Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1239 E. 2020/652 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1239 Esas
KARAR NO : 2020/652
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kaza yapan davalı sürücü— kullandığı ve davalılardan — sahip olduğu — Plakalı hususi araç kaza tarihi — poliçe nolu — sigortası ile tarafınız————sigortalı bulunduğu belirtilmiştir. Daha önce müvekkilinin davacının hak etmiş olduğu tazminatların ödenmesi için davalı … şirketine tüm evraklar ile başvurulmuş olmasına rağmen yasal 15 günlük süre için tarafımıza hiçbir ödeme yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle ödenmesi gereken maddi tazminatın hesaplanarak ödenmesi için adı geçen sigorta şirketi hakkında da iş bu dava ve talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın —— gönderilerek inceleme yaptırılmasına karar verilmesini, Fahiş manevi tazminat taleplerinin reddi ile manevi tazminat hesaplaması yapılırken dilekçelerinde ileri sürdükleri Yargıtay içtihatları gözetilerek hesap yapılmasına, herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda tazminat tutarına uygulanacak faiz tür ve başlangıç tarihinde dilekçelerinde belirtilen hususların dikkate alınmasına, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkının saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine ve ihbar edilen sıfatıyla müvekkil sigorta şirketi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından —– tarihli celsede sigorta şirketi ile maddi tazminat talepleri açısından sulh olduklarını, manevi tazminata ilişkin taleplerinin sürdüğü bildirilmiştir.
Davalılardan sigorta şirketi vekili de; taraflar arasında akdedilen sulh protokolü ile sulh olunduğunu,davacı tarafın sulh protokolünde belirlenen ödemenin yapılması ile birlikte davadan feragat ve müvekkilini ihtilaf bakımından ibra ettiğini,davacının davadan feragat etmesi halinde taraflarınca hiçbir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağını bildirmiştir.
İhbar olunun —– vekili —- tarihli dilekçesinde ;davacı ile akdedilen —- tarihli sulh protokolü kapsamında sulh olunduğunu,davadan feragat edilmesi halinde taraflarınca hiç bir vekalet ücreti ve yangılama gideri talebinde bulunulmayacağı bildirilmiştir.Dilekçe ekinde sunulan sulh protokolü ve ibranamede davacının, mahkememiz dosyasındaki manevi tazminat taleplerinden —-,sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünü gayri kabil rücu,ibra ve feragat ettiği yazılıdır.
Davacı vekili —- tarihli celsede —–vekilince sunulan sulh protokolü ve mapfre sigorta vekilince sunulan sulh protokolü uyarınca her iki tarafa da yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmeksizin açtıkları davadan hem maddi tazminat hem de manevi tazminat yönünden feragat edildiğini bildirmiştir.Davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davacı tarafından açılan maddi tazminat ve manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 36,27 TL’nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 73,44TL harçtan mahsubu ile bakiye 37,17TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.