Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1278 E. 2021/443 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1308 Esas
KARAR NO : 2021/454

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari alışveriş neticesinde davalı tarafından — teslim edilmesi ile davacı tarafından ödeme yapılması şeklinde tarafların sözleşmiş bulunmasına rağmen davalı tarafından malların teslim edilmediğini, buna ——— ihtarnamesiyle davalı tarafa sözleşmeyle yükümlendiği —— ederek ilgili malları teslim etmesi veya çeki taraftarına iade etmesi şeklinde ihtarda bulunulmuş olmasına rağmen, herhangi bir mal teslimi ve çek iadesi yapılmadığını iddia ederek, davanın kabulü ile davacı şirketin davalıya vermiş olduğu, ——— tutarlı çekin iptali ile davacı şirketin bu çek nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davaya konu çek hakkında tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı ….——- teslim karşılığı avans olarak verildiği iddia olunan çekin davalı tarafından malların teslim edilmemesi nedeniyle çekin bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit ve çekin iptali talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Her ne kadar davacı ——- dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmamış olması ve davanın niteliği gereği tanıkla ispat edilecek bir husus olmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu çek incelendiğinde; keşidecinin———–şubesine ibraz etmiş ise de mahkememizce konulan ödeme yasağı kararı dolayısıyla ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmasına karar verilmiş, davalının defteri incelenmek üzere mahal mahkemesine talimat yazılmış ise de davalının defterlerini incelemeye sunmaması dolayısıyla inceleme yapılamamıştır.
Mahkememizce davalının ——- kayıtları celbedilmiş, davalının —— göre defter tuttuğu, —- davacıdan mal alımına yada davacıya mal satımına ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığı tespit edilmiştir.
Davacı———- tarafından hazırlanan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait —— defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırılmış olduğu, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olabileceği, davacı şirket ticari defter kayıtlarında davalı ile arasında herhangi bir ticari ilişki kaydına rastlanılmadığı, davaya konu ——- tutarlı çekin ileri vadeli olarak keşide edilmiş olması ve fiili ödemesinin tedbir kapsamında önlenmiş olması nedeniyle davalı adına borç kaydının yapılmamış olduğu, buna mukabil olarak davalı tarafından davacı şirkete gerçekleştirilmiş herhangi bir mal satışı ve/veya başkaca bir nedenle oluşmuş bir alacak bulunmadığı, diğer bir ifadeyle davacı şirketin davalı yana herhangi bir şekilde borçlu bulunmadığı tespit edilmiş olup, davacı şirkete davalıya keşide—– tutarlı—- karşılık davalı yanca mal teslimi gerçekleştirilmediğinden, 30.000 TL tutarlı bu çekin bedelsiz kaldığı tespit edilmiş olup, davacı şirketin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığından menfi tespit talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın mal siparişi karşılığında davalıya verilen çekin malların teslim edilmemesi nedeniyle karşılıksız kaldığından bahisle davalıya borçlu olmadığının tespiti ve çek iptali talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalının dava konusu çeki düzenleyip mal siparişi karşılığında davalıya verdiği, davalının malları teslim etmemesi üzerine çekin iadesi için davalıya ihtarname çekilmiş ise de davalının çeki iade etmediğini iddia ederek çekin ileri tarihli olması ve fiili ödemesinin tedbir kapsamında önlenmiş olması nedeniyle davalı adına borç kaydının yapılmamış olduğu, buna mukabil olarak davalı tarafından davacı şirkete gerçekleştirilmiş herhangi bir mal satışı ve/veya başkaca bir nedenle oluşmuş bir alacak bulunmadığı, mahkememizce ticari defterlerin incelenmesine ilişkin ara kararda defterlerin sunulmaması halinde diğer tarafın defterlerinin incelenmesiyle sonuca gidileceğinin ihtar edildiği, ancak davalının defterlerinin incelemeye sunmadığı, çekin taraflar arası sözlü anlaşma uyarınca avans çeki olarak verildiği, çek karşılığında malların teslim edildiğini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir delil de sunmadığı, ispat yükü davalıda olduğu halde sipariş konusu malları teslim ettiğini ispata yarayan hiçbir delil sunulmadığından, dava konusu çekin bedelsiz kaldığı kabul edilerek davacının dava konusu —– bedelli çek nedeniyle davalı .—– borçlu olmadığının tespitine, davacının çek iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kısa kararın — maddesinde her ne kadar sehven çekin 22/11/2019 tarihli olduğu yazılmış ise de iptale konu çek ——bedelli çek olup, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına düzeltme yapılmamıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının dava konusu—-, keşidecisi ——– bedelli çek nedeniyle davalı …— borçlu olmadığının tespitine, davacının çek iptali talebinin reddine,
2-Karar harcı —— davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 512,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf, 274,40 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.010,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.