Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1245 E. 2020/783 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1245 Esas
KARAR NO: 2020/783
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ——– itibaren farklı dönemlerde davacı şirket ——– stajyer ve eğitmen sıfatıyla görev aldığını;—————- olduğunu ve bu iki şirketin faaliyetlerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu; davalının son olarak ———–tarihlerinde davacı şirkette eğitmen olarak görev aldığını; işten ayrılmasının ardından davacı şirketin iş ürünleri ve faaliyetleri ile iltibas yaratacak eylemlerde bulunduğunu; bu kapsamda davalının —- tarihinde davadışı———– kurduğunun ve halen burada faaliyet gösterdiğinin tespit edildiğini; davalının kurduğu bu yapının davacı şirkete ——— adreslerinde sunulan hizmetle iltibas yaratacak düzeyde benzediğini; davalının kurmuş olduğu şirkette verdiği hizmet içeriğinin davacı şirketin verdiği hizmetle birebir aynı olduğunu; davacı şirketin kullandığı etkinlik programını aynen veya küçük değişiklerle kopyaladığını; davacı şirketin tescilli ——— logosunu verdiği eğitimlerde kullandığını; davalının davacı şirkette görev aldığı süre içerisinde haksız ve kötüniyetli olarak edindiği müşteri portföyünü kullanarak kendi şirketinde davacı şirket müşterilerine teklifler verdiğini ve bazı müşteriler ile ticari ilişki kurduğunu; ayrıca haksız rekabete yol açacak şekilde aynı sektör ve aynı hizmet dalında işletme kurduğunu; davalıya noter aracılığıyla gönderilen ihtarname ile haksız rekabete yol açan durumun ve hukuka aykın eylemlerine son vermesi gerektiğinin bildirildiği; buna rağmen davalmm haksız eylemlerine devam ettiğini; aynca davalı île davacı şirket arasında yapılan hizmet sözleşmesinde rekabet yasağı hükümleri bulunduğunu; davalının rekabet yasağı hükümleri uyarınca iş akdinin sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle davacı şirketin çalışma bölgeleri kapsamına giren illerde davacı şirketle herhangi bir şeküde rekabet etmemeyi taahhüt ettiğini ve bu taahhüdün ihlal etmesi halinde cezai şart ödemeyi kabul ettiğini; yaptıklan bu rekabet yasağı sözleşmesinin kanuna uygun olduğunu; davalının işyerinden ayrıldıktan 1 ay sonra aynı sektörde faaliyet gösteren bir işletme kurarak rekabet yasağını ihlal ettiğini; davalının gerçekleştirdiği haksız rekabet eylemleriyle davacı şirketin ticari itibarına zarar verdiğini ve bu doğrultuda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek haksız rekabetin önlenmesine, —– manevi tazminatın ve ——— cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının ileri sürdüğü rekabet yasağı sözleşmesinin anayasal bir hak olan çalışma hürriyetini Anayasaya aykın olarak kısıtladığını; işçiyle rekabet yasağı sözleşmesi yapılabilmesi için işçiye yönelik birçok kriterin değerlendirilmesi gerektiğini; işçinin ekonomik geleceğinin kısıtlanabilmesi için sözleşmenin yer, konu ve zaman bakımın hakkaniyete uygun sınırlarla sınırlandınlması gerektiğini; söz konusu sözleşmenin net bir coğrafi sınırlama getirmediğini; zaman bakımından davacı şirkette 1 ay çalışmış bir işçiye 2 yıl rekabet etmeme yükümlülüğü getirilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını; nitekim bu cezai şartın tek taraflı olarak davalıya bir yükümlülük getirdiğini; sözleşmenin sınırlarının net ve kesin olarak belirli olmaması sebebiyle yasada belirtilen kurallara aykın olduğunu; rekabet yasağı hükmünün geçerli olabilmesi için iş sözleşmesinin işçi tarafından kusurlu olarak sona erdirilmesi gerektiğini; somut olayda bu şartın gerçekleşmediğini; davalının —–bölümü mezunu olup münhasıran ——–ve buna benzer işlerde çalışmasının ve mesleki tecrübesini kullanıyor olmasının hayatın olağan akışı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini; davacının davalıya ait şirketi kuruluşundan itibaren bildiğini ve davalıyı birçok konuda desteklediğini; bu konuda mail yazışmalan olduğunu; davalının ——— logosunu bir etkinlik için davacının izniyle kullanmış olduğunu; davalı tarafından yapılan———– ve işlemlerin jenerik hizmetler olup fikri ve sınai haklar kapsamında herhangi bir şekilde korunmadıklarını; davacının iltibas iddialannı somutlaştıramadığını; davalının verdiği eğitimin içerik olarak davacının sunduğu hizmetlerden farklı olduğunu; aralannda rekabet olmadığını; davacının iltibas yaratmadan dürüstçe rekabet etmeye çalışan davalıyı engelleyerek sektörde monopol yaratmaya çalıştığım iddia ederek davanın reddine, vekalet ücreti ve dava masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, işçinin iş sözleşmesinde düzenlenen rekabet etmeme yasağı nedeniyle iş akdinin sonrasında buna aykırılıktan kaynaklanan cezai şartın tahsili ve manevi zararın tazmini davasıdır.
Davacı taraf davalı ile aralarındaki —– tarihli belirli süreli iş sözleşmesinin 13. maddesindeki rekabet etmeme yükümlülüğüne——–davalının aykırı davrandığını ileri sürerek cezai şart ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Taraflar arasında yapılan—– tarihli belirli süreli iş sözleşmesinin 13. maddesinde, iş akdinin sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle davalının işverenin çalışma bölgeleri kapsamına giren tüm illerde rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiş olduğundan iş akdinin sona ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.———
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin———Nöbetçi İş Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ————Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020