Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1270 E. 2018/941 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1270 Esas
KARAR NO : 2018/941
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı dava dilekçesinde özetle; ——– -.’nin %50 oranında ortağı olduğunu, hem kendi adına hem de şirket adına İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyası ile açtığı dava dosyasının usul eksiklikleri yönünden Yargıtay’dan bozularak yerel mahkemeye gönderildiğini, Yargıtay kararı ve İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- esas sayılı dosyasında verilen duruşma ara karar gereği yargılama ile sınırlı olmak üzere TMK 427 maddesi uyarınca şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verildiğini belirterek ———– temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; davacının ortağı olduğu ——– temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Kayyım tayini talep edilen şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı belirlenmiştir.
İstanbul Anadolu 5 ATM ——– esas sayılı dosyada —— günü yapılan duruşmada davacıya Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bu dava dosyasıyla sınırlı olmak üzere davacı şirketi temsil etmesi için TMK 427 maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması konusunda dava açmak üzere kesin süre verildiği anlaşılmıştır. Söz konusu dosyaya ilişkin Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/05/2017 tarih 2015/13070 esas, 2017/2813 karar sayılı kararında “……Bir şirket müdürü iradesiyle şirket adına, şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla dava açılırken diğer bir şirket müdürü tarafından bu davadan feragat edilmiştir. Böylece davacı şirketi tek başına temsile yetkili müdürler arasında davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda görüş ayrılığı oluşmuş bulunmaktadır. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi gereği, davadışı müdür ——— azil ve feragat beyanları geçerli kabul edilmemiş ise de, şirketin temsili konusunda menfaat çatışması doğduğu gözardı edilmiştir. Davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda davacı şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması ve kayyumun beyanına göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davadışı müdür ———- azil ve feragat beyanı geçersiz kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”denilmiştir. Mahkemece iş bu bozma ilamı doğrultusunda davacıya şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması yönünde dava açması için süre verilmiştir.
TMK 426.maddesinde temsil kayyımları düzenlenmiş olup, şirket ve yönetici arasında menfaat uyuşmazlığının doğması halinde şirkete temsil kayyımı atanması yasa gereğidir. Bu itibarla davacının talebi mahkememizce de yerinde görülmüş, davanın kabulüyle İstanbul Anadolu 5. ATM ———— esas sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak dosyada taraf durumunda olan ——–temsil kayyımı olarak mahkememizce resen AV. ———-atanmasına, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 5. ATM ——- esas sayılı dosyada yürütülen yargılama ile sınırlı olarak dosyada taraf durumunda olan ——— temsil kayyımı olarak mahkememizce resen AV. ——- atanmasına,
Kayyıma bu hususta tebligat yapılmasına,
Kayyım için kararın kesinleşmesi ve kayyımlık görevine başlamasından itibaren taktir edilen aylık 400,00 TL ücretin şirket gelirlerinden kayyıma ödenmesine,
2-Karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2018