Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1299 E. 2019/1280 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/935
KARAR NO: 2019/1278
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 02/08/2018
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında uzun zamandır devam eden ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin davalıya yurt içi ve yurt dışı nakliye hizmeti sunduğunu, tarafların cari hesap usulü çalıştığını, davalının — yılına kadar ki ödemelerini yaptığını, – sonra ödemelerde aksaklık olduğunu, davalının müvekkiline — borcu bulunduğunu, borcun tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda mevduat faizi ile birlikte devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığı, davacının davaya ilişkin somut ve kesin veriler içeren deliller sunmadığını, davacı iddialarının hukuktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı davalıya yurt içinde ve yurt dışında nakliye hizmeti verdiğini, bu nedenle cari hesap alacağının —- ulaştığını belirterek davalı hakkında başlattığı takibe itirazın iptaline, takibin devamına, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının hak ettiği tüm ücretin ödendiğini, başkaca bir borcun kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin — günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları saptanıp tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğü’nün— sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı — davalıdan tahsilini istediği ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davalı taraf belirlenen inceleme günü ticari defter ve dayanak kayıtlarını ibrazdan kaçınmıştır. Davacı tarafın ticari defter ve dayanak kayıtlarında yapılan inceleme ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı göründüğü, – yılı sonunda borç / alacak bakiyesi yok iken — yıllarında sene sonları itibariyle devir bakiyelerinin meydana geldiği bunun nedeninin davalıdan alınan bir kısım çeklerin karşılıksız çıkmasına dayalı olup, çek kayıtları toplu olarak yapıldığından karşılıksız çıkan çeklerin hangileri olduğunun tespit edilemediği bilirkişi tarafından belirtilmiştir.
Davacı vekilinden davacının cari hesabının oluşmasına neden olan karşılıksız çıkan çeklere ilişkin bilgiler sorulmuş, davacı vekili bu konuda — tarihli dilekçesini sunmuştur. Davacı vekilinin bildirdiği çekler ilgili bankalardan sorulmuş, gelen banka cevabı yazıları ile bildirilen çeklerin bağlı olduğu hesabın davalıya olduğu, —- Şubesi’nin davalıya ait hesaptan verilen– – bedelli, – nolu — bedelli çeklerin ibraz edilmediği, – nolu – USD bedelli çek ile – nolu – bedelli çekin ise kullanılmadan iptal olduğu, aynı bankanın- Şubesine ait – nolu- – – nolu —bedelli çeklerin ise ödeme kaydının bulunmadığını belirlenmiştir.
Davacı cari hesap alacağına dayalı olarak icra takibi başlatmış davalı davacıya ödenmemiş borcu bulunmadığını, borcunu ödediğini savunmuştur. Bu durumda taraflar arasında davacı tarafça hizmetin verildiğine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının cari hesap alacağının büyük kısmı davalı tarafından verilen ancak ödenmeyen çeklerin tekrar alacak olarak kaydedilmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı taraf defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış ödeme savunmasını ispata yarar hiç bir delil sunmamıştır. Bu nedenle davacının kayıtlarına itibar edilerek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesaba dayalı olarak —-tutarında alacaklı olduğunun kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, takipte her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ve davacı işlemiş faiz tutarı üzerinden de davalının itirazının iptalini talep etmiş ise de davalının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğüne ilişkin hiç bir delil sunulmadığından davacının bu talebi yerinde görülmemiş takip konusu alacak likid ve davalı itirazında haksız olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının (takip tarihindeki kur baz alınarak) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü — sayılı takip dosyasında itirazının — asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine,
Fazla talebin reddine,
Hükmedilen tutarın %20’si oranında 82.973,49 TL inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 36.524,99 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.164,39 TL ile icra dosyasına yatırılan 2.105,88 TL. harcın mahsubu ile bakiye 27.254,72 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.164,39 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 117,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 958,60 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%99) 949,00 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 35.337,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019