Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1236 E. 2020/59 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1236
KARAR NO : 2020/59

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ————– tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca davalı muhatap firmaya hitaben —– bedelli; —- tarihine kadar süreli olmak kaydıyla süreli —- mektubu düzenlenip verildiğini, teminat mektubunun süresinin aynı koşullarla lehtar ve muhatabın talebi doğrultusunda uzatıldığını, davalının —— tarihli tazmin yazısı uyarınca — tarihinde mektup bedelinin tazmin edildiğini, teminat mektubundaki lehtar firma durumunda bulunan dava dışı———— mektup konusu işin avans kısmının tamamlandığı ve muhatap davalının mektup konusu işle ilgili alacağının bulunmadığını ifade etmesiyle teminat mektubunun haksız olarak tazmin edildiğinin anlaşıldığını ve davalıya ihtarname gönderilerek haksız tazmin edilen tutarın iadesinin istendiğini, ancak davalı tarafın olumsuz yanıt verdiğini belirterek açtıkları davanın kabulüyle teminat mektubu tutarının tazmin tarihindeki karşılığı olarak —– tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tazmin tarihinden itibaren —- faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı ———— müvekkili arasındaki sözleşme hükmü uyarınca dava dışı firmanın davacı banka nezdindeki hesabına —– tarihinde ——dava dışı firmanın sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirmediğinin davacı banka tarafından düzenlenen — mektubu başlıklı belge ile sabit olduğunu, dava dışı firma tarafından kesin teminat mektubu sunma taahhüdünde bulunulmasına rağmen bu taahhüdüne aykırı olarak davacı banka tarafından ———–mektubu özelliğine —- karşılığı mektup sunabildiğini, ——— kapsamında ——– gerçekleşmediği iddiasına binaen davacının bu davayı açmasının TMK 2.maddesi uyarınca dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğunu, banka teminat mektubu ilişkisinde lehtarın taraf olmadığını ancak bankanın muhataba ödeme yapması halinde bu ödeme nedeniyle başvuracağı kişinin lehtar olduğunu, bu durumda lehtarın yapılan ödemenin haksız ve riskin gerçekleşmediğinden bahisle muhataba rü’cu edebileceğini, davacının husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının alacak talebinin hukuki sebebini açıklaması gerektiğini, davacının dava dışı firma ile müvekkili arasındaki sözleşme içeriğinden haberdar olduğunu, buna rağmen sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil eder nitelikte teminat mektubu düzenlenip dava dışı firmaya teslim edilmesinin banka yönünden güven ve özen yükümlülüğünün ihlali olarak kabulü gerekeceğini, gerek riskin doğmadığı, gerekse muhatabın kötü niyetle tazmin talebinde bulunduğu iddialarının davacı tarafça ispatı gerektiğini, bu anlamda ileri sürülen delillerin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağını, aksinin kabulü halinde dahi dava dışı firma personeli tarafından talimat üzerine hazırlanmış, güvenilir olmayan bir belge olduğunu, davacının dayandığı noter tespit tutanağının düzenlendiği tarih ile tazmin talebi ve tazmin işleminin yapıldığı tarihler arasında davacı bankanın lehtar şirket ile temasa geçip bilgi alması gerektiğini ve iddia edildiği gibi haksız tazmin durumu söz konusu olsa idi, davacının tazmin talebini reddetmesi gerektiğini, hataya düşmeden hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden iradi olarak ödemede bulunan bankanın ödediği tutarın iadesini talep edemeyeceğini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; tazmin edilen avans teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacı banka, mahkememizde açtığı davada, dava dışı —– tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca davalı muhatab firmaya hitaben ——-tarihine kadar süreli olmak kaydıyla süreli avans teminat mektubu düzenlenip verildiğini, teminat mektubunun süresinin aynı koşullarla lehtar ve muhatabın talebi doğrutulusnda uzatıldığını, davalının 15/12/2016 tarihli tazmin yazısı uyarınca 16/12/2016 tarihinde mektup bedelinin tazmin edildiğini, teminat mektubundaki lehtar firma durumunda bulunan dava dışı ——–.tarafından mektup konusu işin avans kısmının tamamlandığı ve muhatap davalının mektup konusu işle ilgili alacağının bulunmadığını ifade etmesiyle teminat mektubunun haksız olarak tazmin edildiğinin anlaşıldığını ve davalıya ihtarname gönderilerek haksız tazmin edilen tutarın iadesinin istendiğini, ancak davalı tarafın olumsuz yanıt verdiğini belirterek açtıkları davanın kabulüyle teminat mektubu tutarının tazmin tarihindeki karşılığı olarak 841.053,60 TL.nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tazmin tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ise dava dışı ————–ile aralarındaki ticari ilişkiyi kabul ederek aralarındaki sözleşme uyarınca dava dışı firmanın davacı banka nezdindeki hesabına —— tarihinde transfer ettiğini, dava dışı firmanın sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirmediğinin davacı banka tarafından düzenlenen avans teminat mektubu başlıklı belge ile sabit olduğunu, dava dışı firma tarafından kesin teminat mektubu sunma taahhüdünde bulunulmasına rağmen bu taahhüdüne aykırı olarak davacı banka tarafından avans