Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1324 E. 2020/689 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1324 Esas
KARAR NO : 2020/689

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araç üzerinde meydana gelen maddi hasar sonucunda eksper tarafından belirlenen hasar onarım bedelinin en yüksek ticari faizi ile tazmini ve kazanın meydana geldiği 10/0802018 tarihinden itibaren müvekkilinin araçsız kamasından kaynaklı olarak yaşadığını maddi kaybın yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsilini, kaza sebebiyle oluşan ve kesin ekspertiz raporunda tespit edilen hasar onarım bedelinin araç satışından elde edilen 6.500,00 TL nin düşülmesini, 38.933,76 TL nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden itibaren işletilecek en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve mesnetsiz olan davanın reddini, davalı şirketçe bağımsız ve tarafsız araştırma şirketinden kaza sonrası suiistimal şüphesi ile rapor alındığını, davacıya ait araçta meydana geldiği iddia ve hasar taleplerinin reddini, hasar tarihi dikkate alındığında zaman aşımı hususunun dikkate alınmasını, karşı tarafın davasını ispatı halinde müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, Kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
—- plakalı aracın davalıya sigortalı olduğu ve hususi araç olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye —-Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında — tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda —mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalıya kasko sigortalı aracının tek taraflı kaza yapması nedeniyle maddi zararının, Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Davacının tacir olmadığı mahkememizin 03.12.2020 tarihli celsesinde davacı vekilince beyan edilmiş olup, sigortalı araç ise hususi bir araçtır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenecek olduğu ve davaya bakma görevi — Mahkemelerine ait olduğu, Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. (Emsal Yüksek Yargıtay — )
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi— Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi —-Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.