Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1332 E. 2022/241 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1332 Esas
KARAR NO: 2022/241
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/11/2018
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında yapılmış ——-uyarınca davacı tarafından,—–adresindeki —davalıya devredildiğinden davacı ile davalının üzerinde anlaşmış oldukları devir/iade bedeli olan — devir tarihi olan—– tarihinden, bu tarih sayın mahkemenizce kabul edilmezse dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, Davalı tarafından—– hukuka aykırı olarak kullanıldığından — için devir tarihi olan —-davacının —-zilyetliğine aldığı —–tarihleri arasındaki kullanım bedeli, —–davalı tarafından zarar verildiğinden —- oluşan maddi zarar ve——şimdilik —- maddi tazminatın devir tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsilini, Davacı tarafından ödenmiş —– davalı tarafından devralındığı halde davacıya ödenmemesi ve davalı tarafından ——-davacı tarafından ekstra bir aylık kira bedeli ödenmek zorunda kalınması ———-maddi tazminatın devir tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;
Davalı şirketin taraflar arasında imzalanan —- uyarınca—– şubesi olarak çalışmaya başladığını, sözleşme gereğince davacı şirketin———– sistemine giriş bedeli olarak —– ödediğini, ———bedeli olarak bir defaya mahsus ödenen bu bedelin iadesinin talep edilmeyeceğinin ve bu hususun talep ve dava konusu edilmeyeceği sözleşmede açıkça belirtildiğini, ——- işletmenin davalı tarafından sisteme uygun olarak tadil ve inşa edileceğini, tamamlanmasının ardından da protokol ile davacıya teslim edileceğini, bu işlemin faturalandırılacağı, davacının fatura bedelini ödeyeceği, anahtar teslim —- bedel ödenmesinin sisteme girişin gereği olduğu, —– olduğu belirtildiğini ve söz konusu ödemesi nedeni ile anılan işletme değerlerinde hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt ettiğini, dolayısı ile davacının anahtar teslim —–bedeli olarak ödediği parayı davalıdan talep edilebilmesinin sözleşme hükümlerine göre mümkün olmadığını, davacının bu husustaki talebinin sözleşmeye aykırı olduğunu, taraflar arasında düzenlenen —— teslim protokolü uyarınca işyeri teknik ve usulüne göre inşa edilerek davacıya teslim edildiğini, diğer hususların davacının sorumluluğunda olduğunu, bakım işlerinin davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, doğan eksikliklerin davalıdan talebinin mümkün olmadığını, Davalı şirketin herhangi bir adresteki işyeri hakkında şube açmak isteyen kişiye ısrarcı olması, ——— olmadığını, davalı tarafın davacıya yönelik satış miktarı, ciro ve kar miktarları konusunda herhangi bir taahhütü yada vaadinin olmadığını, işletmenin karı ve zararının işletmeye ait olduğunu, Davacının nisan ayından itibaren işletmenin başından ayrıldığını, davalının ——– ekibini yerleştirilerek davacı adına işletmeye devam ettiğini, davacıya ihtar çekilerek edimlerini yerine getirmesinin ihtar edildiğini, ancak ihtar sonucunda olumlu bir dönüş olmaması sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmenin usule uygun şekilde feshedildiğini, Davacı adına takip başlatıldığını, takibin itiraz nedeniyle durduğunu ve dava açıldığını, açılan davanın derdest olduğunu, şubenin sözlü bir devir sözleşmesi ile şubenin sözlü bir devir sözleşmesi ile davalıya devredildiği hususunun doğru olmadığını, taraflar arasındaki —– haklı feshinden sonrasında davacının işletme ile hiçbir bağlantısı kalmadığını, Davacı tarafın devir bedeli ile davalıdan talepte bulunabilmesinin mümkün olmadığını, davalının şubeyi bir başkasına devredebilmesinin de mümkün olduğunu, Davacının diğer taleplerinin haksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, basiretli bir tacir olarak davranması gereken davacının bu tür taleplerde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, devir bedelinin tahsili ve uğranılan zararların tazminine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—-plakalı araçların trafik tescil kayıtları ve —— celbedilmiştir.