teminat mektubu özelliğine haiz nakit blokaj karşılığı mektup sunabildiğini, —— mektubu kapsamında —– gerçekleşmediği iddiasına binaen davacının bu davayı açmasının TMK 2.maddesi uyarınca dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğunu, banka teminat mektubu ilişkisinde lehtarın taraf olmadığını ancak bankanın muhataba ödeme yapması halinde bu ödeme nedeniyle başvuracağı rü’cu edeceği kişinin lehtar olduğunu, bu durumda lehtarın yapılan ödemenin haksız ve riskin gerçekleşmediğinden bahisle muhataba rü’cu edebileceğini, davacının husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının alacak talebinin hukuki sebebini açıklaması gerektiğini, davacının dava dışı firma ile kendileri arasındaki sözleşme içeriğinden haberdar olduğunu, buna rağmen sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil eder nitelikte teminat mektubu düzenlenip dava dışı firmaya teslim edilmesinin banka yönünden güven ve özen yükümlülüğünün ihlali olarak kabulü gerekeceğini, gerek riskin doğmadığı, gerekse muhatabın kötü niyetle tazmin talebinde bulunduğu iddialarının davacı tarafça ispatı gerektiğini, bu anlamda ileri sürülen delillerin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağını, aksinin kabulü halinde dahi dava dışı firma personeli tarafından talimat üzerine hazırlanmış, güvenilir olmayan bir belge olduğunu, davacının dayandığı noter tespit tutanağının düzenlendiği tarih ile tazmin talebi ve tazmin işleminin yapıldığı tarihler arasında davacı bankanın lehtar şirket ile temasa geçip bilgi alması gerektiğini ve iddia edildiği gibi haksız tazmin durumu söz konusu olsa idi, davacının tazmin talebini reddetmesi gerektiğini, hataya düşmeden hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden iradi olarak ödemede bulunan bankanın ödediği tutarın iadesini talep edemeyeceğini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 13/03/2019 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı ile dava dışı ——- arasında imzalanan mühendislik tedarik ve inşaat sözleşmesi uyarınca davalının tesis sahibi olarak———– mahallinde bulunan taşınmazda —– ———ile yüklenici sıfatıyla anlaştığı, sözleşmenin 4.1 maddesinde avans ödemesinin kararlaştırıldığı, buna göre madde de belirtilen işler karşılığı, davalının yükleniciye avans ödemesi yapacağı bunun karşılığında yüklenicinin de sözleşmenin yürürlülük tarihinden en geç 10 gün sonra sözleşme bedelinin %20’si oranında koşulsuz bir banka teminat mektubu ——vereceği tesis sahibinin de banka teminat mektubuyla aynı miktardaki avansı yapılacak işler karşılığı yükleniciye ödeyeceği kabul edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı ——– tarihli kredi sözleşmesi imzalanmış olup yukarıda bahsi geçen sözleşmedeki işi teminen davacı banka tarafından muhatabı davalı olan —————— bedelli süreli avans teminat mektubu düzenlenmiştir. Teminat mektubunda, avans ödemesi olan ———davacı bankadaki hesabına alacak kaydedilmesi halinde teminat mektubunun da geçerli olacağı yazılmış olup söz konusu avans ödemesi davalı tarafça yapılmıştır.
Davalı yan davacı bankaya gönderdiği 15/12/2016 tarihli tazmin yazısı ile dava dışı lehdar durumundaki ——— sıfatıyla sözleşme kapsamında üstlendiği işi ifa etmediğini belirterek teminat mektubuna konu tutarın tümünün ödenmesini talep etmiş, davacı tarafça 16/12/2016’da teminat mektubu bedeli tazmin edilmiştir.
Davacı bankanın davalıya hitaben düzenlediği avans teminat mektubu “….——– ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu ————-ettiğinden bu avansın her ne sebep ve surette olursa olsun geri alınmasının gerekmesi halinde protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile firmamız arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin firmanıza nakden ve tamamen talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen sürelere ait kanuni faiziyle ödeyeceğimizi—- şeklinde düzenlenmiş olup, süresi —- tarihine kadar iken, daha sonra 01/06/2017 tarihine kadar uzatılmıştır. Davalı taraf süresi içinde tazmin talebinde bulunmuştur.
——– mektubunda tazmin için herhangi bir koşul getirilmemiştir. ——mektupları aksi yönde bir mahkeme kararı veya ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı sürece banka tarafından tazmin talebinde bulunulduğu taktirde tazmin edilmek zorundadır. Davalının talebi üzerine davacı bu yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Davaya konu avans teminat mektubunda tazmin için herhangi bir koşul bulunmamakta olup —– doğmadığını incelemeden muhatabın lehdarın yükümlülüğünü yerine getirmediğini bildiren ilk yazılı talebinde ödeme taahhüdünde bulunmuştur.
Bankanın tazmin yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra iade koşullarının oluşmadığı lehdar tarafından ileri sürülerek muhataba karşı dava açılabilir ise de bankanın ödediği tutarın muhatap tarafından haksız olarak tazmin edildiği iddiası ile iadesini talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 14.363,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.408,70 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bıraklımasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——.7/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.