Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1334 E. 2018/938 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1334
KARAR NO : 2018/938
BİRLEŞEN DOSYA : İst.Anadolu 8. ATM. 2018/508 esas 2018/937 karar sayılı dosya.
DAVA VE BİRLEŞEN DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
BİRLEŞEN DOSYA DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 4562 sayılı Kanun ile kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, müvekkillerinin davalının 18/09/2018 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında hazerun cetvelinde katılımcı olarak yer aldıklarını, davalı Dudullu OSB.nin usulüne uygun olmayan şekilde toplanarak usul ve yasalara aykırı olarak gündemde olmayan konular hakkında kararlar aldığını, olağanüstü genel kurul toplantısının
yoklukla malül olduğunu, kurula yetkisiz kişilerin katılarak oy kullandıklarını, önemli nitelikte bir işlem olan ——–50 milyon TL’nin üzerinde bulunan borcunun hukuka, esas sözleşmeye ve örnek kararlara aykırı bir şekilde katılımcılara yüklenmesiyle ilgili gündemde olmayan bir hususun ve yine gündemde olmayan Gayrimenkul Ortaklığı Kurulması yönündeki konun görüşülüp oylamasında, çekimser kalarak el kaldırmayan katılımcıların oyları hukuka aykırı bir şekilde kabul oyu olarak değerlendirildiğini ve gündem maddesinin teklifin 8 red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiği şeklinde usul, yasa ve Yargıtay müstekar içtihatlarına aykırı bir karar verildiğini, Olağanüstü Genel Kurulda alınan kararların esas sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olup iptale tabi olduğunu, müvekkili … temsilcisi dava konusu olağanüstü genel kurulda alınan kararlara muhalif kalarak/ret oyu kullanarak muhalefetini de tutanağa geçirdiğini, müvekkillerinden …’yi temsilen ———-toplantı sırasında söz alarak,—– bankalara olan kredi borcunun ödenmesi için hiç bir geri ödeme planı dahi sunulmaksızın katılımcılardan alınması planlanan avans/borç niteliğindeki yüksek tutarların davalı—-mevcut kaynaklarından karşılanması gerektiğini ifade ettiğini, müvekkillerine—— temsilcisi —— da muhalefetini bildirdiğini ve tutanağa geçirildiğini, diğer birtakım katılımcılar tarafından yapılan muhalefetlerin de tutanakta yer aldığını, – katılımcılardan talep edebileceği alacakların “Alt Yapı Katılım Bedeli” veya “Yönetim Aidatı” olabileceğini, bunun dışındaki bir —–kredi borcuna istinaden talep edilen bir tutarın bu kapsamda olmadığını, dolayısı ile avans veya ek katılım payı olarak da talep edilemeyeceğini, bu tür borçların doğrudan —- ödeme yükümlülüğünde olduğunu, katılımcılardan talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketler tarafından davalıya her ay ——-olarak aidat ödemesi yapıldığını, aynı şekilde diğer tüm katılımcılardan da toplanan aidatlar ile davalı OSB’nin milyonları bulan tutarda aidat geliri bulunduğunu, müvekkili şirketlerin OSB’de pay sahibi olmayıp sadece katılımcı olduklarını,
50 Milyon TL banka borcunun ve faizinin katılımcılar üzerine yıkılması yönündeki kararın önemli nitelikte bir işlem olup böyle bir karar alınabilmesinin nitelikli çoğunlu zorunlu kıldığını, tüm bu nedenlerle, usul, yasa ve örnek kararlara, esas sözleşmeye, iyi niyet kurallarına aykırı olan ve yoklukla malül bulunan dava konusu 18/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlarının yoklukla malül olduğunun tespit ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından alınan olağanüstü genel kurul kararlarının, yasa ve yönetmelikte gösterilen gerek usuli işlemler yönünden gerekse de toplantının amacı ve alınan kararlar yönünden hukuka tamamen uygun olduğunu, müvekkili tarafından yapılan toplantının olağan genel kurul toplantısı değil, mevcut mühim durum sebebiyle olağanüstü genel kurul toplantısı olduğunu, gündemin de çağrıda açıkça belirtildiğini, olağanüstü genel kurul çağrısı ekinde mutlaka gönderilmesi gereken belgenin “gündem” ve toplantının yapılması planlanan zaman ve yer bilgisi olduğunu, 29.08.2018 tarihli toplantı çağrısı ve eki gündem maddelerini içeren davet mektubunda toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını, toplantının yapıldığı 18.09.2018 tarihinden 20 gün önce bildirimde bulunulduğunu, davacılardan ———— adına ———–imzasına 31.08.