olduğu, Mahkemenin ——-tarihli kararı ile değişik iş esasını kapatarak esastan tevzi için dosyayı tevzi bürosuna gönderdiği, dosyanın bu kez ——–esas numarası ile Mahkememize tevzi edildiği, mahkememizin ———– esas sayılı bu dosyasında ise aynı davanın davacı tarafça 12/11/2018 tarihinde 15:26 itibari ile açıldığı, esasa kayıt edilmek sureti ile mahkememize tevzi edildiği, bu itibarla sonradan açılan bu davanın ———— esas sayılı dava dosyası bakımından derdest olduğu belirlenmiştir.
HMK 114/1 maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin (ı) bendinde derdestlik dava şartı öngörülmüştür. Buna göre aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması derdestlik dava şartı olarak getirilmiş olup, mahkememizde açılan bu dava dosyasının yine mahkememizin——- esas sayılı dosyasıyla her bakımdan aynı dava olduğu, bu itibarla sonradan açılan bu davanın derdest olduğu belirlendiğinden davanın dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-ı maddesi uyarınca davanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine,
2- Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/04/2019