Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1304 E. 2020/497 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1304 Esas
KARAR NO : 2020/497
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket tarafından davalı şirkete mal ve hizmetlerin bedeli fatura edilerek tebliğ edildiğini, alacağın tahsili için girişimde bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını, söz konusu alacağın tahsilinin temini için——– sayılı dosyada takip başlattığını, davalının haksız şekilde itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı delilleri taraflarına tebliğ etmediğini, usulüne uygun tebliğ edilmesi hususunda kesin süre verilmesi ve verilecek süre sonunda tebliğ edilmez ise delillere dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasının talep edildiğini, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturaların kendi tanzim ettiği belgeler olup huzurdaki davada davalı şirketin borçlu olduğuna dair delil taşımadığı, davacının dövizle sözleşme yasağına aykırı olarak fahiş kur miktarı üzerinden takip başlattığını, davalı şirket —– konkordato ilanı için dava açtığını — Esas dosyasında —– tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet kararı verildiğini, geçici mühlet kararı tüm icra takiplerini durdurduğundan işbu davaya da dayanak icra takibini de kapsadığını belirtiklerini cevaben ifıde etmişlerdir. bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhin—– cari hesap alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından her iki tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle;Davacının —-yılları yasal defterlerine 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış ve kapanış tasdiki yaptırdığı,davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davalıdan takip tarihi itibariyle —alacağı olduğu,davacı faturalarında—– kurunu esas almış olup faturalarında bu kuru belirttiği,dolayısıyla tarafların karşılıklı anlaştıkları kurun —– alış kuru olduğu, davalının — yılları yasal defterlerine 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış tasdiki yaptırdığı, sadece — yılının kapanış tasdiki yaptırdığı,—- yılında kapanış tasdikine rastlanmadığının tespit edildiğini,davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıya takip tarihi itibariyle—- borcu olduğu,davacının düzenlediği faturaların üzerinde döviz kurunu belirttiği,bu kurun — döviz alış kuru olduğu,davalının söz konusu faturalara bir itirazda bulunmayıp defterlerinde de kayıtlı olduğunun görüldüğü,davacının defterlerinde davalının borcunun —-;davalının defterlerinde davacının alacağı —- olarak tespit edildiği, her iki cari hesap arasındaki farkın kur farkından kaynaklandığı,davacının faturalarında belirtilen döviz kurları esas alınarak yapılan hesaplamada takip tarihi itibariyle davacının davalıdan—alacağı olduğu bildirilmiştir.
Davavlı vekilinin—- tarihli dilekçesinde, davacı tarafın düzenlediği faturaların kendi tanzim ettiği belgeler olup huzurdaki davada müvekkil şirketin davalı yana borçlu olduğuna dair delil niteliği taşımadığı,bu husustaki itirazlarının bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını,davacı tarafın dövizle sözleşme yasağına aykırı olarak fahiş bir kur miktarı üzerinden takip başlattığını,—– Koruma Kararı Gereği revize edilmediğini,bilirkişi tarafından davacının davalı şirketten —– alacağı olduğu tespit edilse de ilgili rakama nasıl ulaşıldığının rapordan anlaşılamaması itirazıyla bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine ilgili itirazların değerlendirilerek ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi ek raporda özetle;—— tarihli TPKK Hakkında Karara ilişkin tebliğ değişikliği 06.10.2018 tarihinde 30557 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği,söz konusu tebliğ değişikliğinde ”döviz cinsinden ve dövize endeksli sözleşmeler”başlıklı 8.madde de düzenlenmiş olup, emtia satışlarının dövizle satılmayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme ve yasak olmadığı, yapılan inceleme sonucunda kök raporun sonuç bölümünü değiştirecek bir hususa rastlanmadığı,mahkemenin 8.maddenin 24.fıkrası uygulamasına ilişkin müsbet bir karar vermesi halinde —- tarihindeki efektif satış kuru —— olup dava tarihine kadar —- oranında artış sonucu ulaştığı değerin—– olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller,bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; Dava cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, davacı şirket tarafından davalı şirkete temin edilen mal ve hizmetlerin bedelinin fatura edilerek davalı tarafa tebliğ edildiğini, alacağın tahsilinin yapılamaması üzerine icra takibine geçildiğini, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durması sebebiyle itirazın iptal edilerek efektif alış kuru üzerinden işleyecek faizi,icra masrafı ve icra vekalet ücreti ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde tarafların aralarında TTK kapsamında akdettikleri bir cari hesap sözleşmesi olmadığı için davacı tarafın kendi tanzim ettiği cari hesabı ve buna dayalı alacak iddiasını reddetmiştir.
Taraflar arasında mal ve hizmet satışına dair yazılı bir sözleşme olmasa da davacı vekilinin icra takibi sebebi olarak gösterdiği cari hesaba dayanak gösterilen faturaların içeriği mal ve hizmet satışına ilişkin olup, davacının düzenlediği faturalara davalı tarafça yapılan bir itiraz olmaması ve bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde ve davacı defterlerinde kayıtlı olması, taraflar arasında, fatura içeriği mal ve hizmetlerin satışına dair ticari ilişkinin bulunduğunun ve fatura içeriği malların teslim edildiği ve hizmetlerin davalı tarafa verildiği hususunu gösterdiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporunda, davacının 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesi hükümlerine uygun süresinde açılış ve kapanış tasdiki yaptırdığı—- yılları yasal defterlerinin incelenmesinde bilirkişi tarafından davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—– alacağı olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça dava konusu cari hesap dayanağı olan faturalarda ——alış kurunun belirtilmiş olup ilgili faturalardaki kurun davalı tarafça itiraza uğramaması ve ilgili faturaları defterlerine kaydetmesi sebebiyle ilgili kur üzerinden tarafların anlaştıkları mahkememizce kabul edilerek,takip tarihi itibariyle tespit edilen —- alacağın— alış kuru esas alınarak euro cinsinden karşılığı—– olduğundan,davanın kısmen kabulü ile davalının ——– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a mad. Uyarınca faiz işletilmesine, bakiye talebinin reddine,alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin—– alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a Mad. Uyarınca faiz işletilmesine, bakiye talebinin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 278,46 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 75,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 202,57TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90TL başvuru, 75,89 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 111,79 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 816.50TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 750,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 367,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2020