Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1316 E. 2019/762 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1316 Esas
KARAR NO : 2019/762

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil————- Göztepe şubesinde bulunan —– İban numaralı internet ve mobil bankacılık girişlerine kapalı olan hesabına——- günü 1.000.000 TL ve 12.07.2017 günü 1.000.000 TL olmak üzere toplam 2.000.000 TL (iki miyon türk lirası ) eft ile yatırdığını, müvekkili adına kayıtlı olan hesap ile ilgili davacı müvekkil herhangi bir 3.şahsa vekalet/yetki belgesi vermediği gibi para transferi konusunda da sms/mail vb.yöntemlerle de bilgilendirilmediğini, davalı bankanın kuşkusuz kusuru ve sorumluluğu kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu belirterek azlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla , şimdilik 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı iddiaları kapsamında aşağıdaki ihtilafların çözülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazları olduğunu, öncelikle bir hususu belirtmek isteriz ki, davacının hesabından EFT ile gönderilen tutar açıkça belli olmasına rağmen (1.998.720.-TL) huzurdaki davanın 1.000-TL üzerinden kısmi olarak açılmış olması da, davacının taleplerinin kendi içerisinde “çelişkili” ve inandırıcılıktan uzak olduğunu, dolayısı ile davacının dava dilekçesinde bilgisi dışında hesabından gönderildiğini iddia ettiği tutarın tamamını talep etmek yerine, yasanın tanıdığı imkandan yararlanmayı tercih ettiğini ve kısmi dava açtığını göstermek gerektiğini belirterek beyanları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine,
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 1.000 TL maddi alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama harç ve giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talebinden ibarettir.
Uyuşmazlığın davacıya ait olup davalı bankadaki hesabından davacının bilgisi ve rızası dışında yapılan ödemenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL’lik kısmının davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda dava bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine dayalı olduğu, 28.05.2014 tarihi itibarı ile yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasanın 3/k maddesinde “ticari yada mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”tüketici 3/ı bendinde ” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan , eser, taşıma, simsarlık,sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem ” tüketici işlemi olaraktanımlanmıştır.Aynı Yasanın 73/1 maddesinde tüketici ixlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalarda doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tükiteci Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş,83/2 maddesinde taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının , bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı yasanın Görev ve Yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelenemeyeceğine değinilmiş 6100 Sayılı HMK 1. Maddesinde de görev hususunun Kamu düzenine ilişkin olduğu,mahkemece yargılamanın her aşamasındaresen gözetileceği düzenlenmiştir.Davanın açıldığı 06.11.2018 tarihi itibarı ile 6502 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu,davacının hesabının breysel hesap olduğu,davacının mesleki veya ticari olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeni ile tüketici sayıldığı, dava konusu bankacılık işlemininde tüketici işlemi sayıldığı, Yargıtay —– Hukuk Dairesinin 2016/2651E-2017/1706 K 22.03.2017 tarihli kararınında emsal nitelikte olduğu davaya Bakma görevinin Tüketici Mahkemesi olması nedeni ile HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.