Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1276 E. 2022/691 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1276 Esas
KARAR NO: 2022/691
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/10/2018
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekilinin —— tarihinde dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı —- sevk ve —- olay tarihinde —– seyir halinde iken yaya vaziyette bulunan müvekkiline çarpması sonucu davacının ağır yaralandığını ve malul kaldığını—– yaşanan bu olay nedeni ile ailesinin tek geçimini sağlayan müvekkilinin uzun süre tedavisi süresince çalışamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, ayrıca hastane masrafları, ilaç ve tedavi masrafları, hastaneye gidiş- geliş yol giderleri, vb. muhtelif harcamalar yapmak zorunda kaldığını, ayrıca oluşan maluliyeti nedeni ile sürekli iş gücü kaybının efor kaybının bulunduğunu, ——- nedeniyle davalı —- yazılı başvuruda bulunulduğunu, —– ile kendilerine herhangi bir ödeme yapılamayacağının bildirildiğini belirterek,—- meydana gelen trafik kazası nedeniyle ağır yaralanan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, —– çalışma gücünde meydana gelen işgücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam —- maddi ve —— manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- vekilinin dava dilekçesine cevabında özetle; kaza tarihinde—— aracın daha önce hurda kaydının bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, hurda kayıtlı araçlara ——yapılamayacağından, kendilerinin de bir sorumluluğunun olmayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının —– sürücüsünün kusuru oranında ve azami kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının kazanın oluşumunda davacının tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu bağlamda maddi tazminat talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kaza tarihindeki belgelenebilir kazancı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, maluliyet durumunun——- tespitinin gerektiğini,—– yasa gereği geçici iş göremezlik, bakıcı giderleri vb tedavi giderleri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını, azami poliçe limitleri dahilinde ve aktüeryal hesaplama yapılmasının gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacıya ait ———— ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, — yazı cevabı getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
—– Karar sayılı ilamında, dava konusu olaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında davalı—- —— belirtilen sürücülerin uyması gereken trafik kurallarını ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olması sebebiyle taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırıldığı ancak —– uyarında cezasının ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının geçirdiği yaralanma nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavilere ilişkin hasta müşade evrakları, —– edilmiş, geçirdiği yaralanma nedeniyle —— davacının maluliyetine ilişkin———- tarihli rapor alınmıştır. Alınan bu raporda davacının maluliyetinin %10 olduğu belirtilmiştir.
—— tarihli rapora karşı yapılan itirazlar üzerinde——raporda; davacının tüm vücut sürekli engellilik oranının %10 olduğu, geçici iş göremezlik —olduğu, iyileşme dönemi içerisinde—– ay tam gün bakıcı ihtiyacının bulunduğu,Başka birinin sürekli bakımına ihtiyacı olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının geçirdiği trafik kazasında tarafların kusurunun tespiti için —– rapor alınmıştır.—– tarihli kusur durumuna ilişkin raporunda davalı sürücü —– %80 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ——– %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davacının geçirdiği trafik kazasında tazminat miktarının hesaplanması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiden alınan —– tarihli raporda;
Olay günü olan—– tarihinde gerçekleşen kazada davacının malul kalması sebebiyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik, tedavi giderleri tazminatı ile bakıcı giderleri talebinde bulunulduğu, davacının —- sayılı rapora ek olarak düzenlenen —– düzenlenen raporda; maluliyet oranının %10 olarak hesaplandığı ve —- geçici iş göremez olduğu, —-tarafından düzenlenen raporda; davalı — plakalı araç sürücüsü —- kazanın oluşumunda %80 oranında, davacı yaya —- kendi yaralanması ile sonuçlanan kazada %20 oranında kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği ve işbu raporlar dahilinde —– alınarak —- hesaplama yapıldığında;Davacı – göremezlik zararının—– olduğu, davacının kazanın oluşumunda %20 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda — olabileceği, —– tarafından davacıya toplam — geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yapılan ödemenin tenzili ile —— talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının bulunduğu,- %10 maluliyet oranı sonrası sürekli maluliyet zararının —- olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 20 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda, talep edebileceği sürekli maluliyet tazminatının —– olduğu,
– Bakıcı giderleri zararı yönünden; davacının iyileşme dönemi bakıcı ihtiyacı olan 2 aylık süre için —- bakıcı gideri zararının bulunduğu, davacının kazanın oluşumunda %20 kusurunun bulunduğunun Mahkeme tarafından kabulü durumunda talep edebileceği bakıcı gideri zararının —– olabileceği,
– Tedavi giderleri zararı; davacı tarafından ödenen herhangi bir fatura, belge dosyaya sunulmadığından değerlendirmeye alınmadığı belirtilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava; davalı—- sigortası bulunmayan—– tarihinde yaya olan davacıya çarpması sonucu davacıda meydana gelen zararlara yönelik maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nun 49. Maddesi; “Kusur ve hukuka aykırı bir fiile başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmazsa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde,
Aynı yasanın 50. maddesi; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.(…)” şeklinde düzenlenmiştir.
—— motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işleteninin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması ——
Trafik sigortacısının sorumluluğunu sınırları KTK’nun 92. Maddesinde belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Maddi ve manevi tazminat” başlıklı 90.maddesinde ——– kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir.
Bu tazminatlardan;
a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,
b) Destekten yoksun kalma tazminatı,—- kullanılarak hazırlanan——-genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen —— alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu,——- geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır.
Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında—— Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. (…)” şeklinde belirleme yapılmıştır.
Eldeki davada, aktüer raporunda yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, davacının sürekli maluliyet zararının —olduğu, geçici iş göremezlik zararının—-olduğu, bakım gideri zararının —- olduğu belirlenmiş, davacının dava dilekçesinde talepleri arasında tedavi ve bakım giderleri ile aktif ve pasif dönem çalışma gücünde meydana gelen iş gücü kaybının talep edildiği, geçici iş göremezlik zararına dair bir beyanı ve talebi olmadığı gibi davacı vekilinin — tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda yalnızca —- olarak talep edilen sürekli maluliyet tazminatını —– olarak talep bakıcı gideri zararını da —– olarak ıslah ettiklerini belirttikleri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararına ilişkin bir beyan ve talepleri olmadığı, ıslah harcını tamamladıkları anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ıslah dilekçesi doğrultusunda belirtilen miktarlarda taleplerinin kabul edilmesi gerektiği, —-davalı —- olup aracı kullanan sıfatı ile sorumluluğu bulunduğu, diğer davalı —– bulunmayan motorlu araçlarda kanunen sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle meydana gelen zarardan her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı——– yönünden, davalı tarafın gerçek kişi ve kazaya konu aracın ise ticari araç olmaması nedeniyle yasal faiz uygulanması gerektiği, araç sürücüsü yönünden söz konusu zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle faizin kaza tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar hükümde; davalı — yönünden, temerrüt tarihi olan—- itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de; dava açılmadan önce davacı yanın — başvurduğu, —- tarihinde davacıya ödeme yapmayacağını bildirdiği görülmekle, ödemenin yapılmayacağının bildirildiği tarih itibari ile faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış, ancak dosyadan el çekildiğinden kararda anılan hususta bir değişiklik yapılmamıştır.
Manevi tazminat açısından ise; —– hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır.
Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, —— ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.—–
Davacı taraf yaralanması nedeniyle davalı sürücüden —- manevi tazminat talep etmişse de kaza tarihi, davacının yaralanma derecesi, geçici iş göremez kaldığı süre, tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur oranları gözetilerek davacı için ——- manevi tazminata hükmedilmiş, söz konusu tazminattan motosiklet sürücüsü sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile;
— sürekli iş göremezlik tazminatı ile—- bakım gideri olmak üzere toplam —- maddi tazminatın davalı — yönünden temerrüt tarihi olan —tarihinden itibaren, diğer davalı — yönünden ise kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte—– müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile,
—-manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—– tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a) Maddi tazminat yönünden; alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.548,22 TL’den davacı tarafından peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 466,74 TL harçtan mahsubu ile kalan 6.081,48 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 140,04 TL peşin harç, 326,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 502,64 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden;
Alınması gerekli 683,10 TL Karar ve ilam harcının davalı—- tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 494,25 TL posta, tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı,—- tarafından düzenlenen 730,30 TL——- olmak üzere toplam 2.424,55 TL yargılama giderinden 1.889,17 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 15.537,68 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden;
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022