Dosyadaki tüm iddia ve itirazların tek tek değerlendirileceği şekilde tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek rapor hazırlanmak üzere —- makine mühendisi oluşan — kişilik bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile hazırlana— tarihli raporda , “Davacı tarafa ait olan ve davalı firma tarafından bir müddet kullanıldığı iddia edilen—–mevcut değildir. Ayrıca —-davalı firmadan teslim alındığı tarihe ait bir tutanak mevcut değildir. Bu —- plaka nolu—— tarihinde kazaya karıştığı ve hasarlandığı görülmektedir. Davacının bu —- davalıdan —arihinde alındığını iddia etmektedir. Diğer —–davalıdan — tarihinde alındığını iddia etmektedir. Dosyada mevcut —– ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği görülmektedir. Davacı ise taraflar arasında yapılan sözlü devir sözleşmesi ile iş yerinin —- tarihinde davalıya devredildiği belirtilmektedir. Eğer davacının devir tarihi —– davalıda yaklaşık —kaldığı anlaşılmaktadır. —- yılında aynı marka ve —– kirasının —- olduğu dikkate alındığında—- kira bedeli olacağı sonucuna varılmıştır.—–kazaya karıştığı ve hasarlandığı, hasar bedeli eksper tarafından tespit edilmiş ve —- olarak değerlendirilmiştir. Bu bedel, kazaya karışan diğer aracın—– tarafından ödeneceği anlaşılmaktadır. Eğer davalının fesih tarihi—- tarihi kabul görürse, ——- davalıda kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlede davacı davalıdan kira bedeli ve hasar bedeli talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır. Davacının motorlar ile beraber aldığı,——-ödediğini iddia ettiği ve davalı tarafından kullanıldığını iddia ettiği kask, yağmurluk, vs aksesuarlar ile ilgili olarak dosyada bir belge ve bilgi mevcut değildir. Huzurdaki davada ihitilaf, davacının ——- sözleşmesi uyarınca davalıya ödediği ————masraflarını, davacıya ait iki adet ——- davalı tarafından kullanılması nedeniyle kira bedelini,———— gelen hasar bedelini, —- kullanılması sırasında gerekli ekipman bedelin——dava dışı kilayana —— ödediğini iddia ettiği ——-simsarlık bedelini davalıdan talep edebilip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacının ödediği işletme ——- bedellerinin iadesi talebine ilişkin irdeleme; ——– üstlendiği bir bedel ve —– sistemine dâhil olarak, sistemin konusu olan ürün ya da hizmetin sürümünü, yine sistemin kuralları doğrultusunda sağlaması karşılığında, —— verenin,——– alana kullandırma,—– kullandırmak —- olmak borçlarını üstlenmek suretiyle, mal ve hizmetlerin satım ve sağlanmasına, pazar sürümlerinin arttırılmasına ilişkin belirli bir iş ——-hakkını, sürekli olarak devretmeyi üstlendiği kendine özgü isimsiz bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Taraflar arasında —- sözleşmesinin imzalandığı ve davacının davalıya parça parça olarak toplamda — tadilat masrafı ödediği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacının bu işyerini davalıya fiilen devrettiği ve aralarında —–bedelli şifai işyeri devir sözleşmesi bedelinin talep edilebilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davacı şifai devir sözleşmesinin yapıldığını ve devir bedeli olarak————- ödenmesi gerektiğini, davalı şirket yetkilisinin——– işletmeyi devraldığını kabul ettiğini, yine davalı şirketin, dava dışı dükkan sahibi ile —— tarihinde yeni kira sözleşmesi imzaladığını, bu hususun da taraflar arasında şifai işletme devir sözleşmesinin varlığını ispatladığını beyan ederek iddiasını ispat etmeye çalışmıştır.
