Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1269 E. 2023/291 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1269 Esas
KARAR NO : 2023/291

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile her iki davalı şirketler arasında, ayrı ayrı, 02.05.2018 tarihli Danışmanlık Sözleşmelerinin akdedildiğini, bu sözleşmeler ile davacının, davalı şirketlere, yeni kredi tahsis edilmesine veya eskiden var olan kredilerin limitlerinin artırılmasına yönelik olarak danışmanlık hizmeti vermeyi üstlendiğini, davalıların da, yeni tahsis edilen kredi tutarının veya limiti artırılan kredi tutarının (limit artırım tutarının) %5’i miktarında danışmanlık ücreti ödemeyi üstlendiklerini, ayrıca davacının yapacağı masrafların karşılığı olarak 10.000 TL maktu ücret ödemeyi üstlendiklerini, davalı şirketlerin sadece birinin davacıya 10.000 TL ödemede bulunduğunu, diğer davalı şirketin ise 10.000 TL ödemede bulunmadığını, davacının vermiş olduğu danışmanlık ve arabuluculuk hizmeti neticesinde, davadışı/—— tarafından, her iki davalı şirket için grup limiti 2,5 milyon TL olan krediler çıkarıldığını, davalı şirketlerden birinin hiç limiti yok iken, diğerinin de limiti sadece 320.000 TL iken, kredi limitlerinin 2.500.000 TL’ye yükseltildiğini ve kredi çıkartıldığını, fakat davalıların, davacının verdiği hizmet sayesinde —–tarafından davalılara çıkartılan kredi miktarının %5’i tutarında danışmanlık ücreti tutarını davacıya ödemediklerini; davacının verdiği danışmanlık hizmeti sayesinde, başka bankalar tarafından da davacılara kredi çıkartıldığını ve dolayısıyla da bu krediler için de davacının davalılardan danışmanlık ücreti alacaklarına hak kazandığını fakat şimdilik bu alacakları talep etme hakkının saklı tutulduğunu; işbu davaya konu icra takibinde sadece davadışı/—— tarafından davalılara çıkartılan kredi için davacının hak kazandığı danışmanlık ücreti tutarının tahsilini, davalarının kabulünü,107.500 TL’lik danışmanlık ücreti tutarının tahsili için davalılar aleyhine başlatmış olduğu takibe yapılmış olan itirazın iptaline karar verilmesini, takibe haksız ve kötüniyetli itirazları nedeniyle %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı şirketler ile davacı arasında, davacının sözünü ettiği danışmanlık sözleşmelerinin akdedilmesinden sonra, davalı/—— şirketi tarafından davacıya 10.000 TL ödemede bulunulduğunu, davalı şirketlerin sözleşme öncesi çalıştığı bankalardan biri olan ve davalı şirketlerin her zaman kredi aldığı —–, davalıların sözleşme öncesi yaptıkları müracaat neticesinde kredi aldıklarını, bu kredinin alınmasında davacının herhangi bir hizmeti olmadığını, söz konusu kredinin, davalı şirketler çalışanı—— verdiği hizmetler neticesinde alındığını. bu nedenlerle, davacının davalı şirketlerden, iddia ve talep ettiği gibi danışmanlık ücretine hak kazanamadığını, haksız ve yersiz davanın reddini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini , davacının kötü niyet tazminatına ve alacaklarına yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı, taraflar arasında düzenlenen danışmanlık hizmet sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiş olup, dosya kapsamına göre davacının ticari vekil olarak tayin edilmediği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca danışmanlık hizmeti verildiği, uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli mahkemenin——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin—– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.