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davacılardan ———-posta yoluyla tebliğ edilmiş ve davacılardan ——— adına —- tarihinde —- imzasına tebliğ edildiğini, dolayısıyla, davacılar tarafından süreye uygun tebliğ yapılmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, bakanlık temsilcisinin bizzat bulunduğunu ve toplantı tutanağını imzaladığını, toplantıya katılanların da katılmayanların da olağanüstü genel kurul kararına karşı askı süresi içerisinde de hiçbir itirazda bulunmadıklarını, huzurdaki davanın ikame edilmesinin hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, kararın, gündem maddesine uygun ve aranan çoğunluk sağlanarak alındığını, divan başkanı tarafından yapılan teklifin katılanlarca görüşülüp düşünceleri tutanağa geçilmek suretiyle onaylandığını, gündemde belirtilen “kredi geri ödemelerinin nasıl yapılacağı” na ilişkin çözüme yönelik başkaca bir öneri/teklif sunulmadığını, gündeme yeni madde eklendiği ve yasa dışı gizli gündem oluşturulduğu iddialarının abesle iştigal olduğunu, katılımcılar tarafından gündemde belirtilen kredilerin geri ödemesine ilişkin başka bir teklifte bulunulmadığını,——- kredi borçlarının ödenmesinde katılımcılar için daha fazla kredi faizi yükü oluşmasının önüne geçilmek için bu şekilde bir çözüm üretildiğini, usulüne uygun olarak yapılan olağanüstü genel kurulda alınan kararların davacıyı da diğer tüm katılımcıları da bağladığını, kanun ve ilgili yönetmelikte gösterilen usul ve esaslara uygun olarak olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, toplantıya davetin usulüne uygun yapıldığını, ekinde toplantı gündeminin davacılara gönderilmiş olduğunu, toplantıda Bakanlık Temsilcisinin bulunduğunu ve tüm usûlî işlemlerin Bakanlık Temsilcisi tarafından denetlenmiş olduğunu ve eksiklik bulunmadığını, toplantının yapılması için yeterli katılımın bulunduğunu, toplantıda önceden bildirilen gündem maddesinin görüşüldüğü ve görüşülen gündem maddesi kapsamında ve gündeme uygun olarak sunulan teklifin karar için aranan oy çokluğu ile kabul edildiğini, alınan kararın askıya çıkarıldığı ve askı süresinde hiçbir itiraza uğramaksızın kesinleşmiş olduğunu, kesinleşen kararın 04.10.2018 tarihinde askıdan indirilerek Bakanlığa gönderildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 4562 sayılı Kanun ile kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olduğunu,—— yönetim kurulu başkanı veya başkan vekili tarafından temsil edildiğini, müvekkilinin ise sanayi bölgesi içinde tapu ile maliki oduğu işletmesinde sınai ve ticari faaliyette bulunan bir anonim şirketi olduğunu, 18/09/2018 tarihli genel kurul yapılması sırasında yapılan birçok işlemin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek yoklukla malul olan bu işlemlerin ve alınan karaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava ve birleşen dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı ———- Bölgesi’nin 18/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ile iptali istemine ilişkindir.
——– Bölgeleri Kanunu ile 6102 sayılı TTK.ya yapılan atıf nedeniyle TTK.’da anonim şirketlerde genel kurul toplantısına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin —— esas sayılı dosyasında da bir başka davacı tarafından davalı———Bölgesinin 18/09/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptali yönünde dava açıldığı belirlenmiş ve mahkememiz bu dosyası ile birleştirilmiştir.
6102 sayılı yasanın 448/2 maddesinde aynı genel kurul toplantısında alınan kararlar nedeniyle birden fazla iptal davası açılması halinde davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği düzenlenmiştir.
İstanbul Anadolu 4 ATM. ———- esas sayılı dosyada bir başka davacı tarafından yine davalı aleyhine 18/09/2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebiyle 17/10/2018 tarihinde dava açıldığı tespit edilmiştir.
Gerek TTK 448/2 maddesi hükmü gerekse dosyalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunması itibariyle mahkememiz dosyasının İstanbul Anadolu 4 ATM. ——– esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle mahkememiz dava dosyasının İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2- Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
3- Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 19/12/2018