Taraflar arasında, davacının —–konu işletmeyi yeniden davalı şirkete devrettiğine dair yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.——— göre sözleşmenin varlığını davacı kural olarak yazılı belge ile ispat etmek zorundadır. Ancak, davalı şirket yetkilisi — tarihli karakol ifadesinde ——davalı şirketin ortağıyım. Şirketimizin bünyesinde —- açılmıştır.—-ödeme yaparak bu şubenin başına geçti. şirkete tadilat için ——–işletemediğinden dolayı——– istediğini bana söyledi. Biz de şirket olarak babasıyla ortak dostlarımız olduğundan dolayı kendisini mahkemeye vermedik. Zarar ederek devraldığımız bu işletmenin kar edecek düzeye getirdikten sonra başka bir şahsa satılarak alacağımız paradan —– alacağımızı bu şekilde tahsil edeceğimizi söyledik. ——şirketimize devrettiler. Bu şubenin satışından sonra artan miktarı ancak kendisine vereceğiz. Bundan harici bu şubenin üzerinde herhangi bir hakkı ve hukuku mevcut değildir. Bahsi geçen plakaları —— şubededir. Anlaşmamıza göre bu ——— tarafımıza yapması gerekir. şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı şirket yetkilisinin karakolda vermiş olduğu ifade,HMK .md.199’da düzenlenen ve tarif edilen bir belge niteliğinde olup, davacı yanın davalı şirkete, ——-sözleşmesine konu işletmeyi devrettiği, taraflar arasında işletmenin yeniden —-veren davalı şirkete devrine ilişkin şifai bir sözleşmenin kurulduğu değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere sözleşme, ya taraflardan birinin fesih bildirimi ile tek taraflı olarak ya da taraf iradelerinin sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda birleşmesiyle fes edilir. Taraf iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda birleşip birleşmediği değerlendirmesi ise sözleşmenin taraflarının sergiledikleri tutum ve olgularla tespit edilebilir. Hem taraflar arasında daha önce akdedilen —- tarihli ——– de taraflar arasında şifai olarak kurulduğu değerlendirilen işletmenin devri sözleşmesinin feshi konusunda — davalı şirketin sözleşmeye konu işletmeyi devralarak bizzat işletmesi nedeniyle-taraf iradelerinin birleştiği ve her iki sözleşmenin taraflarca fesihle sona erdiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmeden dönme halinde sözleşmenin taraflarının hak ve yükümlülükleri ise——— düzenlenmiştir. Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar ,karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri, sözleşmenin karşı tarafından sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında talep edebilirler. Az yukarıda da açıklandığı üzere sözleşmenin feshi konusunda taraf iradeleri birleştiğinden davacı firmanın sona eren sözleşme nedeniyle davalıya ödediği ——– davalıdan talep edebileceği değerlendirilmiştir. ———-sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edilecek bedelden mahsubu gerekeceği —- kabul edilmektedir. Ancak davacı şirketin ,işletme faaliyetinin gerçekleştirileceği mecuru —— tarihli kira sözleşmesi ile kullanmaya başladığı akabinde davalı firma tarafından dava dışı mal sahipleri ile —- tarihinde yeniden —–yapıldığı, aradan —— bir süre geçtiği ,— olduğu anlaşılmakla demirbaş ve dekorasyonlardan yıpranma payının olmayacağı ve yıpranma payının düşülmesinin gerekmediği değerlendirilmiştir. Davacının depozito, emlakçı ücreti ve ekstra fazladan ödediğini beyan ettiği | aylık kira bedelinin iadesine ilişkin talebin irdelenmesi; Davacı firma ile dava dışı mal sahipleri arasında imzalanan —- başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel koşullar başlığı altında düzenlenen — dava dışı mal sahiplerine —– ödendiği sabittir. İşletmenin davalı şirkete devrinden sonra davalı şirketle dava dışı mal sahipleri arasında imzalanan ———- başlangıç tarihli kira sözleşmesinde ise mal sahiplerine yeniden —– ödendiğine dair bir hüküm bulunmamakla, davacının, dava dışı mal sahiplerine ödediği — bedelini sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalı şirketten talep edebileceği değerlendirilmiştir. Davacının ödediğini iddia ettiği emlakçı komisyon bedeli ile fazladan ödediğini beyan ettiği—– aylık kira ödemesine ilişkin beyanlarıyla ilgili dosyada iddiayı ispat eder bir delil bulunmadığından davacının emlakçı komisyon bedeli ve— aylık kira bedelini davalıdan talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.”denilerek görüş belirtilmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirileceği şekilde dosyanın bilirkişi