Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1298 E. 2020/125 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1298 Esas
KARAR NO : 2020/125

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında Üsküdar ——–. Noterliğinin ————yevmiye numarası ile —— akdedildiğini, bu anlaşma gereğince davacının — plakalı — bedel karşılığında davalıdan satın aldığını, ancak söz konusu aracın davacı tarafından davalıdan satın alınmasından birkaç ay sonra —- tarihinde ——- yürütülen bir soruşturma kapsamında araca el konulmuş, yapılan ön inceleme neticesinde de aracın şasi numarasının bulunduğu bölümün ——- üzerinde oynamanın olduğunun söylendiğini, söz konusu el koyma işlemi ile beraber müvekkilinin gözaltına alındığını, davacının yapılan soruşturma ve Ümraniye —-. Asliye Ceza Mahkemesinin —-. Sayılı dosyasında yapılan yargılamadan, aracı satan davalı … tarafından————— marka aracın ———satıldığının öğrenildiğini, ———–numarasının orjinal olduğu, aracın şasi numarasının bulunduğu parçanın sonradan kaynak yapılmak suretiyle ———– olduğu, —— tarihinde çalınan müşteki ——- plaka sayılı aracın kasasına eklendiği ve böylece — edilerek sahtecilik yapıldığı sonucuna —- hapis cezasına hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının alacağına dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davalı adına kayıtlı araçların trafik kaydına ve tespit edilecek gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını, davalı tarafça, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün——. Sayılı takip dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafça usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davacı ve davalının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiş ve gelen yazı cevaplarından davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunduğu, işletme defteri tuttuğu, esnaf kaydının olmadığı dolayısıyla davacının tacir olmadığı, davalının—-dava tarihi itibariyle ———– sonlanmış olduğu, — anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası 6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret kanununun 5/(4). maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması Asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması kararın kaldırılmasını gerektirecek bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda, tarafların tacir olmadığı anlaşıldığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin —— sayılı kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi —- Hukuk Dairesi’nin — Sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.