heetine tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilerek dosyanın tevdi ile bilirkişi heyetince hazırlanan —— tarihli ek raporda özetle;İlgili işletmenin davacı tarafından işletilmesine yönelik sözleşmenin karşılıklı irade ile sona erdirildiği, davacı tarafından tadilat bedeli adı altında ödenen devir bedelinin iade edileceğinin taahhüt edildiğinin, davalı şirket yetkilisinin — verilen ifadesi ile sabit olduğu, bu sebeple davalının davacıya dava tarihinden itibaren ticari faiziyle —– borçlu olduğu, davacıya ait olup davalı tarafından kullanıldığı ikrar edilen —— kök raporda belirtilen—— ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle talep edilebileceği, kiralanan için ödendiği iddia edilen depozito bedeli için belge sunulmadığı, ancak belge sunulsa bile depozito bedelinden dolayı sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince davalının sorumluluğunun bulunmayacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki tüm iddia ve itirazların ve bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirileceği şekilde hesap uzmanı—- dosyanın tevdi ile hazırlanan —tarihli raporda özetle;—– belge niteliğinde olduğu; ne var ki, bu ifade tutanağında davalı şirket yetkilisinin açıkça davacıya —- devir bedeli ödeneceğini ikrar etmediği, sadece şubenin satışından sonra arta kalan miktarın davacıya verileceğini belirttiği gözetildiğinde davacının, davalıdan —- tutarında alacaklı olduğu iddiasının hala ispata muhtaç olduğu, davacı şirketin davalı şirketten —- plaka no.lu —— ilişkin olarak — aylık kullanım bedeli talep edebileceği, – aylık bu kullanım bedelinin dosyaya sunulan önceki raporlarda —- olarak belirtilmesine karşın — olarak belirtilen bu bedelin bir—– kullanım —– aylık kullanım bedeli mi olduğunun kesin bir şekilde anlaşılamadığı, davacının —- ilişkin olarak hasar ve ekipman bedeli talep edemeyeceği, —— tadilatın uzun sürmesi nedeniyle bir aylık fazla kira bedeli ödendiği yönündeki iddiaların ispatına yarar dosyada delil bulunmadığından davacı yanın emlakçı komisyonu bedeli ile tadilatın uzun sürmesi nedeniyle fazladan ödenen —davalı şirketten talep edemeyeceği, — başlangıç ——– olarak depozito niteliğinde olduğunun kabul edilemeyeceği, anılan —-depozito olarak verildiği kabul edilse dahi, sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca davacı şirketin bu iade talebini —– Sözleşmesinin kiraya veren tarafına yöneltebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacının devir bedelinin tahsili ve uğranılan zararların tazmini talebine ilişkin olup, davalı tarafça, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi sebebiyle davacının alacak ve maddi tazminat talebi kabul edilmemiş olup taraflar arasındaki ihtilaf ———sözleşmeden kaynaklanmıştır.
———– sahip tarafın belirli bir süre şart ve sınırlamalar dahilinde işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak suretiyle imtiyaz hakkına konu ticari işleri yürütmek üzere ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkileri bütünü olup, birbirinden bağımsız iki taraf arasında meydana getiren sözleşmesel ilişkidir. —–veren ürüne, hizmete veya bilgi birikimine ve bunlara ait denenmiş kalitesi kanıtlanmış ve başarılı bir markaya, isme sahip ve bunların satış, dağıtım veya işletme hakkını belirli bir bedel karşılığı veren taraftır. ———, her iki sözleşme gurubuna ait olan ögeleri, içerdiği hak ve yükümlülüklerde bir arada toplayan, bunlardan hiç birisinin diğerine nazaran daha üstün olmadığı, yaratma ve kıyas yönteminin elverdiği ölçüde, iş görme ve kullandırma sözleşmelerine ilişkin hükümlerin kıyasen kendisine uygulanmasını mümkün kılan, karma bir sözleşmedir. Belirli süreli—– kural olarak sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erer. Belirli süreli ——–sözleşmelerinde, sözleşmenin olağan fesih yoluyla son erdirilmesine ilişkin kayıtlara hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Belirli süreli bir sürekli bir borç ilişkisi kuran sözleşmelerin olağan fesih yoluyla sona erdirilebilmesi, kural olarak, ancak bu imkan sözleşmede açıkça kararlaştırılmışsa söz konusu olabileceğine göre, belirli süreli —-olağan fesih yoluyla sona erdirilebilmesi de ancak, bu olanak sözleşmede açıkça kararlaştırılmışsa mümkün olabilir. — sözleşmesi, sürekli borç ilişkisi kuran bir sözleşme olarak, haklı nedenlerin varlığı halinde, olağanüstü fesih yoluyla derhal sona erdirilebilir.
Somut olayda ——— davacı ayrıca —– sözleşmesinin uygulanması için — sözleşmesi ile üçüncü şahıstan kiraladığı ve —— işletilmesinde kullanılmak amacıyla da iki adet ——hazır ettiği, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşme ile —-ödeneceği kararlaştırılmışsa da, davacı şirketin davalıya —– tadilat bedeli ödediğinin anlaşıldığı ve taraflar arasında da bu noktada bir çekişme bulunmadığı ve taraflar arasındaki —— sona erdiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı —— verenin, davacı şirkete sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra devir bedeli adı altında bir tutar ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, davacı şirkete ait iki adet——– kullanım bedeline ilişkin bir alacağın ve bu—- ekipmanlarında davalının sorumlu olduğu bir zarar bulunup bulunmadığı ve sözleşme ilişkisinin sona ermesi sebebiyle davalı şirk etin davacının ödemiş olduğu depozito, emlakçı komisyonundan ve tadilat, dekorasyon vs. işlerin yirmi günde bitmesi gerekirken kırk dört güne uzamasının davacı tarafından fazladan ödenen bir aylık kira bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Davacı, taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre davalının—- devir bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini iddia etmiş olsa da, davacı taraf bu iddiasını ——maddesinde açıklanan senetle ispat zorunluluğu gereğince kesin delillerle ispat edememiştir. Davalı şirket yetkilisinin ——– şirketimize devrettiler. Bu şubenin satışından sonra arta kalan miktarı ancak kendisine vereceğiz. Bundan harici bu şubenin üzerinde herhangi bir hakkı hukuku mevcut değildir ” beyanı değerlendirildiğinde HMK., m. 199 kapsamında —-verilen imzalı beyan belge niteliğinde sayılacak olsa da bu ifade tutanağında davalı şirket yetkilisinin açıkça davacıya —— devir bedeli ödeneceğini ikrar etmediği, sadece şubenin satışından sonra arta kalan miktarın davacıya verileceğini belirttiği gözetildiğinde davacının, davalıdan —— tutarında alacaklı olduğunu ispat edemediği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı , ödediğini iddia ettiği emlakçı komisyonu bedeli ile tadilatın uzun sürmesi nedeniyle bir aylık fazla kira bedeli ödediği yönündeki iddialarını ispata yarar dosyada delil bulunmadığından davacı yanın emlakçı komisyonu bedeli ile tadilatın uzun sürmesi nedeniyle fazladan ödenen ——- davalı şirketten talep edemeyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı şirket ile — diğerleri arasında imzalanan — maddesinde, davacı şirketin kiralayanlara —- tutarında peşinat verdiği belirtilmiş olduğu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca davacı şirketin bu iade talebini ——-başlangıç tarihli kira sözleşmesinin kiraya veren tarafına yöneltebileceğinden davalı tarafın sorumlu olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan davalı şirketin dava konusu mağaza için akdetmiş olduğu —- başlangıç tarihli kira sözleşmesi ve davalı şirket yetkilisinin ——— işletemediğinden dolayı ——- devretmek istediğini bana söyledi.Biz de şirket olarak babasıyla ortak bir dostlarımız olduğundan kendisini mahkemeye vermedik. Zararederek devraldığımız bu işletmenin kar edecek düzeye getirdikten sonra başka bir şahsa satılarak….”yönündeki beyanlar sebebiyle taraflar arasındaki —– sözleşmesinin ikale ile —- sona erdiği ,
Davalı şirket yetkilisinin ——- bu şubededir. Anlaşmamıza göre bu motosiklet satışlarını tarafımıza yapması gerekir…” yönündeki beyanlarından dava konusu —— sözleşmenin ikale ile sona erme tarihi olan——- tarihleri arasında davalı şirket uhdesinde bulunduğu anlaşıldığı, buna göre, davacı şirketin davalı şirketten —– ilişkin olarak —- kullanım bedeli talep edebileceği, —- tarihli bilirkişi raporunda, — olduğu ve ortalama aylık kiranın —olacağı ve davacı şirketin —- davalı tarafından kullanılması nedeniyle —– talep edebileceği belirtilmekle — tarihli teknik değerlendirme raporu hükme ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, — kullanım bedelinin dava tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—-kullanım bedelinin dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 153,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 2.237,16TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.083,46TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90TL başvuru, 2.237,16TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.273,06 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 173,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.373,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 67,47TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere yapılan yargılama giderinin 980,00TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere16.181,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022